"Süpürme"de sorumluluk sıkıntısı !..
Bölücü terör örgütü PKK'ya karşı şehir merkezlerinde başlatılan "süpürme" harekatında neler oluyor? Neler yaşanıyor?...YENİÇAĞ'a bölgedeki sağlam güvenilir kaynaklardan çok önemli ve çarpıcı bilgiler geliyor. Fakat ulaştığımız bilgiler arasından anlaşılan; yetki ve sorumluluk sıkıntısının giderilemediği yönünde.
Bölgedeki sıcak çatışmanın içinde olan güvenlik kaynağının anlattıkları şöyle;
"Cizre ve Silopi'deki operasyonlarda adli yazışmalar TEM Büro Amirliklerin sorumluluğunda. İlçe TEM adli büro adli dosyayı hazırlayacak. Kim nerede nasıl vuruldu konuları bilinmediğinden yalnızca telsizden dinlediği ve hastaneye giden yaralılar üzerinden olay tutanağı tutuyorlar. Asker, emniyet ile birlikte olay tutanağı tutmuyor kendi olay tutanağını ayrıca hazırlıyor. TEM büro amiri ise telsizden dinledikleri olayları olay tutanağı haline getirip memurlara imzalatıyorlar".
Kaynağın verdiği bilgilere göre;
*Toplam takviye asker ve polis sayısı 6 bin (3 bin Cizre ve 3 bin Silopi için) olarak belirlendi. THY'ye ait 15 uçak asker için 22 uçak ise polis için Şerafettin Elçi Havaalanına indi.
CİZRE;
*Operasyon; özelde Yafes, Cudi, Nur ve Sur Mahalleleri genelde ise tüm Cizre'yi kapsayacak genel bir operasyon olarak planlandı.
*AFAD ve Kızılay'dan ekipler görevlendirildi.
*Operasyon planlaması ile ilgili her iki ilçe açısından bazı aksaklıklar var.
* Operasyon yöneticileri dışında -onların da çoğu harita üzerinden biliyor- takviye gelen personel ilçeyi tanımıyor.
* İlçelere gelen takviye çevik personelinin tamamına yakını 20-21 yaşlarında. Bu nedenle tecrübesizlik var .
* İlçedeki YDG-H elemanlarının bir kısmının ilçeyi terk ettiği ve ilçede kırsalcıların kaldığı, ayrıca Suriye'den 70 kişilik teröristin ilçeye geldiği öğrenildi.
* Vali Ali İhsan Su ve Emniyet Müdürü Celal Sel ilçeye gelerek operasyonların kaç gün sürerse sürsün sonuç alınıncaya kadar devam edeceğini ifade etti.
Çakırsöğüt Tugay Komutanı ise örgütün 20 günden fazla dayanamayacağı şeklinde görüş belirtti.
SİLOPİ;
* Alt yapı anlamında eksiklikler var. Barınma ve yemek ihtiyaçları tam karşılanmadı.
* Örgütçüler beyaz bayrak sallayarak asker ve polisi çekerek saldırı yapmaya çalışıyorlar.
* Şu an için herhangi bir düzenek patlatılmadı ve kepçeler kullanılmadı. Sadece çatışma ve tank atışları yapıldı. Arka tarafların görülebilmesi amacıyla tank atışlarıyla barikatlar dağıtılıyor.
***
Sizlere, şimdide sıcak çatışmanın içinden kahraman güvenlik güçlerimizden gelen 2 mektuptan özet aktaracağım. İsimler bende saklı. Bu mektuplara yer vermemin sebebini de anlayışla karşılayacağınızdan eminim. İşler öyle sıcak koltuklardan yazdırılan haberlerde anlatıldığı gibi değil!..
Cizre'den gelen mektup;
"Ankara aktarmalı olarak Şırnak'a oradan da Cizre'ye geldik. Havaalanındaki kalabalık, karışıklık yaşayacaklarımızın habercisi gibiydi. Bütün valizler, kargolar karışmış mühimmatlar, çelik yelekler getirilmemiş başka yerlere hatta gönderilmiş. Hala personelin büyük kısmının çelik yeleği, özel harekat dahil mühimmatı eksik veya yok. Cizre'de yaklaşık 2 bin asker polis var. Kalmak için okullara bizi bıraktılar ve burada kalın dediler. Sınıfları, spor salonunu boşalttık ve yatacak yerler yaptık. Hala sıraların üzerinde yatan personel var. 4. gün ve yemek olarak sadece 2 öğün yemek verildi o da çorba ve bulgur pilavı. Duş imkanı yok, sıcak su yok, yiyecek ekmek yok çünkü açık yer yok. Asker ve polis kantininden aldığımız bisküviler ile idare ediyoruz. Cizre'de 24 saat hiç susmaksızın silah sesleri çatışmalar var. Burada şu an maalesef operasyon değil savaş var. Tanklar sokaklarda ve operasyon için riskli görülen yerler vurulup geçiliyor. Toplar hiç susmuyor. Sürekli roket atışları ve tacizler. Şu ana kadar bildiğim kadarıyla 6 yaralımız var onlarda keskin nişancıyla. Sokaklarda keskin nişancılar var maalesef en büyük problem bu. Sokaklarda operasyonlar bu nedenle çok yavaş ilerliyor. Bu hızla bu iş yıllar sürer... Halk bu sürece daha fazla dayanamaz. Her taraf delik deşik harabe. Buralardan bir kaç kare fotoğrafı Suriye diye gösterseniz Esad'a hakaretler yağdırırlar... Buraya 42 kişi geldik ve kendimi 42 çocuğuna bakması gereken, onların bütün dertlerini çözmesi gereken baba gibi hissediyorum. Çünkü her silah sesinde aciz, savunmasız, çaresizce bakan 41 çift göz oluyor. Her şeye rağmen çok şükür iyi olmaya çalışıyoruz..."
Sur'dan gelen mektup;
"Geldiğim günden beri çatışmanın içindeyiz, çatışma oluyor sürekli. Buralar mahvolmuş Suriye'yi geçmiş. Sur merkez ilçedeyim.
Onlar bir sokaktan sıkıyor biz bir sokaktan sıkıyoruz. Bir tane kanasçı var 2 gündür musallat oldu. Sıkıp sıkıp kaçıyor evlerin çatılarından. Merminin bir tanesi mevzilendiğimiz şortlandın direkte patladı. 2 santim sağından gelse arkadaşın kafasına girecekti.
Sur'da temizlenen her sokak başına bir ekip yazmışlar. Zırhlı şortland. En tehlikeli sokakta da bizim ekip var
Ekipte 3 Diyarbakır personeli var bir de ben. Yanımızda bir ekip daha var, diğer yakınımızda da özel harekat var. Bunlardan başka gördüğümüz yok. Ben gecedeyim. Teçhizatım tam... Sabaha kadar çalışıyorum, ertesi gün dinlenip tekrar geceye gidiyorum. Her gece çalışıyoruz. 12 saat çalışıp 12 saat dinleniyoruz. Dua edin İnşallah."
Allah yar ve yardımcınız olsun..