Sözde kantondan nasıl geçilir!..

Bir Almanya kavgasıdır gidiyor... AKP iktidarının değirmenine su taşıdığı açıktan belli olan bu kayıkçı kavgasına katkıda bulunmak için -maşallah (!)- yarışan, birbirini ezme noktasına gelenler var. Rakka, Münbiç efelenmeleri yerini Almanya'ya bıraktı. Dünya, Türkiye üzerinde büyük bir oyun kurguluyor. Tırnak içinde bizimkiler de Türkiye'de bizim üzerimize oyun kuruyor.

Bu arada, gündeme, Antalya'dan Türk, Rus, ABD Genelkurmay Başkanlarının bir araya geldiğine ilişkin "Suriye zirvesi" başlıklı bir fotoğraf düşüyor. Sadece görüntü karesi var içerik yok. Münbiç'te kapı suratımıza kapanıp, El Bab'ın güneyinden PKK/PYD koridoru tamamlanırken ne olduğunu anlayabilmek mümkün mü?.. Bu kadar Almanya gürültüsü koparılırken hem de!.. Referandum sürecinde "hayır" oylarını yükselten milliyetçi direnişi kırmak için tuzak üstüne tuzak kuruluyor. Bir ucu Almanya'da diğer ucu Suriye'de. Bileşenlerini içeride ve dışarıda olmak üzere saymakla bitmez. Kafanız allak bullak oldu değil mi?.. Doğruyu eğriyi ayırt edebilmenin mümkün olmadığı noktalardan birini daha yaşıyorsunuz değil mi?.. Bu tuzaklar da onun için kuruluyor zaten... Müsaadeniz olursa, hamaseti körükleyip Almanya benzeri bir hamle daha yapacaklar ve 16 Nisan'da BOP projesini taçlandıracaklar da ondan...

Antalya pozu ile beraber tüm bu olup bitenleri anlamak esasında çok zor değil. Filmi biraz geriye saralım. PYD eş başkanı terörist Salih Müslim'in Ankara'da konuk edilip VIP muamele yapıldığı günlerden bugünlere geldik. Bakmayın, sonradan yapılan kayıkçı kavgalarına. O görüşmelerin perde arkasına hiçbir zaman Türk kamuoyu vakıf olamadı. Kim bilir, gizlenen daha ne kadar kapı arkası pazarlıklar var?.. Bunlardan birini gündeme taşıyacağım ama önce özet bir durum değerlendirmesine ihtiyaç var...

Hani şu, Rakka'ya ortak müdahale için ABD'ye sunduğumuz plan var ya; PKK/YPG'ye güya itiraz ettiğimiz, onlar olmasın, SDG'nin Arap unsurları olsun, sözde PYD kantonundan güvenli koridor açın hep beraber Rakka'ya gidelim dediğimiz... Kim kimi ikna etmeye çalışıyor belli değil ama saha da yaşananlar çok net. Bize Münbiç'i kapattılar. Ve yeni bir algı operasyonu ile beraber yürüdükleri, yollarına devam ediyorlar. Tam bu noktada 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı stratejist Cahit Armağan Dilek'in uyarılarına dikkat edelim. Dilek, ABD'nin Münbiç'te askeri varlığını artırdığına dikkat çekerek, "Türkiye'ye YPG'liler burada kalıcı değil burayı terk ediyor. Münbiç tamamen Amerikan kontrolünde senin girmene gerek yok mesajı veriliyor" diyor. Diğer taraftan da Münbiç'in batısında Türkiye'ye karşı kurulan tampon bölgeye Suriye bayrağı ve Suriye askeri kıyafetiyle Şii milislerin ve YPG'lilerin konuşlandırılacağını belirtiyor ve ekliyor:

"Yani, YPG çekilmiş algısı yaratılacak ancak çekilmeyecek. Türkiye'nin ise YPG'nin çekildiğini kabullenmesi beklenecektir."

Ya sonra?.. Cahit Armağan Dilek, şunları söylüyor:

"ABD'nin Münbiç'te düşman kategorisine koymaktan çekinmediği Türkiye'yi tamamen kaybetmemek adına Rakka operasyonunda sınırlı da olsa yer almasını planlayacaktır. Halihazırda Rakka merkezinin güney hariç diğer yönlerden bağlantısını kesen YPG'nin Rakka merkeze sokulmayarak mevcut pozisyonlarını koruması, Rakka'ya Türk özel kuvvetleri dahil ABD, Almanya, Fransa, İngiltere'den özel kuvvet unsurları ile Körfez'deki Arap ülkelerinden özel kuvvet ve ihtiyaç duyulacak sayıda Arap askerlerinin girmesi söz konusu olabilir. Tabii yine yaklaşık 5 bin kişilik Amerikan kuvvetinin de Suriye'de görev yapmak üzere bölgeye gönderilmesi de beklenmektedir.. Bu askerlerin  konuşlanacağı yer de büyük olasılıkla Türkiye olacaktır."

Antalya'daki Genelkurmay Başkanları zirvesinden sonra nasıl bir sürece gireceğiz?.. Yaşayarak göreceğiz.. Fotoğraflara dikkatle bakıldığında görünen o ki; Türkiye şu veya bu şekilde Rakka planına dahil edilecek ve Suriye'nin kuzeyinde PKK devleti oluşmasına kaçınılmaz (!) şekilde razı olacağız. 17 Nisan sabahı uyandığımızda bir de bakacağız ki; Almanya kavgası yerine yine AB şarkıları çalınıyor, Barzani-PKK danışıklı dövüşleri bitmiş, PYD ile dost olmuşlar.

Antalya pozunu daha iyi analiz edebilmek için yukarıdaki satırlarda gündeme taşıyacağımı belirttiğim konuya gelelim. Rakka operasyonu ile ilgili olarak ABD'ye sunulan plan (TSK'nın sözde PYD kantonundan açılacak güvenlik koridorundan geçiş) çerçevesinde Ankara'nın devlet koridorlarında konuşulan çok önemli bir iddia var. İddialara dayanarak şu sorulara cevap verilmesini bekliyorum:

1) Geçen sene içinde PYD'nin sözde kantonları Kobani, Afrin ve Cezire'den   üst düzey yöneticiler gizlice Ankara'da ağırlandı mı?..

2) Bu geldiği iddia edilen PYD'nin en üst düzey sözde yöneticileri, Ankara'nın hangi otelinde misafir edildi ve kim/kimlerle görüştürüldü?.. 

16 Nisan'dan önce cevap verilirse sevinirim!..

Yazarın Diğer Yazıları