Sütten dili yananın...
İstanbul’da Mustafa Sarıgül... Adana’da Aytaç Durak... CHP’deki büyük sıkıntılardan sadece ikisi.. Hâlâ aşılamamış, partiyi bölen nitelikte sıkıntılar bunlar. İki büyük oy deposu için her gün yeni kulisler duymak mümkün CHP’de. Ama kulisler ne yönde olursa olsun; başta Sarıgül olmak üzere CHP’de şiddetli baş ağrısı var. Öyle hapla mapla geçecek cinsten de değil bu ağrılar. Yalnızca parti meclisini, milletvekillerini, MYK’yı bölmüyor bu isim tartışmaları.. Parti yöneticilerinin her biri ayrı tellerden çalıyor.
Kulislere son düşen “CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, Adana Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için Aytaç Durak’la temasa geçti” haberinin üstüne gidelim istedik. Aytaç Durak’ı aradık. Biz CHP’yi sorduk o MHP’yi anlattı. Aytaç Durak, biraz öfkeli biraz da sitemkârdı. “Belediye Başkanlığı konusunda Adnan Keskin ile görüşme yaptığınız söyleniyor CHP’den aday olacak mısınız” sorumuz üzerine Durak dedi ki;
“Ben konuşmuyorum. Özellikle bu MHP deneyiminden sonra yoğurdu üfleyerek yiyorum. Bahçeli’nin bize yaptığı nedir yahu; aklan da gel, istifa et. Savcılar, İçişleri göreve. İçişleri görevini yaptı. Sen nasıl parti liderisin kardeşim? Böyle liderlik mi olur?.. Gittim, ’suç yok’ dedim, ’nasıl aklanacağım’dedim, bön bön gözüme bakıyor. Aradan yıllar geçti, sen elini masaya vur, Aytaç Durak’ın sülalesini tanırım bunlar namuslu insanlar, bunlar bölgemin insanları, denenmiş adam, 4 dönem halk bunu seçmiş, 5 dönem seçmiş. Halk buna güveniyor. Ama siz Kayseri’ye güvenemediniz. Ankara’ya güvenemediniz. Kiminiz Kayseri’ye kefil odu, kiminiz oraya kefil oldu. Haydi onlar hodri meydan çıksın sahaya. Aslan Aytaç Durak dediğimi yaptı, ben zaten güvendiğim için ona aklan da gel demiştim... Sen kendini at taca. Adnan Keskin mi, beni aradı, ben mi onları aradım konuşmak istemiyorum.”
Dedim ya!. CHP’yi konuşamadık Aytaç Durak’la.. Israrcı olduk “herhangi bir açıklama yapmayacak mısınız?” diye. Durak, bu sefer sözü MHP’nin Adana adayı Hüseyin Sözlü’ye getirdi;
“MHP’nin adayı, her yerde ’Beni Aytaç Durak destekliyor, ben onun veliahtıyım, efendim Aytaç Durak, Sözlü’yü seçtirmeden gidersem gözüm açık gider’demiş gibi kendi ağzından değil ama bir takım sözler duymaktayım. Ben aslında kimseye kefil olmam. İnsanları beğenirsiniz, seversiniz ama insanları desteklemek kefil olmak demektir. Dilimiz o kadar yandı ki. Bir insanı sevmek başka, kefil olmak başka. Ona oy verin demek kefil olmak demektir. Ben kimseye kefil olmam. Bu yakınlarımızda siyasette beklenmedik çiylikler gördük. Bu nedenle temkinliyim. Ben gerektiği zamanda konuşacağım ve anlatacağım.”
Aytaç Durak’ı Adana için destekliyorum sanmayın!..
Benim işim değil. Kim nereden nereye aday olursa olsun.
Sadece ve de sadece habercilik yapıyorum. Elime gelen bilgileri objektif olarak aktarıyorum.
Muhalefet partilerindeki kavgalar, kafa karışıklıkları ve politik zikzaklar ortada.
Öyle bir MHP böyle de bir CHP varken AKP’nin değirmenine oluk oluk akan suların önüne kim geçebilir ki?..
Sabiha Gökçen’in aziz hatırasına...
“Geç kalmış bir yazı” diyebilirsiniz.
Hak veririm ama yazmadan da edemem!.. Değerli ağabeyim, emekli tabip Albay Prof. Dr. Mustafa Kahramanyol ile sohbet ederken öğrendiğimi... Hatırlarsınız; AKP ve yandaşlarının bir süredir yaydığı “Sabiha Gökçen Ermeni asıllı” zırvalarını.
Mustafa Kahramanyol, 18.12.1992’de Ankara Merit Altınel otelinde Balkan Barış Özgürlükler ve Geliştirmeler Derneği’nin açılış toplantısına Alparslan Türkeş, Deniz Baykal, Sadık Ahmet’in geldiğini ve toplantıya katılan Sabiha Gökçen’in Boşnak kökenli olduğunu söylediğini kulakları ile duyduğunu anlattı. Ayrıca, 05.02.1993’te yine Merit Altınel’de yapılan Sancak Vilayeti Haber Ajansı açılış toplantısına da Alparslan Türkeş ve Deniz Baykal gibi isimlerin katıldığını ve buraya da gelen Sabiha Gökçen’in yine sohbet sırasında Boşnak kökenli olduğunu söylediğini kaydetti. Yaşayan bir kanıt da gösterdi Mustafa Kahramanyol; Mahmut Çolum’un oğlu Ali Çolum’u. Mahmut Çolum ile Sabiha Gökçen amca çocuklarıymış. Aldığım telefon numarasından Ali Çolum’a ulaştım. Kahramanyol’un verdiği bilgiyi babasından duyduklarını anlatarak doğruladı.
Gayem;
Bütün değerlerimize pervasızca yalan yanlış, uyduruk düzmecelerle saldıran ve toplumda “bak bu da sizden değil, bu da..” şeklinde psikolojik harp yürüten azılı mekanizmanın bir yalanını daha faş etmekti!..
Bayramınız mübarek olsun. Allah sağlıklı sıhhatli tekrarlarına erişebilmemizi nasip
etsin..