"Sur'un altı lağım fareleri kaynıyor"...

Askeri kaynak anlattı;

"Sur'un altı lağım fareleri kaynıyor"...

"Kahrolmak"...

Anlamını tamamen yitirdi!..

Diyarbakır/Sur'dan  yine şehit haberleri geldi. Bu satırları tamamlayıp güne nasıl devam edeceğimiz soru işaretleri ile dolu. Sur özeline ayrı bir paragraf açacağım ama  hafta başında Ankara'ya öyle istihbarat raporları ulaştı ki; bomba niteliğindeki bu haberleri vermeden önce bir güvenlik istihbarat uzmanının  analizi ile başlayalım sıkıcı yazıya; 

"Çözüm  döneminde semirtilen örgüt artık şehir savaşı dönemine geçti. Bunun ayak sesleri çok önceden duyulmuştu. Örgüt artık şehir savaşı dönemine geçti.Dünyada halkların şehir savaşı vererek özgürleştiği stratejisi uygulanıyor. Bütün bu gelişmeler hep belli bir planın uygulama safahatları olarak gerçekleşiyor. Çünkü, 2012' li yıllarda örgüt Çeçen ve Afgan mücahitlerle görüşmeler yaptı. Örgütün bir sözü var, 'özgürlük Grozni'de yazıldı' der. Yani; Çeçenistan'da verilen halk savaşı Çeçenleri özgürleştirdi. Örgüt de bu stratejiyi benimsedi ve KCK sözleşmesine 'halk' savaşı tabiri eklendi. Zaten o yıllarda örgüt El Kaide ile ciddi irtibatlar kurdu. İran üzerinden Afganistan'a geçilerek eğitim aldılar. Kobani'de  IŞİD'e  karşı şehir savaşının  ilk denemesi yapıldı."

Anlayacağınız;  bu oyuna, ülke olarak seçtiğimiz siyasetçiler ile  kendi elimizle düştük!.. Daha doğrusu ciddi bir oyuna geldik bilerek veya bilmeyerek.

Terör bölgesinde örgüt ilk zamanlar başarısızdı. Şehir savaşı için "daha erken"  şeklinde düşünürken devreye küresel güçler girdi. Biz de Kandil takviyeli peşmergeye sınırımızı açarak Kobani'ye geçişi sağladık. Fransa, ABD gibi devletlerin desteği ile Kobani'de örgüt zaferini ilan etti. Ve, sonra PKK/YPG  artık Türkiye'de de şehir savaşına geçti ve tüm planlar şehir savaşına göre yapılıyor. Örgütün YPS (YDG-H yerine kurduğu Sivil Savunma Birlikleri) hamlesi bunun beklenen bir örneği. Tüm bu gelişmeleri yıllar önceden tahmin edilebilecek şeylerdi.

 

Gelelim şu andaki  en sıcak gelişmelere. Ankara'ya ulaşan son istihbarat  raporlarına göre;

* Doğu ve Güneydoğu illerinden, illerdeki askeri birliklerin Van başta olmak üzere bölge genelinde cobra/kirpiye karşı mayın tarzı eylemlerde hedeflediği başarıyı sağlayamayan örgüt,  sivil personel otobüs ve minibüsleri ilk hedef olarak seçme kararı aldı.

* Irak'ın Metina kampında canlı bomba eğitimi alan 3 ü kadın 10 örgüt mensubu, eğitimlerinin tamamlanmasının ardından metropol illerimize gönderilecek.

 

* Diyarbakır/Sur' da ve Tunceli kırsalında eylem pratiği kazanan, MLKP/SGDF (Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu) taraf örgüt mensupları, Suriye Kobani de 2016 yılında aileleri ile birlikte eğitim alacaklar, başta 3 Mayıs Türkçülük Günü olmak üzere milliyetçi kesimlerce düzenlenecek etkinlikleri sabote edecekler.

 

*Raporlardaki şu ifadeye ayrıca çok dikkat;

"PKK üst düzey yöneticilerinin Irak / Gare alanında yaptıkları toplantıda; Türkiye de ağır kış şartlarının yaşanmadığı bölgeleri Irak'tan HPG mensupları ile takviye etmeyi amaçladıkları, Cizre-Silopi-Sur ilçelerinde sözde şehir savaşında istenen başarıya ulaşamadıkları, metropollerde fedai güçlerinin devreye sokulacağı, Suriye' de DEAŞ ile şehir savaşı yürüten örgüt mensuplarının büyük kısmının Türkiye'ye aktarılarak sözde kurtarılmış bölge çalışmalarında aktif rol üstlenecekleri şeklinde kararlar alındığı istihbar olunmuştur."

 

Geçelim Sur özelinde neler olup bittiğine... Bölgede görüştüğüm askeri kaynaklar,

Sur'da şu an söylenenin aksine, "işin ancak yarısı bitti" diyor. "Operasyonlar Nisan'a kadar sürebilir" bile diyenler var. Ankara'daki bir askeri kaynak ise "Sur'un altında lağım fareleri gibi kaynıyorlar. Şu anda yer altına silah sevkiyatını kesebildik" diyor. Asker-polis çok kayıp vermemek için çok yavaş ilerliyor. Komuta askerde. Tespiti yapılan daha kapatılması gereken en az 54 bombalı hendek var.  Bölücü terör örgütü, her hendek için kanasçı yerleştirmiş. O yüzden çok zor ilerleniyor. Asker polise devamlı mühimmat takviyesi yapılmasına rağmen teröristlerin mühimmatı bir türlü bitmedi. Ya çok iyi stok yapmışlar. Ya da henüz  tespit edilemeyen yeraltı tünellerinden takviye alıyorlar.

Geçen yazımızda bölgede kahramanca çarpışan aslanlarımızın bazı lojistik sıkıntılarından bahsetmiştim. Şimdi!.. Maalesef, ülkemizde son yıllarda makul(!) görülen kokuşmuşluğun  ve çürümüşlüğün daha fazla yayılmaması  en azından kahramanların kutsal mücadelesine  sirayet etmemesi için yetkililere sesleniyorum;

Güvenlik güçleri için bölgeye gönderilen  veya gönderildiği iddia edilen gıda yardımları ile ilgili çok ciddi, mide bulandırıcı iddialar ortada dolaşıyor. Bir de ortalıkta dolaşan  ve yardım topladıkları iddia edilen "eski özel harekatçı" tiplerin olduğu söyleniyor.

 

Genelkurmay  Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ndeki yetkililer, eğer 1 numaranın dışında başka numaraları da görebilirlerse bu çirkin olayların önüne daha da büyümeden geçebilirler.

Şehitlerimizin aziz hatıralarının kirletilmesine lütfen müsaade etmeyin. Ve derhal gerekeni yapın!..

Yazarın Diğer Yazıları