Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sadi SOMUNCUOĞLU
Sadi SOMUNCUOĞLU

Suriye meselesi Çankaya zirvesinde

Liderlerin 3'lü zirve toplantısı önemli. Zirve öncesindeki konuşmalar ise ülke hassasiyetleri vurguladığı için çok daha önemli. Ortak bildiri, propagandadan ibaret. Bu hususa kısaca bakalım.

Erdoğan: Suriye'nin siyasi birliği ile toprak bütünlüğünün muhafazası, sahada sükunetin korunması, ihtilafa kalıcı bir siyasi çözüm bulunması noktasında tam bir mutabakat içindeyiz.(!) Zulümden, terörden ve katliamdan kaçan 3,6 milyonu aşkın Suriyeliyi halen topraklarımızda barındırıyoruz. Fırat'ın doğusundaki barış koridoru mülteciler için de korunaklı liman olacaktır. Ülkemize sığınan en az 2 milyon Suriyeli kardeşimizin bu bölgeye yerleştirilebileceğini düşünüyoruz. Hatta bu hattı Deyrizor, Rakka taraflarına kadar indirebilirsek geri dönecek sığınmacı sayısı 3 milyonu aşabilir. Böylece Türkiye başta olmak üzere ülke dışında olan Suriyelilerin önemli bir bölümünün kimseye yük olmadan kendi topraklarında yaşamalarını temin edebiliriz. Bugünkü toplantımızda İdlib başta olmak üzere sahadaki durumu, Fırat'ın doğusunda yaşanan gelişmeleri, siyasi süreçte gelinen aşamayı ve Suriyeli mülteciler meselesini ele alacağız.

Ruhani: Özgür ve bağımsız, başkalarının tehdidi altında olmayan, işgal ve dış tehditlere uzak ve terörden arınmış, bütün evlatları doğuştan eşit vatandaşlık haklarına sahip olan birlik ve beraberlik içinde bir Suriye… Bu yolda sadece ve sadece Suriye halkı karar vermeli ve başkaları hiçbir şekilde onların iç işlerine karışma hakkını kendinde görmemelidir. Suriye'deki çatışmalar dokuzuncu yılına girerken bazılarının rejimi değiştirme çalışmasının önemini yitirdiğini görüyoruz. Terörizmle mücadeleye devam edilmelidir. Aynı zamanda sivil halk tehlikeye atılmamalıdır. İdlib mütabakatı beklendiği gibi gitmedi. İdlib'de teröristlerin kontrolündeki bölgeler artış göstermiştir. Teröristlere hiçbir zaman müsamaha gösterilmemelidir. Adana Mutabakatı'nın gerçekleştirilmesi iki tarafın endişelerini giderecek bir olgu olabilir. ABD Başkanı geçen yıl askeri güçlerini Suriye'den çekeceğini söylemiştir. Bu sözlerin akıbeti onun diğer sözleri gibi oldu. ABD'nin Suriye'de asker bulundurması meşru değildir, bir an önce bölgeyi terk etmelidir. Suriye'nin, Fırat'ın Doğusunda da egemenliğini sağlaması önemlidir.

Putin: Suriye'deki aşırı gruplarla mücadele önemli bir konu. Suriye'nin kuzeydoğusundaki durum endişe verici. Oradaki güvenlik sorunları Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması temelinde çözülmelidir. İdlib'de çatışmasızlık bölgesinde durum endişe verici. Son dönemde aşırı grupların faaliyetleri burada aktif hale geldi. Burası teröristlere sığınak olmamalıdır. Buradan gelen terörist tehditleri tamamen yok etmek için ilave adım atmamız gerekiyor. Suriye'yi nüfus alanlarına bölmek kabul edilemez. Bölgede Türkiye dahil bütün ülkeler kendi milli güvenliğini koruma hakkına sahiptir. Buna paralel olarak Suriye'nin toprak bütünlüğünden yanayız. Bütün yabancı unsurların Suriye'den çekilmesi gerekir.

Sonuç: Putin ve Ruhani, bize çok ciddi uyarı var. ABD ise PKK/YPG maşası ile Suriye'yi bölüp, İsrail'e "Arz-ı Mevut"un (Büyük İsral'in) yolunu açma yolunda. İşte gerçek "beka" bu. Çaremiz, ham hayalleri bırakıp gerçeğe dönmekten, BM ve bütün dünyanın meşru saydığı, komşu Suriye devleti ile acilen iş birliğinden geçiyor.

Yazarın Diğer Yazıları