Sivil Casusla Devşirme Gençlik
“Türkiye’de aydın olarak nitelendirilen kişilerin en önemli özelliği ithal kavramlarla konuşmalarıdır” tespitini yapıyor öncelikle Kaan Turhan, sivil casusları deşifreye başlıyor sonra. Sivil casusluğu, “sivil toplum örgütleri” diye adlandırılan ve kendilerine abartılı ve sanal işlevler yükletilen gizli gündemli, iki hatta üç dinli oluşumlar yapıyorlar. “Sivil efsanesi nedir, ne değildir?” sorusunun yanıtı, hayli düşündürücü. Düşündürücü, çünkü burada asıl amaç, devletle sivil toplumu karşı karşıya getirmek ve devleti mağlup ettirerek, ülkeyi küresel derebeyliklerin eline vermek.
Liberal piyasa ekonomisi+yüceltilmiş cemaat gelenekleri, bu oyunun önemli bir bileşeni.
Kaan Turhan’ın Asya-Şafak Yayınlarınca yayımlanan bu kitabından önemli bulduğum bölümlerden tadımlık alıntılar yapıyorum aşağıya, azımızı çoğa tutunuz, alıp okuyunuz.
- Beş yıllık kalınma planında Sivil Toplum Örgütleri uyarısı. STÖ’ler 3. sektör mü?
- Soros’un turuncu devrimleri ve sivil toplum
- Karen Fogg’un “ulus kurma”, “yerel topluluklar oluşturma planları” ve etnik kışkırtmalar.
- Çoğulculuk ve yerellik adı altında emperyalist propaganda.
- Habitat ve Türkiye’nin etnik parselasyonu
- Siyasal İslamcılar ve sözde feministlerin Türk kadınına dayattığı alçak değerler.
- TSK’yı ve Ulus Devleti hedef alan vicdani retciler, vicdani rete destek veren isimler ve örgütler. Sivil itaatsizlik ve vicdani ret. Siyasal İslamcılar, liberaller ve vicdani ret. Vicdani retcilerin devlet ve TSK düşmanlığı.
Kaan Turhan’ın yine aynı yayınevi tarafından çıkarılan ikinci kitabının adı: “Devşirme Gençlik”. “Türk gençliğini devşirmek isteyen kim?” sorusu hemen akla gelir. Kestirmeden yanıt verelim: Avrupa Birliği amaçlıyor bunu, bu kitaptan öğreniyoruz ki, bu uğurda çok işler yapıp çok da paralar harcıyor. Siz hiç AEGEE diye bir örgüt duymuş muydunuz? Şimdi duyun ve iyi belleyin adını. Bu örgüt, AB’nin ilk resmi gençlik örgütü... Amacı, Avrupalılık üst kimliği yaratmak... Bunu, Türk gençliği bakımından sağlamanın yolu, “Türkiye’nin önündeki ne büyük engel Kemalizm’dir” demekten geçiyor. Türk gençliğini milli kimliğinden koparacaklarını, Avrupa vatandaşı kimliğini kazandıracaklarını açıkça ilan ediyorlar bu AEGEE’ciler. Bu örgütü yöneten patronları kitabında bir bir açıklıyor Kaan Turhan. Türkiye’de de bu örgütün destekçisi partiler var. Kimler mi? CHP, DEHAP, EMEP, Genç Parti, Liberal Parti, Demokrat Parti, SHP ve Saadet Partisi. Destekleyen kişi ve kuruluşlarsa öyle çok ki, adamlar çok kimseyi devşirmiş, satın almışlar.
“Tarihimizi yeniden yazmak” istiyor Avrupalı. İlhan Tekeli gibi adamlar “Ulus Devlet aşıldı, o halde ulusçu tarih anlayışı yerine küresel tarih anlayışı egemen kılınmalı” diyorlar. Tarih, emperyalizm uğruna çarpıtılıyor ve Milli Eğitim Bakanlığı katkı veriyor buna. Tarih kitaplarında, Şeyh Sait ve Ali Kemal’e hain denmeyecekmiş bundan böyle.
Kaan Turhan, Türk Milli Eğitim sistemine atılan devşirici oltalar ve uçlarındaki yemleri de açıklıyor bir bir. Sokrates, Erasmus, Comenus Gruntvıg, Leonardo da Vinci, Youth for Europe, Tempus ve Culture 2000 gibi eğitim programlarının bütün amacı, AB’ye Mangurtlar yetiştirmek, Türklük kimliği yerine, yerel ve bölgesel kimlikler belletmek.