Sokaktakiler, pusudakiler, kuşkular!!!
Kangrenleşmiş bir yaradan sızan kan ne yazık ki durmuyor!..
Sinsi bir öfkenin kabaran şiddetinden savrulan karanlık, dört bir koldan kendini deşifre etmekten de kaçınmıyor!..
Çünkü Türkiye'nin son yıllarda en büyük sorunu enflasyon - geçim sıkıntısı ve milyonların yaşadığı yoksullukla sefalet olsa da, "terör" çıkmazı devletin 40 yılı aşkın mücadelesine rağmen gündemde durmak için her yolu deniyor, her hücreden şiddeti savurmak için fırsat kolluyor!..
Hele de iktidarın "Gezi provası" diye nitelendirdiği Boğaziçi eylemlerinde binlerce öğrenci tepeden atama rektöre isyan edip sokaklara düşerken, terörün kanlı kollarının, karanlığın pususunda büyümesi de dikkat çekiyor!..
Zamanlama çok vahim ve ürkütücüdür, uyanık olma zamanıdır!!!
Çünkü "kurt puslu havayı sever" deyiminin her fırsatta yaşama egemen olmaya çalıştığı bir ülkede, sokak eylemleri ile terör gruplarına yönelik operasyonların tam da aynı anda büyümesi hiç de iyi sinyaller vermiyor!..
Velhasıl, tam provokasyon zamanı, tam da sinsiliğin şiddeti büyüteceği bir ahval ve şeraitin ürküten, korkutan ve ısrarla tehlike çanları çalmaya devam eden karanlık bir dönemeci!!!
Meydana inen IŞİD!..
Ne tuhaf değil mi; Boğaziçili gençler ve onlara destek verenler AKP iktidarının demokratik rektör seçimini ortadan kaldırarak, yandaş atamaları dayattığı bir dönemde haklarını aramak için İstanbul, Ankara ve İzmir'de gösteri yaparken, hiç sokağa çıkmayan IŞİD yanlıları Ankara'da, hem de Atatürk'ün adını taşıyan bir bulvarda, gövde gösterisi yapmaktan kaçınmadı!..
Yani, daha son 15 gün içerisinde, hem IŞİD suikastçıların hem de bir kurbanı boğarak öldürdükten sonra 5 kurbanı da infaz listesine alan tehlikeli militanların yakalandığı Ankara'da, IŞİD yandaşları, kendilerini deşifre etme pahasına, sloganlar atarak meydanlara inebildiler!.. Ankara Emniyet Müdürlüğü konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı;
"2 Şubat 2021 günü saat 10:00 sıralarında, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı'nda, ellerinde 'Halis hocaya özgürlük' ibareli döviz, üzerlerinde ise benzer temalı yelek bulunan bir grup, terör örgütü IŞİD'in sözde üst düzey yöneticisi 'Ebu Hanzala' kod adlı Halis Bayuncuk'un serbest bırakılması amacıyla yürüyüş yapmak istemiş, ikazlara rağmen kanuna aykırı eylemlerinde ısrar eden 27 kişi gözaltına alınmıştır."
Bu olaydan bir gün önce, yani Boğaziçi geriliminin sürdüğü günlerde, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir başka önemli operasyona şöyle dikkat çekmişti;
"Yalova'da çok önemli bir operasyon yapıldı... IŞİD'in Türkiye suikastçısı yakalandı!.."
Soylu'nun sözünü ettiği operasyon Yalova merkezli olarak 6 ilde düzenlenmiş ve dinci terör örgütünün sözde Türkiye suikastçısı olduğu belirlenen A.G. ile birlikte 14 kişi yakalanmıştı...
Bu operasyonla birlikte, son 15 günde, 58 kentte yakalanan IŞİD militanlarının sayısı 300'e ulaşmıştı...
Dört koldan sinsilik!..
Terör örgütlerine yönelik operasyonların son 5 yılın zirvesine çıktığı bir dönemde; üstelik Boğaziçi eylemlerinin de birçok kentte yayıldığı bir süreçte pusuda olan tek örgüt elbette IŞİD değil...
FETÖ üyelerine yönelik önceki gün yapılan operasyonlarda, 292 kişi için gözaltı kararı vardı...
PKK'ya yönelik operasyonlar da sürüyor;
Van'da önceki gün yapılan operasyonda yakalanan PKK'nın şehir yapılanmasından 7 kişi tutuklandı, Kızıltepe'de ise bir militan plastik patlayıcı ile ele geçirildi...
Son operasyonlarla birlikte, 3 ay içerisinde PKK'nın "şehir yapılanması"na bağlı oldukları belirlenen en az 250 kişi tutuklandı...
PKK'nın son olarak İskenderun kent merkezine inerek eylem yapmakta kullandığı Amanos Dağları'ndaki örgütlenmesinin de çok büyük bir darbe aldığı ortaya çıktı...
Operasyonun sonuçları, en az 15 yıldır yüzlerce müdahaleye rağmen Amanos Dağları'nın PKK için halen bir barınma merkezi olduğunu da ortaya çıkardı...
Aslında söz konusu operasyon örgüt militanlarının İskenderun kent merkezine indiği dönemde, 17 Ekim 2020'de yapılmış...
Burada etkisiz hale getirilen 4 teröristle ilgili DNA araştırmasında, öldürülen militanlardan birinin "PKK'nın
Amanos saha sorumlusu" İbrahim Şengül olduğu tespit edilmiş...
Terörden arananlarda 10 milyon TL'ye kadar ödülle "kırmızı" kategoride yer alan militan hakkında 50 arama kaydı bulunduğu açıklandı...
Provokasyona dikkat!..
İçişleri Bakanlığı'nın son açıklaması, sadece bölgede yüzlerce kayıp veren PKK'nın Amanos dağlarındaki örgütlenmesinden vazgeçmediğini göstermiyor, aynı zamanda bu örgütlenmenin son yıllarda en büyük darbelerden birini aldığını da kanıtlıyor...
Çünkü Ekim 2020'den bu yana Amanos Dağları ve çevresindeki kentlerde PKK'nın sesi çıkmıyor...
Güvenlik birimlerine göre bu durgunlukta, 12 Ağustos 2020'de 1450 personelle başlatılan "Yıldırım-5 Operasyonu"nda, 11 teröristin etkisiz hale getirilmesinin de büyük payı var...
Evet; hem ayrılıkçı, hem de dinci terörün şiddetten vazgeçmediği Türkiye'de, sivillere yönelik kanlı eylemler her zaman militanların ağır darbeler aldığı, pusu için sessizliğe büründüğü ve operasyonların da onları iyice sıkıştırdığı dönemlere denk gelmişti!..
İçişleri Bakanlığı'nın Boğaziçi gösterilerinde, "terör örgütüne iltisakı olanların" da (PKK, DHKP-C, FETÖ) bulunduğunu açıkladığı bir dönemde, IŞİD'in sahaya inmesi, çok önemli militanlarının yakalanması ve PKK'nın da büyük darbe alması, pusudaki terörün sokak eylemlerini kollayacağının ürkütücü işaretleri!..
Geçmişte; Ankara'da, İstanbul'da, Diyarbakır'da, Suruç'ta, miting ve gösteri gibi kalabalıklara giren militanların intihar eylemleri düzenlediği unutulmazken ve de terör her zaman pusudayken, "aman dikkat" demenin tam zamanı değil mi?..