Suriye-Türkiye savaşı yeni Irak
Türkiye bölgede son 50 yıldır tekrar tekrar sahneye konan eski bir senaryoda figüran. Farkında değilsiniz ama Atatürk’ün Türkiye’si sona doğru hızla koşuyor. Biz balık hafızasına sahip halk, günlük yaşayıp günümüzü gün ettiğimiz için farkında değiliz
Bu başarılı senaryonun kuralı, başrol aktörleri sonunda rejisör tarafından öldürülür. Oyunun birinde Saddam Hüseyin, CIA’nın başarılı bir operasyonu ile Irak’ın başına geçirilir. Orta Doğu’da Mısır’da Hüsnü Mübarek, Fas ve Tunus ile Libya’da Kaddafi ve öteki diktatörlerin işbaşına getirilmesi gibi. Aynı fasıldan bizde de birileri başa geçirilir.
ABD, İran’da mollaların güçlenmesini önlemek için İslam devrimi sonrası Eylül 1980’de Irak’ı İran üzerine sürdü, savaş açtırdı. Sekiz sene sonra savaş iki ülkenin birbirini yenememesi yüzünden durdu. Saddam’ın belini doğrultmaması için de herkes tarafından kullanılan Kürtler kullanıldı. Barzani ve Talabani, İran savaşı sırasında Irak vatandaşı olmalarına rağmen sınırı açıp kuzeyden İran askerlerini içeri soktu. Saddam buna Kürt köylerini gazlayarak yanıt verdi.
Daha sonra ABD Büyükelçisinin verdiği bilgi ve onayla Saddam 1990 yılında Kuveyt’e girdi. ABD burada da kontrolü ele geçirmek istiyordu. Geleceğinden endişelenen Saddam Ruslarla dans etmeye, tehlikeli olmaya başladı. Aynı bizde bazı askerlerin ABD’nin Türkiye üzerindeki oyunlarını anlayıp Rusya’ya yelken açmaları gibi.
Kuveyt olayından sonra ABD baba Bush marifetiyle Orta Doğu’daki kullarına ders vermek için birinci Irak harekâtını yaptı. Amaç, ders verip Saddam’ı yola getirmekti. Ama Saddam Orta Doğulu kafası ile kinlendi. Kürtlere saldırmaması için kuzey bölge uçuşa kapatıldı, orada Kürtler Saddam’a karşı palazlandırıldı, eğitildi. Bağdat’a bir yürüyüş denendi ve ama Kürtler yenilince bu kez CIA çok sayıda Kürt’ü Amerika’ya getirdi.
Son yazdıklarımı Google’da göremezsiniz, ya tarih ve kayıtlar değiştirilmiş yada unutturulmaya çalışılıyor. Mesela İran ile savaş halindeki Irak’ı arkadan vuran Irak vatandaşı Kürtlerin neden bunu yaptıkları yok. Orada Saddam’ın Halepçe’de durup dururken Iraklı Kürtleri gazladığı var. Aynı bizim bebek katili masumu İmralı’da tuttuğumuz gibi. Hani şu özgür ve sınırsız internetimiz var ya işte orada.
Neyse Saddam ile işleri bitince Irak’a girip bir milyona yakın Iraklı din kardeşimizi öldürüp sonra da millileştirilen Irak petrollerini paylaştılar, Saddam asıldı. Öldürülenlerin büyük kısmı da Şii değil Sünnilerdi.
Şimdi bu senaryo Türkiye üzerinde oynanıyor. Yıllardır Suriye’ye karşı Batı ve ABD, ambargonun her türünü uyguladı. Aynı İran’da olduğu gibi ambargoyla bir şey alamayacakları ortadaydı. Fransa ise zaten Lübnan olaylarından dolayı Suriye’ye diş biliyor. Şimdi fırsat çıktı, yiyecekler Esad ailesini. Bunları yazıyorum diye sanmayın Şam’ı destekliyorum. Yıllarca katil Apo’ya barınak verdiklerini unutmadım henüz.
Bu arada bizde önce Kürtlere set çeken kişiler susturuldu, sonra Kürtler ihya oldu. Şimdi senaryonun esas kullanılacak kısmı başlıyor. Orta Doğu konusunda baktılar kimse sallamıyor, Suriye’ye karşı şimdilerde bizi dolduruşa getirip bir çatışma ile Şam’a diz çöktürecekler. Aynı İran-Irak savaşında yaptıklarını Suriye-Türkiye çatışmasında kullanacaklar.
Meselâ geçenlerde yayınlanan Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı planın uygulamasında sorun olmadığı yolundaki ABD Büyükelçiliğinin telgrafını ne hikmetse kimse tekzip etmedi. Demek ki doğru. Ardından ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un açıklamaları ve İsrail istihbaratının ABD ile Türkiye’nin Suriye konusunda anlaştığı yolundaki
haberler.
Evet, sevgili okurum, oynanan bu iğrenç oyunda yüz binlerce masumun kanı dökülüyor. Ama unutmayın o masumlar da zamanında sizler gibi diktatörlerini ve kendilerini dövenleri alkışlamışlardı. Sonra yüz binler halinde öldüler ve hâlâ ölüyorlar.