Siyasetin gündemi, halkınkine uymuyor
Başbakanın CHP ile olan randevusu, 2016 yılının siyasi gündemine de açıklık getirdi.
CHP Sözcüsü Koç, CHP'nin siyasi gündemini açıkladı;
Darbe anayasasını değiştirmek,
Kişi hak ve özgürlükleri önündeki engelleri kaldırmak,
Meclis iç tüzüğünü değiştirmek,
AB uyum yasalarını çıkarmak,
Başkanlık sistemini gündemden kaldırmak,
AKP adına Ömer Çelik ise;
Başkanlık sistemi ile ilgili artık içerik tartışmasına geçilmesi gerekiyor.
Bayrak, İstiklal Marşı ve başkent gibi toplumun ortak değerleri olan konuları anayasada kırmızı çizgi olarak belirtmek yanlış ve gereksiz bir adım olur.
Özet olarak CHP, insan hakları ve demokrasi için destek veriyor. AKP'nin gündeminde ise yalnızca başkanlık sistemi ve Anayasadan Türk kelimesini çıkarmak var. Hatta artık başkanlığı değil, içeriğini tartışalım diyor. Anayasanın ilk dört maddesine ise halk karar versin diyor.
Anayasa halk oylamasına sunulurken bir bütün olarak sunuluyor. Eğer komisyonda ilk dört madde değişirse, halkın bunları ayrı ayrı değerlendirmek imkânı olmayacaktır. Halk Anayasa tasarısına bir bütün olarak evet, veya hayır diyecektir.
Özet olarak, AKP'nin 2016 siyasi gündeminde her şey başkanlık sistemi üstüne kuruludur. 2015 Haziran seçimlerinden sonra başkanlık sistemi bir süre gündemden kalktı. Devlet Bahçeli'nin tutumu ve Kasım seçimleri AKP'nin başkanlık hedefinin yeniden ve daha güçlü ortaya çıkmasına neden oldu.
AKP başkanlık sistemini 2016 yılının en önemli gündemi olarak görüyor ve yalnızca bu noktaya odaklanıyor. Anayasanın değişmesi, insan hakları, Avrupa Birliği, terör ve dış politika yalnızca bu odağa göre dizayn ediliyor. Hatta AKP'nin kamuoyu araştırma şirketleri de ak'ı kara gösterecek kadar, kamuoyu yoklamalarını yönlendiriyor.
Söz gelimi ORC, bu konuda yaptığını belirttiği anket sonucunu şöyle açıkladı:
"Mevcut parlamenter sistem mi, başkanlık sistemi mi?" sorusuna "Başkanlık" diyenlerin oranı yüzde 63.5 oldu. Deneklerden yüzde 7.2'si fikir belirtmezken, parlamenter sistemden memnun olanların oranı ise yüzde 29.3'te kaldı.
Oysa ki seçim sonrasında IPSOS Araştırma Şirketi yaptığı anket sonucunu ''Türkiye başkanlık sistemine geçmelidir, diyenlerin oranı yüzde 31. Parlamenter sistemi tercih edenlerin oranı ise yüzde 57'' olarak açıklamıştı.
Konsensus Araştırma Şirketi ise, ''Son ankette AK Parti seçmeninin yüzde 55'i başkanlığa karşı olduğunu belirtti.'' diyor ve gerekçesini ''Halk başkanlık dendiğinde Güneydoğu ve Doğu Anadolu bir kanton olacak, Türkiye'nin üniter yapısı bozulacak ve bölünecek diye bakıyor. Bu nedenle başkanlığa karşı çıkıyor" şeklinde açıklıyor.
Metropol Araştırma Şirketi ise anket sonucunu ''Halkın parlamenter sistemle ilgili şikayetleri olsa da, Orta Doğu ve dünyadaki örneklere bakarak Recep Tayyip Erdoğan'ın yönetim biçiminin otoriter bir yönetim olacağını hissettiği için karşı çıkıyor" şeklinde açıklamıştı.
Şahsi kanaatim, CHP'nin AKP'yi engellemesi çok zordur. Zira CHP'nin kendi gündemi partiyi kimin yöneteceğidir. MHP ise Bahçeli ile kalırsa AKP'nin siyasi hedeflerine yakın davranacaktır. Ancak Genel Başkan değişirse güçlü bir muhalefet olacaktır.
Nereden bakarsak bakalım, siyasetçiler partilerinin ve kendilerinin çıkarları peşindedir. Halkın gündemi ise farklıdır.
İş aramayıp iş bulsa hemen başlayacak olanlarla birlikte, 5.5-6 milyon işsiz moral çöküntüsü yaşıyor.
Güneydoğu'da, güvenlik güçleri ve asker savaş stresi yaşıyor. Güneydoğulu vatansever insanlar evine geri dönmenin hayalini kuruyor.
İşveren, yeni asgari ücretin, işçi başına getirdiği ayda 480 lira farkı nasıl karşılarım diye kara kara düşünüyor.
77 milyon, 2 milyon Suriyelinin getirdiği ve getireceği maddi ve manevi külfetten korkuyor.
Turizm sektörü, Rusya ve terörün turizme olumsuz etkisini nasıl telafi ederiz diye kara kara düşünüyor.
Sonuç olarak siyasi gündem, siyasetçinin ve siyasi partilerin gündemi değil, halkın gündemi olmalıdır.