Sorularınıza cevaplar
Soru: Niye İsrail yanlısı yayınlar yapıyorsunuz?
Cevap: Yeniçağ’a ‘İsrail yanlısı yayın yapıyor’ demek iftiradır. Bunu diyenleri en azından gazetemizin 14’üncü sayfasında her gün istisnasız yer alan “İnanç Dünyası” çarpar. Yeniçağ’da esas olan, Türk devlet ve milletinin bütün değerleri ile sürekliliğidir. Kimilerinin, “İsrail yanlısı” zannettikleri yazılar, ‘Yeniçağ’dan Mektup’ta olduğu gibi, ‘Meydana gelen can kayıplarında İsrail kadar, bir gemi dolusu vatandaşını devlet ve iktidar olma sorumluluğu ile uyarmayanların (Korumayan, koruyamayanların. HD) bu olaydaki sorumlulukları veya sorumsuzluklarının sorgulanması’ yönündeki yorum ve haberlerdir. Bundan normal ne olabilir. Yeniçağ, mazlumun hakkı aranırken devleti yönetenlerin devlet ve milletin başını belaya sokmak gibi bir lüksleri olmadığını söylemiştir. Mevcut iktidar, olay öncesi, olay sırası ve olay sonrasındaki tutum ve davranışlarıyla insanlarımızın ölümüne yol açmış, Türkiye’yi en haklı olduğu konuda haksız ve suçlu duruma düşürmenin eşiğine getirmiştir.
Açık konuşalım, Avrupa’da olsa bu hükümet çoktan istifa etmişti.
Soru: IHH, Milli Görüşçü değil mi?
Cevap: Olabilir. Milli Görüşçü bir kişi veya derneğin gönderdiği ilacın Gazze halkı için bir mahzuru mu var? Görüşünüzü belirtmemişsiniz, ülkücü iseniz, solcu yahut ateist iseniz, siz gönderdiniz de Gazze halkı kabul etmedi yahut biz destek olmadık mı? Adamlar Avrupa’da Ermeni iftiralarını protesto için Rauf Denktaş’ın da aralarında olduğu cüretkâr eylem yapar, başlarına işler gelir, hukuken Türkiye’nin haklılığını ispat ederler, İşçi Partililerdir diye sahip çıkılmaz. Haydar Baş iflas eden kapitalist sisteme dünya ve Türkiye için reçete üretir, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı’dır diye görmezden gelinir. Bir dernek 32 ülkenin vatandaşlarının desteğini de alarak bir insanlık dramına nefes aldırmak ister, Milli Görüşçüdür diye eleştirilir, bunun sonu nereye varır? Önce Türkiye içindeki her kişi ve görüşü, ardından Türk İslâm coğrafyasını ve sonra bütün dünyayı kucaklamayan bir ufuk, bir akıl, bir yürek ancak, “dernek”, “cemaat”, “parti” çapında bir ufuktur, bir akıldır, bir yürektir.
Bu ise bu millete yetmez!
Soru: Araplar ilgilenmiyor, size ne?
Cevap: Haklısınız, 22 Arap ülkesi Gazze’ye kör ve sağır. Ve biz çok iyi biliyoruz ki Filistin ve çevresindekiler dâhil, bir ikisi dışında, Filistin halkının bir devleti olmasını isteyen Arap ülkesi yok. Çoğu da alttan alta İsrail’le işbirliği içerisinde. Yani şimdi biz emperyalizmin cetvelleri ile kurulmuş bu Arap devletlerini mi örnek alacağız? O zaman onlardan ne farkımız kalır?
Soru: Gemidekiler niye direndi?
Cevap: Okyanusta giderken geminize korsanlar çıksa, direnmez misiniz? İsrail uluslararası sularda BM’nin garantisi altındaki bir gemiye saldırmıştır. Gerisini Hakan Albayrak’tan okuyalım: “Ne yapacaktık. Korsanları çiçekle mi karşılayacaktık? Gemiye canlı kalkan olduk, elimizdeki imkânlarla sembolik bir direniş sergiledik. Direnişte kullandığımız malzemeler en basit bir protesto gösterisinde polise karşı kullanılan malzemelerden farksızdı. Protesto gösterilerinde eylemciler polise Molotof kokteyli de atar, biz bunu bile yapmadık.”
Soru: İsrail’den izin niye almadılar?
Cevap: Daha önce müracaat etmişler, yüzlerine bakan olmamış. Hem akıl var fikir var: İsrail kendi koyduğu ambargoyu, izin istediler diye niye deldirsin ki? Kızılay, İsrail’in gıda maddelerini kalori hesabına göre Gazze’ye parça parça verdiğini açıkladı. Bu, İsrail’in Gazze’yi revire çevirdiğinin resmidir. Nitekim Mavi Marmara’daki inşaat malzemelerini vermeyeceklerini açıkladılar. Bu kış da Gazze’nin evleri çatısız, pencereleri camsız kalacak.
Soru: Fethullah Hoca; ‘Otoriteden izin alsalardı’ diyor, doğru değil mi?
Cevap: Hoca’nın iman ve ihlâsla ilgili sohbetlerini ağlayarak dinlerim, ufkum açılır. Ama, bu konuda onun gibi düşünmüyorum... Ne zamandan beri İsrail ‘uluslararası suların ve Müslümanların otoritesi’ olmuş? Hz. Muhammed(s.a.v.) aramızda olsaydı böyle mi düşünürdü?