Meğer neler oluyormuş neler!.. Dünkü yazımızda, Şırnak Üniversitesi'nde  yaşanan iç huzursuzluğu ve bunlara bağlı olarak Rektör Prof. Dr. Mehmet Nuri Nas ile ilgili bazı iddiaları gündeme taşımıştık. Sayın hocadan cevap istemiştik. Gelmedi. Sözümüz söz... Ne zaman lütfedip cevap verirlerse bu köşeden yer vereceğiz. Ancak, itiraf etmeliyim ki olup bitenleri kamuoyuna aktarmakta biraz geç kalmışım. Rektör Nas'ın Şırnak Üniversitesi'ni İdil'e taşıma çabaları yeni konuşulmuyormuş. Aylardır hem üniversitede hem de Şırnak'ta bu tartışmalar devam ediyormuş. Rektör Bey de kendisinden yanıt isteyenlerle kafa buluyormuş.

 Bakın hem de nasıl?.. Önce, Rektör Nas'ın facebook sayfasından 20 Ağustos 2016 tarihinde verdiği cevabın belgesini koyalım.

 Oradan okuyamayanlara yardımcı olalım. Rektör Bey diyor ki;

"Bazı arkadaşlar kampüsün başka yere (İdil'e) taşınmasıyla ilgili haberler üzerine merak etmeye başladıklarını söylüyorlar. Bugün kampüse ray döşemeye başladık (fotoğrafı bugün çektik). Raylar tamamlanınca inşaAllah taşıyacağız.

Ayrıca bugün Kumçatıdaki MYO telafi programını tamamladık. Bütün arkadaşlara teşekkür ediyorum.

Her zaman söylüyorum aranıza bilerek veya bilmeyerek fesat sokanlara itibar etmeyin."

Bir de kampusun fotoğrafını paylaşmış hoca!.. Böyle bir üslup, acaba bir akademisyene, bilim adamına yakışıyor mu?.. Eleştirilerden bunalmış olabilirsin. Topla yetkili kurullarını, anlat neyin ne olduğunu. Sonra da üniversitenin resmi internet sitesinden yap bir açıklama. Üniversitede görev yapan değerli bilim adamlarının soru sormak, okuyan öğrencilerin eğitim hayatlarının sonrasını merak etmek, Şırnaklıların illeri için hayati öneme sahip böyle bir kurum hakkında merak ettiklerini öğrenmek en tabii hakları değil mi?.. Konuyla ilgili yapılan şikayet ve bildirimlerin Ankara'dan sana geri döndüğünü kapı arkalarından fısıldayıp savurduğun tehditlerle nereye varacağını sanıyorsun?.. Ray döşemekle neyi kast ediyorsun?.. "inşa"nın hemen yanına büyük "A" ile "Allah"ı birleştirip neyin ironisini yapıyorsun?.. Neyin kafasını yaşıyorsun Sayın Rektör?..

Bitmedi, Sayın Rektör!..

Şırnak Üniversitesi'ni, eş, dost, akraba çiftliğine çevirdiğin söyleniyor. İdilli olmandan dolayı üniversiteyi köylülerinle doldurduğun konuşuluyor. Hak ediyorsa, görevinin adamıysa İdilli olmalarına bir şey diyeceğim yok. Ama o üniversitede Ayaşlının da hakkı var. Şimdi, bir belgeye daha yer vereceğim hem de üniversitenin resmi internet sitesinden;

Resmi internet sitenizin, Ziraat fakültesine ayrılan bölümünde çok dikkat çekici bir tebrik duyurusu var... Aynen deniyor ki;

"Fakültemiz Sekreteri Halef Nas İdari ve Mali İşler Daire Başkanı olarak Atanmıştır. (TEBRİK !!!)"

Altına fotoğrafı yapıştırılmış ve devam edilmiş;

"Fakültemiz Sekreterliği görevini yapmakta olan Halef Nas 01.03.2017 tarihinde üniversitemiz İdari ve Mali İşler Daire Başkanı olarak atanmıştır. Kendisini tebrik eder, hayırlı olması dileğiyle başarılarının devamını dileriz."

Yukarıda, parantez içinde büyük harflerle yazılan ve yanına üç ünlem işareti konulan tebrike kafam takıldı. Acaba bir şeyler mi ima edilmek isteniyor?.. Çünkü üniversitede görev yapan hocalar diyor ki; "Halef Nas Rektör Mehmet Nuri Nas'ın öp öz kardeşi."

Sayın Hoca, buna da cevap vermeyeceksin de neye cevap vereceksin?.. Üniversitede ve Şırnak'ta, perde ihalelerine kadar bir takım alış veriş işlerinde kayırmacılık ve İdil'e kıyak iddiaları ayyuka çıkmış. Gerçekten, devletin kuruşunu esirgemediği bir Üniversitenin kasasının başına öz kardeşini getirdin mi? Yoksa bu sadece bir soyadı benzerliği mi?..

Sayın Rektör, iddialar arasında konuşulan "yeğen"lerinizden sadece ikisine yer vereceğim;

1- İktisat bölümünde yüksek lisans yapan "yeğeniniz" Dersim Nas için, yüksek lisans sınavı öncesinde kibar ve anlaşılır (!) bir dille başarılı olması için ricacı oldunuz mu?..

2- "Yeğen"iniz Şahin Nas'a üniversitede araştırma görevlisi kadrosu verdikten sonra doktora yapması için Mersin Üniversitesi'ne yolladınız mı?..

Bazı politik süreçlerin hatırına öğrenciler arasında yapıldığı iddia edilen kayırmacılıkların ayrıntısına giremeyeceğim. Sayın hoca, Ankara hatır gönülden dolayı kulağının üstüne yatabiliyor ama daha büyük bir gerçek var;

Mızrak çuvala sığmıyor!..