(Bu fotoğraf benim gibi danstan anlamayanlara görsel destek olması için internet ortamından rastgele alınmıştır...)

Gündemin onca ateş yakan maddeleri ortadayken Albayraklar Grubu’nun çıkardığı Yeni Şafak gazetesinin manşetinde Çarşamba günü patlayan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ile ilgili haber Ankara’da günün en çok konuşulan ve yorumlanan maddeleri arasına girdi. Tayyip Erdoğan’a oldukça yakınlığı ile tanınan ve de bilinen grubun gazetesi, Suat Kılıç’ı “arıza bakan” ilan etmiş, bir de arıza yaptığı yerleri sıralayıvermişti!.. Anında yapılan yorumlar ise “Yeni Şafak bunu Erdoğan’dan izinsiz yapmaz. Demek ki Bakan’ın ipi çekildi” şeklinde oldu. İşin aslına bakarsanız gazetenin Suat Kılıç hakkında sıraladığı arızalar, AKP Hükümetlerinde bir Bakan’ın kellesinin koparılması  için lafı bile edilmeyecek türdendi.
Peki ne olmuştu da Suat Kılıç’ın kellesi gazete manşetine oturtulmuştu?
Suat Kılıç, Bakanlık koltuğuna oturur oturmaz partisinde oluşan rahatsızlık ve tepkileri sağır sultan bile biliyor. Ama son 1 aydır Suat Kılıç ile ilgili yaşanan kriz Ankara’da dillerden hiç düşmüyor.
AKP kulislerinde konuşulanlardan devam edelim;
Göreve geldiği günden beri Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Genel Müdürü’nü almak için yoğun çaba gösteren Suat Kılıç önce Albayrak Grubu’ndan “çok ağır bir isim” (yazmamaya söz verdiğim için ismi zikretmiyorum) tarafından “Gidişatın, hal ve hareketlerin çok kötü. Dikkat et, bunlardan vazgeç. Yanlış yapıyorsun” diye uyarıldı. Söz, Hasan Albayrak’ın görevden alınmasına gelince Bakan Kılıç “Siz benim tasarruflarıma karışıp, müdahale edemezsiniz” diye oldukça sert bir çıkış yaptı. Suat Kılıç’ın bu çıkışına çok içerleyen Albayraklar Grubu’nun ağır abisi soluğu Tayyip Erdoğan’ın yanında alarak olup bitenleri izah etti, Başbakan’dan da “ben gereğini yaparım” mealinde bir cevap aldı. Suat Kılıç da bunun üzerine ikinci hamleyi yaptı ve Hasan Albayrak’ı görevden alarak yerine atayacağı isimle birlikte kararnameleri, Başbakanlığa gönderdi.
Peki kapışmadaki son durum ne?
Bildiğiniz gibi; Suat Kılıç, Tayyip Erdoğan’ın çok yakın dostu olan eski Avrupa Milli Görüş Teşkilatı Başkanı Ali Yüksel’in damadı. “Bir tarafta Ali Yüksel diğer tarafta Albayraklar, Erdoğan ne yapsın” demeyin. Vaziyet hiç de öyle değil!..
AKP’de son gelişmelere hakim, önemli bir haber kaynağımın anlattığına göre; “kayınpeder kontenjanından Bakan koltuğuna oturan Suat Kılıç’a Ali Yüksel de küsmüş ve uzun zamandır konuşmadıkları gibi araları da çok bozuk”muş. “Neden” sorusuna şu cevabı aldım;
“Ali Yüksel’e Suat Kılıç hakkında çok şikayet gidiyor. Özellikle ‘birçok ihalede CHP’lileri kayırıyor bize iş vermiyor’ diye. Bir de kayınpederin kulağına Kılıç’ın özel yaşamı ile ilgili bazı şeyler fısıldanmış. Suat Kılıç, Flamenko dansına çok düşmüş, önemli bir zaman ve ilgisini buna ayırıyormuş. Bir de bazı CHP milletvekilleri ile samimiyeti ve bir CHP milletvekilinin evinden hiç çıkmaması Ali Yüksel Bey’i çok fena kızdırmış.”
Şimdi!.. AKP kulislerinden aldığım bilgilerden hareketle Sayın Bakan’a bazı sorularım olacak?
* Gençlik ve Spor Bakanlığı’na hangi kriterlere göre müşavir alıyorsunuz?
* Aldığınız müşavirlerin görev yerlerini nasıl beliyorsunuz?
* Bakanlığınızda dansı çok iyi bilen (özellikle Flamenko) müşavir veya müşavirleriniz var mı?
* İddia edilen müşavir veya müşavirleri yakın çevreniz ve Bakanlıktan uzaklaştırmanız için kayınpederiniz Ali Yüksel size uyarılarda bulundu mu?
* Dansı çok iyi bilen müşavir veya müşavirlerinize, kuruma bağlı yurtlarda dans grupları kurması için talimat verdiniz mi?
* Krizlerin daha gazete manşetine yansımadan, içeride patladığı sırada yıllık izne çıkardığınız müşavir veya müşavirleriniz oldu mu?

***

AKP iktidarındaki en önemli sıkıntı ve de arızalı gündem maddesine; Erdoğan-Gül kapışmasındaki son gelişmelere geçelim.
Abdullah Gül’ün yeni parti kurma ve tüm derin siyasi çalışmalarını, başdanışmanı eski TMSF Başkanı Ahmet Ertürk yönetiyor. Abdullah Gül ekibi, aynı “yenilikçiler” hareketinde olduğu gibi Erbakan’dan kopuş sürecinin öncesi benzeri ev toplantılarını artırdı. Yeni parti kurma hazırlıklarının “istişare kurulu” da belirlenip çalışmalarına başladı. Geçen hafta sonu Kızılcahamam da yapılan kampa alternatif sayılacak bir toplantı da “Gül” cüler tarafından Ankara-Gölbaşı’nda bir otelde gizlice yapıldı. Burada amaç daha çok “nabız tutma” istikametindeydi. “Gül”cülerin faaliyetlerinden çok rahatsız olan “Muhteşem”, Abdullah Gül’e çok yakın bazı parti çalışanlarını Genel Merkezden uzaklaştırarak bürokrasiye kaydırdı.
Geçenlerde Ahmet Ertürk ile olup bitenleri konuşma fırsatı yakalayan bir AKP milletvekilli aldığı bilgiler üzerine şunu söyledi;
“Abdullah Gül temel stratejisini, Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığına aday yapmama üzerine kurdu.”
Artık gizlenemeyen cemaat-Tayyip Erdoğan kavgası ile ilgili Başbakan’a oldukça yakın çevrelerden aldığım bir bilgiyle yazıya nokta koyalım.
“Başbakan’ın birinci halkasında, ‘cemaate büyük bir operasyon yapalım mı yapmayalım mı’ tartışması yaşanıyor? Bir grup hemen yapılması, diğer grup ise mahalli seçimlerin sonrasına bırakılması görüşünde.”