Son MGK’nın perde arkası ve PKK’nın seçtiği 30 kaymakam aday
Yine klasik bir Ankara Salı’sından, siyasi kulislerde ulaştığımız sağlam haber ve bilgileri sizlere aktarmadan önce dünkü yazımızda kaldığımız yerden; “Muhteşem”in hamam toplantısından başlayalım.
Kızılcahamam’da Başkanlık seçimi kampanyasının açılışını yapan “Muhteşem”in muhalefet partilerine çakmaları her zamanki gibiydi, sıradandı.. Esas ön plana çıkan ise 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e yönelttiği, “Dün lakabı çoban olanlar bugün İşçi Partisi’nin koyunu oldular” sözleriydi. Geçtiğimiz günlerde Demirel bir-iki cümleyle İşçi Partisi’nin haksız yargılamalara karşı düzenlediği eylemlerini takdir etmişti. “Muhteşem”in tüm kızgınlığı buna mıydı?..
Tabii ki hayır!..
89 yaşında, bir ayağı devamlı hastanede olan Güniz Sokak’tan hiç dışarı çıkmayan bir siyaset adamından “Muhteşem”in bu kadar korkmasının gerçek sebebi neydi?.. Ki; “Muhteşem” bir zamanlar Demirel’den icazet alıp elini öpebilmek için Güniz Sokak’ın kapılarını aşındırmıştı.
Hiç mi hatırı yoktu geçmiş günlerin?..
Herkesi asıp-kesen, evveliyatta ve gelecekte tüm dosyalara hakim olan “Muhteşem”in sinirlerini muhalefet partileri dururken Süleyman Demirel neden bu kadar bozabilmişti?
Yoksa partisinden birilerinin başlattığı Güniz Sokak ziyaretlerinin sayıları ve taraftarları mı arttı?
Demirel’in özel sohbetlerde siyasetteki rahatsızlıklar üzerine ürettiği HAP tedavisine “Muhteşem”in canı çok mu sıkıldı?
Kendisine iletilen, “Abdullah Gül’ün yeni çalışmalarına Demirel de destek veriyor” kulisleri “Muhteşem”i çıldırtmaya yetti mi?
“Muhteşem”, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi batık bankalar dosyaları ile tehdit ederken acaba bunun arkasında başka numaralar mı var?.. Mesela; “Muhteşem”e karşı oluşturulacak yeni siyasi yapılandırmada Ankara’da ismi çokça geçen bazı iş adamları ve bunların Demirel’e yaptığı ziyaretler gibi.. Hatta bazı iş adamlarının AKP’de bazı “milliyetçi” kökenli milletvekillerine yaptığı uzun süreli temaslar gibi.. Yoksa “Muhteşem” dosyaları Bahçeli üstünden bu iş adamlarına mı ve Demirel’e mi sallıyor?..
Neyse!..
Hamamdan başkentin klasik Salı’sında neler olduğuna dönelim..
Pazartesi günü hamamdan yükselen alkışların seslerine aldanmayın. AKP mebuslarının moralleri oldukça bozuk. Hatta bozuk moraller “Muhteşem”in konuştuğu grup toplantısına da yansıdı. Milletvekilleri tarafından bugüne kadarki en cılız alkışlamalar yapıldı.
Neden?
Çünkü; ilk defa tüm il ve ilçe başkanları ile yapılan hamam toplantısını AKP’li mebuslar bir bakıma kendilerine tehdit olarak algıladı. Milletvekili adaylığı konusunda teşkilatları ile papaz olan, hemen hemen tamama yakın AKP’li mebuslar, bunu kendilerine yönelik bir erken seçim tehdidi olarak gördüler. “Sizin yerinizi dolduracak adamlar ne kadar iştahla bekliyor” görüntüsü olarak algıladılar.
Neden?
AKP-BDP anayasası bu Parlamentodan geçmezmiş. Bunu iyi bilen “Muhteşem”, erken seçim tehdidi ile karşılarına çıkacakmış. Ama erken seçim de bu parlamentodan çıkmazmış.
Yerseniz!..
AKP kulislerinin diğer gündem maddeleri ise şöyle:
Varlık barışı. Çokça değerlendiriliyor. Kuvvet bulan iddia ise bu hamle PKK’nın Avrupa’daki paralarını Türkiye’ye getirmek için. AKP zihniyetine göre bu hamle de süreç ile birlikte çok hayırlı!..
Fethullah Gülen Cemaati-AKP kapışması. AKP’lilerin çoğu cemaat ile Başbakanın ve avanesinin aralarının ne kadar bozuk olduğunu artık açıktan söylüyor. Cemaat yazar ve gazetecilerinin süreç karşıtı yazıları buna örnek gösteriliyor. AKP’lilerin ortak yorumu, “süreçte bölgede cemaatin yerini Hizbullah aldı. Cemaat de buna fena halde bozuluyor.”
Geçelim diğer sağlam kulis bilgilerine. Yazının sona sakladığım flaş bölümüne;
Sözde çözüm sürecinin değerlendirildiği 25 Nisan tarihli son MGK toplantısını hatırlayın. Rutin MGK açıklamasında kullanılan “tüm terör örgütleriyle mücadele” ifadesinin, Kurulun asker-sivil sürece ortak destek kararlılığı olarak bazı çevrelerce yansıtılmış ve adeta düğün-bayram yapılmıştı. MGK’nın süreci desteklediği, artık açıklamalarında “bölücü terör örgütü” demeyerek gösterdiği ilan edilmişti.
Gerçekten de bugüne kadar yayınlanan MGK bildirilerinde PKK kastedilerek hep “terör örgütü” ve “bölücü terör” ifadeleri kullanılırdı. Ama hem güvenilir siyasi hem de askeri kaynakların ileri sürdüğü bilgi şu, “MGK toplantısında asker kanat, tüm terör örgütü ifadesine sonuna kadar karşı çıktı, terör örgütü denmesini istedi, fakat sonunda Cumhurbaşkanı’nın da desteği ile Hükümetin istediği oldu.”
Bir hatırlatma daha yapayım; sözde çekilme süreci bizlere yutturulmaya çalışılırken terör örgütüne bölgede katılımın arttığını ve hainlerin gençlere “bize katılın ileride eyalet polisi olacaksınız” şeklinde propaganda yaptığı bilgisini sizlere ulaştırmıştım. Sıcak haber;
AKP iktidarından her istediğini koparan ve iyice şımaran terör örgütü, son 10 gün içerisinde Bingöl ve Diyarbakır’dan “30 kaymakam adayı’nı seçerek Kandil’e çıkarmış ve eğitime almış. Murat Karayılan’ın basın toplantısına giden gazeteciler(!) kızarmış tavuğu afiyetle midelerine indirirken rehavete düşmüş olacaklar ki bu haberi uzun atlamışlar. Yoksa ne röportajlar attırıp fotoğraflar servis ederlerdi.
Daha fazla içinizi karartmak istemiyorum. Bugünlük bu kadar!..