Siyaset hoşgörü sanatıdır

Binali Yıldırım'ın, İBB adaylığına rağmen TBMM Başkanlığı'ndan istifa etmemesi kesinlikle "Anayasanın 94. maddesinin ihlali." Kendisini tanıdığım kadarıyla Yıldırım, aday ilan edildiği gün Meclis Başkanlığı'ndan istifa ederdi. Belli ki, bu göreve devam etmesi için yukardan emir aldı.

Bir yerde de, yüksek yargıya güvendikleri kesin. Bu yüzden uzun süredir, yasalara önem verilmediği ortada. Ancak iktidar cenahı kendilerine en küçük imada bulunanlar hakkında önce tazminat sonra ceza davaları açıyor.

En basit örnekle, yolladıkları tekziplere bakın. Bunlarda "bize hakaret edemezsiniz" ve "müfterisiniz" gibi cümleler kullanılırken yazı veya haberin yayımlandığı basın organının tüm çalışanlarına ağır hakaretler yağdırılıyor. Hepsi de basmakalıp laflarla. Aynı metni, isim değiştirerek gönderiyorlar.

Örnekler

Erdoğan'ın şu anda açtığı davaların sayısını biliyor musunuz? 20 bin. En ufak iğnelemede önce tekzip daha sonra parasal talebi görüyorsunuz.

Muammer Karaca Tiyatrosu'nda Adnan Menderes'i hicveden sayısız oyun sahnelendi. "Etnan Bey Duymasın" bunlardandı. Bir gece Karaca mutat olduğu şekilde perdeyi aralayıp salona baktı. En öndeki sıralardan birinde merhum Menderes'i görünce afalladı. Oyunu izlemeye gelmişti. Ünlü tiyatrocu saati geldiğinde sahneye çıktı. Orijinal metindeki tek kelimeyi değiştirmedi. Menderes ise kendisiyle ilgili göndermelerin hepsini alkışladı. Sonunda da ustanın kulisine geçip tebrik etti.

Demirel'in durumu

Mekânı Cennet Süleyman Demirel kimi mahkemeye vermişti? Hatırlayan var mı? Ne kadar eleştiriye tahammülü olduğunu anlatmak için, Günaydın gazetesinin Nazmiye Hanım'la ilgili iftiralarına cevap dahi vermedi. Bunları Haldun Simavi hazırlıyordu. Sebebi de Türkiye'ye getirmek istediği mürebbiyeye MİT'in onay vermemesiydi. Gerekçe de MI-6, yani İngiliz ajanı olmasıydı! Bunlara imza olarak Ankara temsilcisinin adı konuyordu. Arkadaşım olan bu gazeteci tepkiden çekinilerek Londra'ya yollandı. İlginç taraf, bu sayede meslek değiştirip basın ve yayın ekipmanlarını ithal etmeye başladı.

Kafayı çevirmek

Bir örnek de Demirel'in seçim gezisinden vermek istiyorum. Otobüsle Samsun'u turluyoruz. Bir ara gözümüz karşımızdaki yamaçtaki slogana ilişti. Hani "Önce Vatan" benzeri kocaman harflerle yazılmıştı. Kirecin renginden o gece tamamlandığı belliydi. "Eyvah" dedik. Demirel, Nazimiye Hanım'la ilgili iğrençliği fark etti ve kafasını başka tarafa çevirdi. Tek kelime etmedi. Böylesi bir olay günümüzde olsa neler yapılacağını tahmin zor değil.

Ne vali kalır, ne emniyet müdürü!

***

Ankara'yı isterken

İzmir'i kaybetmeyin

Ak Parti'deki değişim dikkat çekici. Yakın zamana kadar "Gâvur İzmir"le anılan şehri pışpışlamaya başladılar. Aziz Kocaoğlu yönetiminin basiretsizliği iktidarı hayli ümitlendirdi.

Bu şehirdeki arkadaşlarımın ifadesine göre Kocaoğlu zaaf içerisinde. Ayrıca grevcilerin liderlerine iyi dikkat edilmesi isteniyor. Bu da İzmir üzerindeki "seçim stratejisi"nin parçası. Hedef belli. 31 Mart'a kadar vatandaşı canından bezdirecekler.

Hem içeriden hem dışarıdan yürütülen taktik sonuç verirse kimse şaşırmamalı. Kılıçdaroğlu İstanbul ve Ankara'yı kazanma hesapları yapıyor. Oysa İzmir için kılını kıpırdatmıyor.

Erdoğan'ın "Bu kent yeniden demokrasi merkezine dönüşecek" şeklindeki son konuşması uyuyanlara mesaj olmalı. CHP-İYİ Parti ittifakına öncelikli önerim adayları bir an önce ilan etmesi. İkincisi de mutlaka ne yapıp edip grevi sonlandırmaları. Çünkü İzmirli canından bezdi. Bunlara bir özlü sözü hatırlatmak istiyorum; "Dimyat'daki pirince giderken eldeki bulgurdan olunmak üzere."

***

Çok sever

Hüseyin Movit, TRT Radyo Daire Başkanı Amber Türkmen'i pek beğenirdi. Hatta her defasında "iyi haberci ve objektif" demeyi unutmazdı. Ben de kendisine "Amber'i bir kaç defa televizyonda izledim. Bana göre hükûmet ağzı" karşılığını vermiştim.

Ak Parti Ankara'daki adaylarını açıkladığı gün bir de baktım Amber Hanım da podyumda. Üstelik Çankaya adayıydı.

Bastım telefonu Movit'e, durumu anlattım. Bu defa ben haklı çıktım. Movit de Türkmen'i kutladı.

Madem TRT radyolarından söz ettik devam edelim. Bu defa partiler üstü şeyler karalamak istiyorum. Haber spikerleri Gülden Başer ile Ayfer Durak'ı tebrik etmek istiyorum. Fevkalade başarılı bir yılı geride bıraktılar. Türkçeleri ve diksiyonlarıyla göz doldurmaya devam ediyorlar.

GÜNÜN SÖZÜ

Olgun devlet adamını sevindirmek isterseniz, eleştirin. Basit bir hükümet adamını sevindirmek isterseniz, övün. B. Disraeli.

Yazarın Diğer Yazıları