Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mevlüt Uluğtekin YILMAZ
Mevlüt Uluğtekin YILMAZ

Soygun ve talan kültürü...

Bu güzel ülkenin şehirleri, Ekim’in ikinci haftasında, insan biçimindeki ‘yaratıklarca’ yangın yerine çevrildi. İnsanlar öldürüldü, şehirler yağmalandı. Saldırılar, vahşi hayvanlardan daha acımasız bir biçimde günlerce sürdü... Soygun ve talan kültürüyle beslenen insan kılıklı o yaratıkları, ülkemin sokaklarına, sözde bir partinin Genel Başkanı sürdü!

Siyasi partiler; devleti hukuk içinde yönetmek, toplumu ’insanca’yaşatmak ve yükseltmek amacıyla kurulurlar. Bu nasıl bir partidir ki; sempatizanlarını katiller sürüsü gibi sokaklara döküp, vatandaşın malına, canına kastettirebiliyor? O sözde partinin Genel Başkanı, “Uygarca protestolarda bulunun” deseydi, ona kimsenin diyecek sözü olamazdı. O parti hakkında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Baş Savcısı’nın yapacağı işlemi merakla bekliyoruz.
1980 öncesi yıllarda iki şehrimizde buna benzer çok acı olaylar yaşandı. Ama şu yaşadığımız Ekim ayının ikinci haftasından itibaren, değil iki şehir, pek çok şehrimizde aynı anda cinayet, soygun ve talan günlerce sürdü... Şu da var ki, yurdumuzda doğup büyüyen bu insanların böylesine canavarlaşmasının nedenlerini de sorgulamalıyız. Bu çılgınlığı, sadece ideolojik saplantılarla da açıklayamayız. Bunun başka nedenleri de olmalı.
Eğitimci dostlarımla ‘sevgi dolu, dürüst, çalışkan, iyi insanın’ yetişmesi konusunu aylardır tartışıyoruz. Geçenlerde belli bir fikirde birlikteliğimiz oldu. O fikirler aşağı-yukarı şöyle: “Soygun ve talan kültürü ‘insancıl’ eğitimden yoksun ortamlarda gelişir. Ama kamu eğitiminden önce ailenin davranışları çok önemli. Çocuklarını bir kez bile bağrına basmayan, onu öpmeyen, sevdiğini sözlerle belirtmeyen aile bireyleri topluma; duygu ve gönül dünyası ‘hasarlı’ insanlar armağan eder. Devlet de, iyi bir eğitim vermeyi beceremiyorsa -ki beceremiyor- o çocukta ’insan öznesi’gelişemez.”
Elbette, sevgiyle büyüyen, doğru eğitim alan bir kişi; cinayet, soygun ve talanın içinde olamaz!
Doğru eğitim... Türkiye’de doğru eğitimin olmadığını, yılların eğitimcisi Sayın Mahiye Morgül Hanımefendi “Güncel Meydan” sitesine yazdığı “Bunlar İngilizce ders kitabı mı, yoksa misyonerlik kitabı mı?” başlıklı yazısında çok güzel anlatıyor. O yazıdan kısacık bölümler sunmak istiyorum:
“Bu sene çocuklarımıza verilen İngilizce 5. sınıf ders kitaplarına lütfen bakın. İngilizce cümle nasıl kurulur, isim nedir, fiil nedir, fiil nasıl çekilir, bu dilin kuralları nelerdir, hiç birini bulamazsınız. Ama, Anglosakson Protestan bayramlarının hepsini dramatize ettiriyorlar.”
“Bu kitabın komisyon yazarları bölümünde adı geçen program geliştirme uzmanı Dr. Selçuk Özdemir’in babası, AKP’li Hüseyin Çelik Bakan iken İlköğretim Genel Müdürü idi. Özdemir, TÜBİTAK Eğitim Araştırma Dairesi’nin Başkanı’dır, USA’da doktora yaptı geldi. Anladım ki, orada İngilizceyi böyle öğretmesi için eğitim gördü; öğrenci, Hıristiyan bir Amerikalı gibi düşünecek, sokak İngilizcesi konuşacak...”
“Unit 7’deki Party Time eğlencelerine bakınız: Pijama partisi, Yılbaşı partisi, Doğum Günü partisi, Kıyafet partisi... Bunlarla dil mi öğretilir, başka bir kültür mü? Çocuklarımıza büyük bir kültür transferi yaşatılıyor. Örneğin, Halloween’de yapılan etkinlikleri de öğretiyorlar. Uçan süpürge, cadılar bayramı meğer Halloween bayramıymış...”
“Turkish ve Turkey geçen bazı sayfalarda ise, yazı karakteri değiştirilmiş, T harfleri haç işaretine benzer hale getirilmiş! (Unit 2 Hello 13.sayfa, vb)”
Değerli okuyucum, yazının tamamını “http://www.guncelmeydan.com/pano/bunlar-ingilizce-ders-kitabi-mi-yoksa-misyonerlik-kitabi-mi-mahiye-morgul-t38303.html” internet adresinden okuyabilirsiniz.
İliştiri: Geçen haftaki yazımda geçen “Lidya Kralı Solon” sözü “Lidya Kralı Krezüs” olacaktı. Düzeltir; Sayın Osman Sertkaya’ya teşekkür eder; okuyucularımdan özür dilerim.
Esen kalın efendim.

Yazarın Diğer Yazıları