Sosyal medyaya T.C. kimlik numarasıyla girilsin
15 Temmuz FETÖ''cü darbe girişiminin ertesi günü Genelkurmay Personel Plan Yönetim Daire Başkanı Mehmet Partigöç ile Genelkurmay General-Amiral Şube Müdürü Kurmay Albay Cemil Turhan''ın makam odaları aranır. Çekmecede bulunan dosya ve evraklar Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı''na gönderilir.
Tuğgeneral Nerim Bitlislioğlu ve heyeti, ele geçen klasör ve evrakları inceler. İstihbarat kurumları tarafından elde edilen bilgilerin yer aldığı evraklarda genellikle Twitter hesaplarında yayımlanmış büyük çoğunluğu FETÖ mensubu olmayan, personeli yıpratmaya ve itibarsızlaştırmaya yönelik bilgiler ile ihbar mektuplarının yer aldığı görülmüş.
Ergenekon kumpasının, kumpas olduğunun tasdik edildiği gerekçeli kararında "Ergenekon komplosunun yöntemi anlaşılmadan komplonun mantığı anlaşılmaz. Bu yöntem savaş sanatında aldatma ve baskının birlikte kullanılmasına dayanan bir yöntemdir" der. Amacını ise "Amaçlarını kitleleri düşmanın politik etkisinden ayırmak ya da tarafsızlaştırmaktır. Öte yandan da saldırı için politik bir destek noktası elde etmektedir" diyerek açıklar.
FETÖ, TSK içerisinde bir subay veya astsubayı ordudan ihraç etmek istediği zaman önce "Paşakeyfi", "Habervakti" gibi internet sitelerinde "TSK Kulis", "Karanettv" gibi Twitter hesaplarından akıl almaz iftiralar, itibar suikastları, şantajlar, gözdağı mesajları paylaşılıyordu. İsimsiz ve imzasız mektuplar ile birlikte hedefteki kişiler için hazırlıklar tamamlanıyordu.
Gerek sosyal medyadaki paylaşımlar, gerek ihbar içeren imzasız mektuplar ile algı yönlendiriliyordu.
Şimdi durum farklı mı?
Hayır! Aynısı, daha da profesyoneller hatta…
Mesela ben 6 Mart''ta mahkeme salonuna gelmeden günler öncesinde ismim Twitter hesaplarından servis edilmeye başladı. Aslında bunların yapılabileceğini Yeniçağ Youtube yayınlarında, HalkTV, TELE1 TV yayınlarında "itibar suikastı yapacak" diye aylar öncesinde söyledim ama…
Mahkemede ifade bile vermeden tutuklanmam istendi. Tahliye oldum sonra ertesi gün aynı isimler yine paylaşım yapmaya başladılar. 5. Sulh Ceza Mahkemesi''ne çıkmadan tutuklanacağım ve neden tutuklanacağım gazetelerde ve bu operasyon hesaplarında yayınlandı.
2007 yılında "Biz Kaç Kişiyiz" platformunu kurup, 2008 yılında Kadıköy''de düzenlediğimiz, "Hukuka Saygı Mitingi"nde on binlerce kişiye "Kemalistlerin Fetullahın tetikçileri ve destekçileri" tarafından linç edilmeye çalışıldığını ve korkmadığımızı söyledikten iki-üç ay sonra tutuklandım.
Şimdi de aynısını yaşıyorum-yaşıyoruz. İktidarın istediği gibi düşünüp yazmadığın zaman "sakıncalı" işaretleniyorsun. Sonra sosyal medya hesaplarından itibar suikastı ve linç başlıyor. Destek vermek isteyenler için ya önceki paylaşımlarından bir tane amacı dışında servi edilip "bu adamı", "bu kadını" mı savunuyorsun şeklinde önünüze getiriyorlar.
Başarılı olmadı mı…
"FETÖ" veya gayri milli olaylarla PKK ile bağdaştırmaya çalışıyorlar. O da mı olmadı. Yalana başvurup algı için uydurma belge, haberler üretiyorlar.
Bunlar hemen işleme konulduğu gibi, zamanda beklenmek üzere kayıt altına alınıyor. Artık hakkınızda sizi tutuklattırabilecek ihbarı bilgiler hazır. Zaman kollanır. Zamanı gelince tekrar servis edilir. Aynı FETÖ dönemindeki gibi belli hesaplardan yapılan bu servis, gazeteci kılıklı, TV''lerde yer alan tetikçiler ve sahte hesaplarla kampanya haline bürünür. Mesajların altına emniyet, Adalet Bakanlığı, Süleyman Soylu gibi kurum ve kişilerde etiketlenir ve günlerce sürecek linç başlar. Netice malum.
Bu artarak devam edecektir. Dişlerine kan bulaşan çakal artık her daim kan arar. Sosyal medyaya girişin T.C. kimlik numarası ile olmasını önerenler varya! Keşke olsa, kimin kim olduğu da bu şekilde belli olmuş olurdu.
Siz bu algı operasyonlarına kanmayın.
Korkmayın.