Önce haberi verelim sonra köşeye yazı yazalım.. Rekor kırdık!.. Çok severiz ya (!) ilginç rekorlara imza atmayı..
AKP iktidarının yeni bedellisi daha kanunlaşmadan kırdık rekoru..
Bundan önceki bedellilerde hiç böylesi görülmedi;
Şubat celbinde askere alınmak için başvuranların “neredeyse tamamı” iptal için dilekçe verdi. Bu dilekçelerin hepsi de kabul edildi. Kaynaklar, bunun geçmişteki bedelli dönemi öncesi celplerle karşılaştırıldığında “rekor düzeyde” olduğunu söylüyorlar. Aynı kaynaklar, iptal başvurularının tamamının kabul edilmesine gerekçe olarak da “zaten asker kaçakları da bedelliden yararlanacak”ı gösteriyor.
İmralı canisinin, müzakere şartlarının birinin daha kabul edilmesinin ardından bu gelişmede herhalde kendisini çok sevindirecektir!..
Esas merak ettiğim kışladaki komutanların durumları. Sabah içtimalarında erlerinin yüzüne nasıl bakabildikleri..
Bir teklifim olacak Türk Silahlı Kuvvetlerine;
Hani eskiden yapılırdı ya!..
“Anonim kaynaklara itibar etmeyen” Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu terör bölgesindeki bir birliğe misafir olarak götürsenize.. Ama bir şartla;
Klasik er karavanası fotoğrafına katılması için Mehmetçik’e baskı yapılmayacak.. Matbu konuşma ezberletilmeyecek. Seçmece asker görevlendirilmeyecek.. Ziyaret ile ilgili görüntü ve fotoğraflar Başbakanlık Basın Merkezinin tekeline bırakılmayacak. Ziyaret en başından en sonuna dek “paralel” medya dahil herkese açık olacak ve serbestçe Mehmetçikle röportaj yapma imkanı sağlanacak.
Böylece, biz de “TSK kaynakları”na doğrudan ulaşma imkanı bulacağız. Hem, Başbakan ve kiralık kalemleri de, çok merak ettikleri “TSK kaynakları”nı yerinde görebilme fırsatını yakalayacak.
Bugüne kadar, Balyoz’da, Ergenekon’da, askeri casusluk da, 28 Şubat yargılamalarında, Türk Subayını kadın satıcısı yapan sözde delillerle, sözde ifadelerle atılan manşetleri, gazete ve televizyon haberlerini ve onun “anonim kaynaklarını” sorgulamayanlar, sorgulamayı aklından dahi geçirip peşine düşmeyenler,
Adliye-yargı kaynaklarını,
Emniyet Kaynaklarını,
“TSK’da paralel çete”, “Erdoğan’ın odası dinleniyor”, haberlerindeki MİT kaynaklarını,
ABD’li heyetlerin ziyaretleri ardından TSK’yı ilgilendiren konular hakkında Amerikan talepleri doğrultusunda manipülasyon yapan Dışişleri Kaynaklarını,
“Çözüm süreci şahane gidiyor” diyen Hükümet kaynaklarını,
İktidarın lehinde ve menfaatinde propaganda
yapan,
Yargı,
İçişleri,
BDDK,
TİB,
BİT,
ZIRT,
VIRT,
kaynaklarını sorgulamayan, peşlerine hafiye takmayanlar;
“Bedelliye itiraz haberleri nereden çıkıyor”u yerinde sorgulayabilecekler!.. Gidebilirlerse terör bölgesindeki bir kışlaya.. Bakabilirlerse Mehmetçiğin nurlu yüzüne..
Biz, gerçek gazetecilerin işidir doğru haberleri doğru kaynaklardan vermek. İşimiz bir partinin seçim otobüsünün üstüne çıkıp halka selam vermek ve onları alkışlamak değildir. Genel yayın yönetmeni, genel müdür, Bakan veya Milletvekili olmak için gizliden “lider” ile buluşup haber kaynaklarımızı satmak cibilliyetsizliği de karakterimizde yazmaz!..
Şimdii!..
Kaç gündür “bedelliye asker itirazı” haberlerinin kaynağının “kaynak kim” diye peşinde koşan gazeteci kılıklı kiralık kalemlere de sesleniyorum;
Bedelli askerliğe TSK’nın itirazlarını televizyonlarda seslendiren eski asker, güvenlik uzmanı Mete Yarar’a sorsanıza “kaynağınız kim” diye..
Yoksa, eskidir meskidir ama ne de olsa askerdir, iktidara darbe yapar diye mi korkuyorsunuz?..
Gerçek yüzleri ortaya çıkınca paniğe kapılan iktidar mensupları ve kiralık kalemleri TSK’dan emir alan gazeteci arıyorsanız hemen yanı başınıza bakın. Vaktiyle, Çevik Bir’den, Hurşit Tolon’dan, Çetin Doğan’dan emir alan gazeteci kılıklılar şimdi yandaş medyalarınızın en köşe başlarında sefa sürüyor. Sizler için kılıç sallıyorlar. Bazıları da devr-i iktidarınızda çok önemli rantlara ulaşabilmenin keyfi içinde yaşıyor.
Hala sorumlu gazeteci veya siyaset adamı olduğunuzu iddia ediyorsanız;
Kaynak avcılığı yapma yerine terör bölgesine gidip silah deposu olan evleri, PKK’nın mağaralarını, isyan faaliyetlerini görüp,fotoğraflayıp, yazıp-çizip-konuşsanıza!..
Hadi kışlaya giremediniz, karakolu deneyin..
Korktunuz mu? Alırlarsa merkeze diye..
“Anonim kaynaklara” dayanarak, boş, beleş, kaymaklı kadayıflı “süreç” masallarını yazmak çok duygusal (!) değil mi?..
Haa!..
Yazının başında verdiğim haberin kaynağını da çok merak ediyorsanız. Küçük bir kıyak yapayım;
Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı Askeralma Daire Başkanlığı (ASAL) kaynaklarım.
ASAL’daki kaynağımı bulabilene bir sıkımlık diş macunu hediye edeceğim.
Benim maddi gücüm ancak bu kadarına yeter!..
