Siyonizm'in dört atlısı!
Ortadoğu'da, Türkiye'ye yönelik komplo peşinde koşan dört önemli aktör var. Bunlar: Muhammed bin Selman (Suud), Muhammed bin Zaid (BAE), Muhammed Dahlan (Filistin) ve Abdülfettah es-Sisi (Mısır): Bu dörtlünün hem patronları hem de efendileri ABD/İsrail ikilisidir.
İsrail ve ABD, son zamanlarda Türkiye'ye söylemek istediklerini bu dörtlü üzerinden söylemektedir. Salman, Zaid, Sisi ve Dahlan dörtlüsü İsrail/ABD ikilisi lehine vekâleten Ortadoğu coğrafyasını askeri, siyasi ve kültürel yönden dizayn etmekle görevlidirler.
Bu dörtlünün Türk milletine, tarihine, çıkarlarına ve kültürünü yönelik eleştiri ve saldırılar rastlantısal olmayıp sistematiktir. Bunların hedefinde yalnız Türkiye yoktur, Türkiye ile birlikte bölgede bir ve bütün olarak kalan İran'ı da istikrarsızlaştırıp Filistin'i sahipsiz bırakıp diz üstü çöktürmeye çalışıyorlar. ABD/İsrail ikilisi, Filistin Devleti'nin olmadığı "yüzyılın anlaşması" adını verdikleri Büyük İsrail planını ancak böyle yürürlüğe koyabileceklerini düşünüyor.
İsrail'in Kudüs'ün başkenti olarak ilan edilmesi, ABD'nin bunu tanıması dahası Golan Tepeleri'ni İsrail'in toprağı olarak kabul etmesi Dahlan'ı/Sisi/Salman ve Zaid'i hiç ilgilendirmemiştir. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun uluslararası kamuoyuna, İsrail'in yeni yerleşim yerlerinin artık yasadışı kabul edilmeyeceğine yönelik ABD'nin kararını duyurmasına da Mısır'lı Sisi'den, BAE'nin Zayed'inden ve Suud'un Salman'ından hiçbir tepki gelmemiştir.
Buna karşı bu Siyonizm'in dört atlısı işini gücünü bırakmış Türk tarihine, kültürüne, dizilerine ve Türkiye'nin çıkarlarına saldırıyorlar. Türkiye'nin yumuşak gücünün bölgedeki etkinliğini kırmaya çalışıyorlar.
Bu zevatın bir zamanlar dedeleri, İngiliz çocukluğu yapmışlardı, kendileri de İsrail/ABD çocukluğu yapıyorlar.
Türk yumuşak gücüne saldırıyorlar!
BAE'nin Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed'in 'Medine Kahramanı' Fahreddin Paşa'yı 'hırsız' olarak suçlaması ya da Muhammed bin Selman'ın, Suudi Arabistan'da eğitim müfredatına Osmanlı İmparatorluğu'nu 'işgalci güç', hâkimiyet kurduğu dönemi ise 'işgal dönemi' olarak koydurmuş olması nedensiz değildir.
Bir başka Prens Sattam el Suud, "Atalarımızla savaşanlara hilafet diyorduk, şimdi gerçek yüzlerini ortaya çıkardık." diyerek Osmanlı'ya saldırıyor. Prens, Osmanlı Devletini, Anadolu'daki yağma ve yıkımlarıyla tanınan Moğollara benzetiyor.
Prens Salman'ın Suudi Arabistan'ında yayınlanan medya organlarından 'Ukaz' gazetesi, Osmanlı Devleti'ni, IŞİD'in 'hilafetine' benzeterek şunları yazıyor: "Daha önceki makalelerimde sürekli Ebubekir el-Bağdadi'nin devletinden, IŞİD'in ikinci devleti diye bahsettim. Çünkü IŞİD'den önce kuruluşu, suçları, katliamları ve hatta yıkılışından sonra askerlerini tıpkı fareler gibi Arap dünyasından çekme aşamalarından geçen bir devlet vardı. O da kendini sahte bir şekilde Osmanlı Devleti olarak tanıtan ancak gerçekte IŞİD'in birinci devleti idi."
Bunu Prens Salman gibiler İslam kamuoyunu İsrail lehine Türkiye aleyhine oluşturma misyonunun gereği olarak yapıyorlar. İsrail'in bölgedeki dört atlısı, efendileri olan ABD/İsrail ikilisinin kendilerine verdikleri Arap/İslam dünyasını İsrail önünde diz çökmeye hazırlama misyonunun gereği olarak yapıyorlar. Bu misyon Türkiye'nin yumuşak gücünün etkisizleştirmesini gerektiriyor.
Bu dörtlünün ithamlarının amacı bölgedeki Türk ve Fars etkisini kırarak bölgeyi İsrail için kontrol edilebilir bir duruma getirmektir. Ortadoğu'da Türkiye'yi hedef alan eylemlerin ardındaki tetikçi katil Muhammed Dahlan ekibi vardır.
Filistin asıllı Birleşik Arap Emirlikleri tetikçisi Türkiye'yi, "Ortadoğu'da Osmanlı İmparatorluğu'nu canlandırma peşinde koşmakla" suçluyor. Dahlan, Türkiye'ye BAE'li ajanlar gönderiyor, FETÖ ve PKK ile doğrudan ilişki kuruyor. Bu Dahlan, Han Yunus mülteci kampında doğmuş, El Fetih hareketi içinde yer almış, İsrail tarafından önce tutuklanmış sonra da evcilleştirilmiş birisidir. Tam bir Mankurttur.
Dahlan, Zaid, Sisi ve Salman, Siyonizm'in dört atlısıdır. ABD/İsrail vermek istedikleri mesajı onların üzerinden vermektedir. Mesajları iyi okunmalı ve ona göre de önlem alınmalıdır.