Siyasette 'fal tutmalar'
Aynı kişilerin, aynı şeyleri söylemekten canlarının sıkıldığı belli olmakta. Şimdi de varsayımlara başladılar. Yani falcılığa soyundular. Mesela tanıdığım en ciddi tartışmacılardan biri. Av. Ömer Lütfü Avşar'ın söylediklerine bakın; "Erdoğan büyük kongrede genel başkanlık ile Cumhurbaşkanlığını ayıracak."
Bunun sadece bir temenni olduğuna yemin edebilirim. Bu iddianın Devlet Bahçeli bütün görevlerini Semih Yalçın'a devredecek demesinden farkı var mı?
Anlayacağınız bu varsayımlara falcılık demek bile abartı. Böyyük anketör İhsan Aktaş'ın İYİ Parti'ye tek başına işler çevirmesi gelgelinden farksız.
İttifakta model arayışı
Yeni partilerin kurulmaları sırasında anketlere de hız verildi. Bunların sonuçlarında Davutoğlu ve Babacan'ın 1,6 ve 1,7 oy toplayabilecekleri bir başka falcılık. Belli ki kimi kaynaklar, bu iki oluşumu düşük gösterme çabasında. Bu arada Millet İttifakı'nın beş bacaklı olması üzerinde de duruluyor. Demek ki Ak Parti'nin yaptırdığı araştırmaların verdiği sonuçlar Cumhur İttifakı'nın sırf birbirine paralel bu oluşum sayesinde en az oy kaybı 3,3 olacak.
Kişisel görüşüm, ilk seçim -ne zamansa- Erdoğan-Bahçeli koalisyonu küçük bile gözükse eksi hanesine geçecek.
İki nokta
Öte yandan "mutfaktaki yangın" ve Balıkesir, Bursa ve Uşak gibi illerde İstanbul'daki gibi fikri takibin şart olduğu ortada. birkaç şaibeli kentte mutlaka "tam saha pres" şart.
Merak ettiğim
Bu markaja şimdiden başlamakta yarar var. Ak Partili Cemil Ayvalı'nın "Enflasyonda baz aldığı beyaz peynire" doğru dürüst cevap veren çıkmadı. 37 lirayı kabullendiler. Eski milletvekilleriyle tartışma yapmak, zaaftır. CHP ekrana bu tiplerin yerine, tüm peynir cinslerinin etiketlerini kontrol eden kişilerle çıkmalı. Tahsildaroğlu, Doğruluk, Dost vb. gibileri hatmetmiş kimseler hazırlanmalı.
Mesela bir kilo Saban bulgur, 3,95 lira oldu diyebilenlerle muhalefet yapılmalı.
Üç kuruşu sündürdüler
Enflasyon farkları bir türlü verilemedi. Sorumlu bakanın açıklamaları tam bir rezalet. Hangi gün, hangi gruba verileceği belli değil. "Falan filan tarihler arasında şunlara vereceğiz" demek ne oluyor.
Niye hepsini maaşlara ilave edip topluca vermediler. Böylesi uygulamaya "beceriksizlik mi, yoksa Hazine bomboş mu" diyeceğiz?
Sonuçta gariban 10 liraya muhtaç. Bunu görmekten acizler iktidar olmamalı. Size bir de başarılı örnek vereceğim; Türk-İş. Yıllardır, gerçek enflasyonu onlar hesap eder. CHP'si, İYİ Parti'si, SP'si ve yeni kurulanlar mutlaka Türk-İş'le iş birliği yapmalı.
Esas teşhis
Ali Haydar Fırat'ın enflasyon konusundaki teşhisi doğrudur:
"Türkiye'de tarihin en kötü ekonomisi yaşanıyor."
Tanıyanlar bilir meslektaşım Erkan Yiğit'in tek gıdası vardır; "peynir." Bu süt ürünlerinin fiyatları zıpladıkça hep Yiğit'i hatırlarım. Tabii şu sözünü de; "Üç çeşit alıyorum. Hiç biri de yarım kilo değil. Yüz kaat."
Ey muhalifler, işte size gerçek tüyolar. Sadece mutfakla uğraşın. Size yetecektir. Mekanı Cennet Süleymen Baba'nın işaret ettiği konumdayız; "Silkeleyin düşecekler."
Yıldızı parlayan
Prof. Dr. Kürşad Zorlu'nun hızına yetişilmiyor. Her gün ve her saat bir başka ekranda. Türk Dünyası ile bağlantısı olağanüstü. Dikkatle takip etmekte yarar var. Mesela "FETÖ, tamamen Amerikan kontrolünde bir örgüt" lafını tak diye söyleyebiliyor.
Zorlu, yılların solcusu Ufuk Uras gibi aynı salatayı hazırlamıyor.
Aynı skor
Erzurum, Beşiktaş'ı "çifte kıtlama" ile kupadan eledi. Vodafone Park'ta aynı skoru elde ettiler; 3-2.
Kendi adıma İkarus gerçeğini dört defa yazdım. Bir Beşiktaşlı olarak son maçta kalede Utku'yu bekledim. Ne gezer. Abdullah Avcı inadını sürdürüyor. Amacı kesinlikle kendini kovdurmak.
Mukavelesinde oldukça yüklü tazminat var. Yönetim göndersin de bu parayı kapayım düşüncesinde. Bir kişiye de beddua ediyorum. Bu adamı bulup getirene, yani Fikret Orman'a.
GÜNÜN SÖZÜ
Şefkat öyle bir dildir ki, sağır da işitebilir. Kör de okur. Mark Twain