Siyaset dünyamızın Hüsamettin Ağabeyi
Yılın röportajını Ayşenur Arslan patlattı.
Hüsamettin Cindoruk'u Medya Mahallesi'ne taşıdı.
Müthiş bir söyleşi yaptılar. Sanırım Halk TV'deki bu mülakatı hükümet üyelerinin tamamı da izledi.
Bunu nerden mi çıkarıyorum?
Eski Meclis Başkanı, eski Cumhurbaşkanı Vekili, parti genel başkanı Cindoruk; Abdülhamit Gül için, "Ben ona 3. Abdülhamit diyorum" dedikten 5 dakika sonra Adalet Bakanı'ndan cevap geldi:
"Ben soyağacı peşinde değilim"
Neler söyledi neler
Cindoruk çok çarpıcı bir konuşma yaptı. Hani başka biri bunları söylese mutlaka dava ederlerdi:
"Benim zamanımda hapiste bir tek gazeteci vardı, Kurtul Altuğ. Bugün cezaevleri gazeteci dolu"
"Erdoğan için ne düşünüyorsunuz?" sorusuna ise Erbakan'ın ünlü lafıyla cevap verdi:
"Kadayıfın altı da üstü de kızardı"
Eski dost
Hocam ve saygıdeğer büyüğüm Cindoruk'la tanışmam eskilere dayanıyor. Aklımıza estiğinde Ali Öncü'yle İstiklal Caddesi'ndeki Mısır Han'daki ofisinde kendisini ziyaret eder ünlü Rus lokantası Rejans Restaurant'a götürülürdük. Bizi orada ağırlardı. Bir de ayrıca Dolmabahçe'deki makamında da bize çok ziyafet çekmişti.
Hüsamettin Cindoruk'un Ayşenur Arslan'la konuşmasını dinlerken bir taraftan da geçmişin örnekleri aklıma geldi.
"İstifa ederdim"
Geçmişten ne kadar eski tüfek varsa hepsinin özelliklerini teker teker anlattı. Söz Barolara ve Barolar Birliği'nin kurucusu Faruk Erem'e geldi. Bunlar konuşulurken bir taraftan da hükümetin Baro Başkanları'nın yürüyüşünü engellemelerini izliyordu. Ekranda bu sahneleri görünce adeta çıldırdı. Nitekim muhalif Baro Başkanları'nın Ankara'ya girişinin engellenmesine çok üzüldü.
Sonunda "Metin Feyzioğlu'nun yerinde olsam derhal istifamı verirdim" diyerek konuyu kapattı.
Cindoruk bu söyleşisiyle demokrasi ve siyasi hayatımıza önemli bir not daha düşmüş oldu.
Ricamızı kırmadı
Hüsamettin Ağabey'i her zaman sevmiş ve takdir etmişimdir. Bu vesileyle onunla ilgili bir anımı daha anlatarak noktalamak istiyorum.
Habur Gümrük Kapısı'nın bulunduğu Silopi ilçesinin Kaymakamı Osman Akbaş'ın, bölgeden tayini konusunda bir ricası olmuştu. Akbaş'ın bu talebi için tavassuta gittik. Aracı olmasını istedik. Olay Dolmabahçe Sarayı'ndaki makamında geçti. Cindoruk, içeriden bir harita alıp geldi. Akbaş'a uzatıp, "Neresini istiyorsun?" diye sordu. O da, "İlle de Karadeniz" karşılığını verdi. Bunun üzerini Cindoruk Zonguldak'ın Alaplı ilçesini önerdi, anında mesele halloldu.
Osman Akbaş daha sonra İçişleri Bakanlığı Daire Başkanlığı'na kadar yükseldi. Buradan emekli olup Kaş'a yerleşti.
Spor Tarihi ve amansız yarış
TRT 2'de yeni bir spor programı daha başladı: "Spor Tarihi"
Bu özel kanalın spor tarihini işleyen bir yapımı devreye sokması çok yerinde oldu. Bu güzel programın ev sahibi ise herkes.
"Spor Tarihi" ile ekrana konuk olan Orhan Ayhan, Şükrü Ersoy ve Galatasaray Müzesi Müdürü bilgi dolu ve sürükleyici sohbetleriyle izleyiciye hakim olmayı başardılar.
Acil çözüm
Trabzonspor 90+5'te Alanyaspor'dan beraberlik golünü yedi. 2-2 biten oyunda bordo mavililer 2. yarıda kadro darlıklarının sıkıntısını yaşadılar, kondüsyonları yetersiz kaldı. Maçın 2.yarısında sahada bayıldıklarını ekran karşısından bile anladım. Şampiyonluk yarışında Başakşehir ile başabaş giden Trabzonspor bu meseleye acil çözüm bulmak zorunda.
Günün sözü
Kovandaki balı tek bir arı mı yapar? Thomas Hood