Siz bu adamları nereden buldunuz?
Bir önceki seçimde AKP’ye oy verin diyen The Economist bu seçimde CHP kazanmalı diye yazınca, “İsrail CHP’yi destekliyor ey halkım!” diye meydanları gümbürdeten Erdoğan’ın İsrail eliyle açacağı belalardan Türkiye’yi koruyan Allah’a şükürler olsun.
Kendisinin Yahudilerden aldığı “Cesaret Ödülünü”, mayınlardan temizleme karşılığında neredeyse küçük bir Avrupa ülkesi kadar olan Türkiye Suriye sınırındaki bir bölgeyi İsrail’e vermek için çırpınmasını, böyle bir kötülüğe karşı çıkan siyasetçi ve kalemleri “Paranın dini olmaz, ırkçı bunlar ırkçı” diye azarladığını hatırlıyor olmalısınız. Erdoğan Türk’ün menfaatlerini savunan bu milletin evlatlarına İsrail adına ağza alınmadık şeyler söylerken Siyonistler herhalde keyiften dört köşe olmuştur. Neyse, bu milleti çok daha beterinden Allah’ın koruduğunu dünya ve İsrail’in en zengin adamlarından Ofer’in ölümü ile katmerli bir şekilde bir kez daha öğrenmiş bulunuyoruz.
Hani Amerika “İran’a gemi satıyor” diye Ofer’i kara listeye almıştı ya... İngiliz basını yazmış, Milliyet aktardı. Meğer Ofer’in gemileri İsrail istihbaratının emrindeymiş. İran, Ofer’den gemi satın aldığını zannediyormuş. Oysa Ofer’in o gemilerindeki özel konteynırlarda gizlenen İsrail istihbaratının helikopterleri İran sınır kıyılarında dışarı çıkarılıyor, İsrail şüphe uyandırmadan İran nükleer tesisleri hakkında geniş istihbarat topluyormuş. İsrail Başbakanı Netenyahu da Ofer’in bu hizmetlerini, “O tam bir Siyonist’ti” diye övmüş.
Netanyahu’nun “Tam bir Siyonist” olarak hatırası önünde saygı ile eğildiği Ofer’in Tüpraş hisselerinde gerçekleştirdiği bir operasyonla kaşla göz arasında 800 milyon dolar kazandığını artık Türkiye biliyor. Aynı Ofer’le Erdoğan hükümetinin bir “Galataport” alışverişi vardı, hatırlarsınız. Bu ihaleyle “Tam bir Siyonist” olan Ofer’e Karaköy Meydanı’ndan Tophane’ye kadar olan bin 200 metrelik sahil şeridi 49 yıllığına devrediliyordu. İyi de, bu devir karşılığında Türkiye’nin geliri ne olacaktı? Bu konuda da kamuoyu yanıltılmıştı. “3,5 milyar Euro kazanacağız” deniyordu. Bu da doğru değildi çünkü Ofer 3,5 milyarın sadece yüzde birini 2015’e kadar ödeyecekti. İsrail İstanbul’un kalbine yerleşecek, karşılığında da 2015’e kadar sadece 0.036 milyar Euro ödeyecekti. Geri kalan miktarın ödemesi ise 49 yılda tamamlanacaktı.
İsrail devletinin tam bir Siyonist diye hatırası önünde saygı ile eğildiği Ofer’in Türkiye’deki gücü nereden geliyor ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Erdoğan bu süreçte iki defa görüştüğü Ofer için önce niye “Tanımıyorum, görüşmedim” tedirginliği yaşıyor? Şimdi siz 800 küsur kilometre boyunca Suriye sınırına yerleşmiş ve İstanbul’un kalbi Karaköy’de adeta MOSSAD üssü kurmuş bir İsrail düşünün ve “Erdoğan’ın İsrail eliyle açacağı belalardan Türkiye’yi Allah korumuş” deyişimize ancak ondan sonra itiraz edin. Üstelik İsrail, bütün bu kazanımları neredeyse sıfıra mal ediyordu. Bu ilişkiler ne tuhaf, ne derin ilişkilerdir böyle. Daha iktidar olur olmaz bu adamları nereden buldunuz, bu ayakların kökleri Belediye Başkanlığı dönemlerine kadar uzanıyor mu, insan merak ediyor. Ah aydınlatan olsa.
Neyse..
Bu satırların yazarına göre mevcut CHP ile AKP arasında önemli bir fark yok. Ama Yahudi lobileri ve İsrail’le bir irtibat gerekiyorsa, bu konuda alınan ödüller ve yapılan ve yapılmak istenen icraatlar göz önüne alındığında AKP ve Erdoğan’ın eline kimse su dökemez. Meselâ, “Genişletilmiş Orta Doğu Projesi” ABD’nin en şedit Yahudi Lobisi’nin bir ürünüdür ve Sayın Erdoğan bu projenin Eş Başkanı olduğunu kendisi itiraf etmiştir, üstelik de övünerek...
Aslında bugün MHP’nin Diyarbakır mitingini yazmak gerekirdi. Lâkin bizim miting ve bitiş saatini bekleyecek zamanımız yok; sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz; Rabbim milletimize ve bize merhamet ihsan eylesin.