Siyasetin barometresi: Dolar
Cumhurbaşkanı ile başbakan arasında önceden konuşulan ve fakat bu hafta uygulamaya geçen çatışmalar, hafta başı 2.8020 olan dolar kurunu dün 2.9234'e çıkardı. Dünyada ve Euro karşısında değer kaybeden dolar, TL karşısında 3 günde yüzde 4.3 oranında değer kazandı.
Nisan ayında ortalama dolar kuru 2.8345 oldu... Nisan ayında TÜFE bazlı reel kur endeksi 100.8 idi. Reel kur endeksinde 100, denge kurunu gösteriyor. Yüzün üstü TL'nin daha değerli, yüzün altı ise doların daha değerli olduğunu gösteriyor.
Bu durumda bir dolar artı bir Euro'nun yarısı olan döviz sepetine karşı, TL nisan ayında ortalama olarak binde 8 oranında daha değerli idi. Bu şartlarda Nisan ayında doların denge kuru 2.8119 idi.
Öte yandan Nisan ayında ortalama olarak Euro/dolar paritesi 1.1352'idi. 5 Mayısta 1.1496 oldu. 20 günlük TL-dolar enflasyon farkını ihmal edersek, Doların 5 Mayıstaki denge kur değeri 2.7766 olmalıydı. Doların 2.9234 olması, TÜFE bazlı reel kur endeksinin 94.98 olması, yani doların yüzde 5 oranında daha değerli olması demektir.
Bundan sonra ne olur?
Bazı medyada dolar kuru teknik analizleri doların yönü ile ilgili olarak yeniden tartışılmaya başlandı. Ne var ki Türkiye'nin ekonomik, siyasi ve sosyal şartlarında dolar kuru için teknik analiz yapmak deli saçmasıdır.
Dolar kurunu etkileyen başlıca faktörler, reel kur, başta ABD olmak üzere Dünya Merkez Bankası kararları, sermaye hareketleri ve sermaye piyasasındaki ve ülke ekonomisindeki kırılganlıklardır.
Reel kur endeksi, yüzün üstüne çıktığında TL'nin değer kaybı, tersine altına indiğinde doların değer kaybı yönünde baskı oluşur. Ülkeye yabancı sermaye ve döviz girişi artarsa dolar kurunu düşme yönünde, döviz çıkışı olursa tersine azalma yönünde bir baskı oluşur.
Türkiye dışında merkez bankaları kararları, özellikle FED faiz kararları, sermaye hareketlerini etkiler. Dolar faizi artarsa Türkiye'den yabancı sermaye çıkışı olur ve dolar kurunu artar.
Bu hareketleri tahmin etmek az-çok mümkün olur ve fakat döviz kurları üstünde daha etkili olan siyasi ve sosyal olayları tahmin etmek mümkün olmaz ve öyle teknik analizlere sığmaz.
Söz gelimi Cumhurbaşkanı ile Davutoğlu arasında detayda bazı anlaşmazlıklar olduğu biliniyordu ve fakat Cumhurbaşkanının bu kadar radikal davranacağını tahmin etmek zordu. Her ikisinin de zihnindeki olayları, tepkileri, hassasiyetleri nasıl veri olarak kullanıp, teknik analiz yapacaksın?
Yine dış politikada Putin'in kafasında ne var, kimse bilemez ve tahmin etmekte zordur.
Demokratik ülkelerde oyunun kuralları bellidir. Bu kurallar toplumun hafızasındadır. Ancak topal demokrasilerde toplumun değil, bir veya birkaç siyasinin kafasındadır.