Sınırlar, kaçaklar, pusudakiler!!!

En az 850 terörist etkisiz hale getirilmiş...

1281 silah ele geçirilmiş...

1407 mağara yerle bir edilmiş...

Ve son olarak Bursa''da bir cezaevi aracıyla İstanbul''da TÜGVA şubesinin yanında patlatılanların benzeri, tam 1812 "EYP", yani el yapımı patlayıcı imha edilmiş...

Mağara deyip geçmeyin, PKK, 1984''ten itibaren Suriye''den Irak''a geçerek, oradan da Güneydoğu kentlerinde ilk saldırıları düzenledikten sonra, işte 38 yıldır hem Doğu ve Güneydoğu''da, hem de Kuzey Irak içlerindeki o mağaraları üs olarak kullanmıştı... Yani on binlerce teröriste ve silaha mekan olmuştu bu mağaralar...

Son 20 yılda binlerce can alan el yapımı patlayıcılar ise dehşet verici...

PKK, bu patlayıcıları düdüklü tencerelerde, bazen de piknik tüplerinde üretmek için Güneydoğu kentlerinde (Yüksekova-2016) atölyeler bile kurmuştu...

İşte "pençe operasyonları"nda ele geçirilen o binlerce patlayıcının imha edilmediğini düşünsenize!..

Kim bilir Türkiye''nin neresinde, hangi binalar hedef alınacak, hangi araçların altına konulacak ve sokaklarda, meydanlarda kaç masum yaşamını yitirecekti bu EYP''ler yüzünden...

Yukarıdaki rakamları İçişleri Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı açıklamıştı...

18 Nisan 2022''de Kuzey Irak içlerinde ve Doğu sınırlarında başlatılarak, PKK''ya en büyük darbeyi vurması planlanan "pençe serisi operasyonları"nın ilk gününden bugüne kadar geçen süredeki bilançoydu yukarıda sıralanan rakamlar...

BAKANLIĞIN YABANCI VERİLERİ...

Peki; Türkiye''ye 40 yıla yakın süredir kan kusturan, binlerce şehit verilen, bölücü terör şiddetinin dayanaklarını gösteren ürkütücü rakamlara neden mi dikkat çektik?..

Çünkü Doğu sınırları ve o sınırların arkasındaki ülkelerden halen Türkiye''ye terör ihraç ediliyor...

Son yıllarda, büyük bölümü PKK''lı binlerce teröristle birlikte tonlarca patlayıcı ele geçirildi, binlerce eylem de önlenmiş oldu...

Ancak Doğu bölgelerinde son 4 yıldır yoğunlaştırılan "pençe serisi operasyonları" terör eylemlerini büyük oranda engellese de, teröristler sınırdan sızmak için halen çaba harcıyor...

Gazetelere dün yansıyan bir haber ise sadece terör unsurlarının kendi başlarına değil, sınır ülkelerinin kışkırtmasıyla da pusuda yatmaya devam ettiğini gösteriyor...

İşte Türkiye gazetesinin dün manşete çıkardığı o haber bu açıdan dikkat çekiciydi...

"PKK''yı İran kurtardı" başlıklı haberde, Irak hükümetinin, "PKK''nın kalbi" olarak gösterilen Sincar''a yönelik başlattığı operasyonun İran tarafından engellendiği öne sürülmüştü!..

Gazetenin iddiasına göre, "PKK''nın bölgeden temizleneceğini gören İran, Türkiye''nin bölgede daha da güçlenmesini önlemek için Irak''ın mücadelesine "Haşdi Şabi" örgütü üzerinden operasyon" yapmıştı!..

Ancak bu haberde dikkat çekilen bir bilgi vardı ki, sadece teröristlerin sınır ülkelerinden sızmasını ifşa etmiyor, aynı zamanda Avrupalı paralı askerlerin de PKK safında Türkiye''ye karşı saldırılara katıldığını iddia ediyordu...

Buna göre, Irak hükümetinin ele geçirdiği 200 PKK militanından 17''si Fransa, İngiltere, Almanya ve Slovakya gibi ülkelerden gelmişti...

Gazetenin iddiasına göre, "PKK, IŞİD''e karşı mücadele etme iddiasıyla Avrupa''dan getirdiği paralı askerleri aslında Türkiye''ye karşı kullanmıştı..."

Evet; "Pençe serisi operasyonlar"nın etkilerine, Irak''ın Sincar''a müdahalesine ve İran''ın sınırdaki PKK operasyonlarını sabote ettiği iddialarına boşu boşuna dikkat çekmedik...

Çünkü konu sınır ülkelerinden giren terör unsurları olduğu için, son günlerde siyasi bir kavgaya da yol açan sığınmacılar arasından ülkeye teröristlerin de sızdığı iddiaları bir kez daha gündemde...

YURDA SIZAN TERÖRİSTLER!..

Toplum da, medya da, siyasetin büyük bölümü de, sınır ülkelerinden sığınmacı, göçmen ya da kaçak adı altında girenler içinde ne kadar terör unsurları olduğunun farkında değil...

Sığınmacı konusu Zafer Partisi ile İçişleri Bakanı arasında sert tartışmalara yol açınca, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Türkiye''de yaşayan yabancılarla ilgili ayrıntılı bir açıklama yaptı...

Çataklı''ya göre Türkiye''de; öğrenciler, Antalya''daki yerleşik İngiliz, Alman ve Ruslar, eğitim alan polisler gibi yabancıların da aralarında bulunduğu 5 milyon 500 bin 690 yabancı var...

Türkiye genelindeki toplam sığınmacı sayısı 4 milyon 82 bin 693.

Sığınmacıların içindeki geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı ise 3 milyon 762 bin 686.

Son 5 yıl içinde 323 bin 859 düzensiz göçmen sınır dışı edilmiş...

2016 yılından bu yana 1 milyon 463 bin 272 düzensiz göçmen ve sığınmacı Türkiye''den ayrılmış...

2011''den bu yana 200 bin 950 Suriyeli Türk vatandaşı yapılmış...

497 bin 926 Suriyeli, güvenliği sağlanan bölgelere gönüllü geri dönüş yapmış...

Türkiye''ye yönelik düzensiz göç dalgasında Afganlar birinci sıradaymış...

Ülke genelindeki 30 Geri Gönderme Merkezi''nde 80 farklı ülkeden 12 bin yabancı uyruklu varmış...

Bakan Yardımcısı Çataklı; İdlib, Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı bölgelerinde 6 milyon, sınırın İran tarafında da 2 milyon olmak üzere, toplam 8 milyon göçmenin ise "stabil halde" tutulduğunu (yani Türkiye''ye girmek için pusuda olduğunu) açıklamış...

Şimdi asıl soruyu sormak lazım;

Sınırımızın yanı başında, iç savaşın başladığı 2011 yılından bu yana, özellikle Suriye, Irak ve İran''dan sonra, Afganistan, Pakistan ve Afrika ülkelerinden (Türkiye''ye girerek yakalanan binlerce terör unsuru dışında) ülke içinde acaba kaç IŞİD, El Kaide ve Taliban militanı dolaşıyor?..

Ve devlet, belki de birçoğu eylem için pusuda olan, kamufle edilmiş terör unsurlarını ne kadar takip edebiliyor?..

Özellikle son dört yılda PKK ve IŞİD''e büyük darbeler vuran devletin elinde bu konuda ciddi veriler var mı ve sinsi hücreler yeterince kontrol altında mı acaba?..

Yazarın Diğer Yazıları