Ak Parti İstanbul'da seçimlerin iptali için nihayet baş vurdu. Eskilerin tabiriyle "malumun ilamı." Üç bavul taşıyanları görünce Faruk Nafiz Çamlıbel'i hatırladım. Daha doğrusu Han Duvarları şiirini: "Bende bir resmi var yarısı yırtık."
Olayı biraz hafifletirsek, Çamlıbel'in sözünü ettiği dönemde böylesi modern bavullar yoktu, tamamı tahtadan yapılırdı. Yine de "terki diyar etme"yi sözle iyi anlatıyordu.
Dilim varmıyor ama bu görüntü cemaatin senarist gazetecisi Mehmet Baransu'yu da hatırlattı. Artan bavul sayısı.
Desteğe devam
Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz komutasındaki kalabalık ekibin Yüksek Seçim Kurulu'nu etkileme çabaları ise hız kesmedi.
Bu konuda iki örnek vereceğim. NTV'nin Siyasi İşler'inde üç konuşmacı vardı. Cumhuriyet'te zehir zemberek yazan Doç. Dr. Barış Doster'e bakıyoruz İstanbul'un tarihî turistik ve ekonomik önemini anlatıyor. Bu nasıl muhalif.
Sakarya'dan getirilen Prof. Dr. Bünyamin Bezci neredeyse tüm belediye başkanlarını Erdoğan'a bağlayacaktı. Neyse ki Bezci arada şöyle bir cümle de sarf etti; "Ak Parti uzun iktidarında binlerce tortu bıraktı. Bir yerde bunlardan kurtulmaya da uğraşıyor."
Redaktörün işi
Okan Müderrisoğlu'nun rengi belli. Yönünün gereğini yaparken hiç olmazsa saçmalamıyor. Mantık dokusu sağlam.
En önemli sokuşturma alttan verilen yazılar. Kim ne konuşursa konuşsun, bunlar "Ak Parti billboardları" gibi. Tamamı Ali İhsan Yavuz'dan alıntı.
Taktik
Sahip değiştirdikten sonra CNNTÜRK'ün assolisti Ercan Gürses oldu. Türkiye'nin Gündemi'ni tayin ediyor. Başı sıkıştı mı pası ya İdris Kardaş'a ya da Mustafa Şen'e atıyor.
Sıra CHP'li Ömer Lütfü Avşar'a gelince yaptığı engellemelere bir bakalım:
* Kanuna girmeyelim.
* Toparlayalım, reklama geçeceğiz.
* Çok kısa lütfen.
Taktiği hep aynı. Aklıma hep aynı sözler geliyor:
"Ördeklerden bir filo, bir de kazdan amiral. Görseydi şaşardı Hannibal!"
Ercan Gürses'in milleti hangi gruba soktuğuna, kendisinin nerede olduğuna siz karar verin...
***
Hakikat olan
Bu yılın ilk iki ayında "kredi kartı borcu" yüzünden icra takibine uğrayanların oranı yüzde 15 arttı. Devletin resmî organlarının yalancısıyım.
Sade vatandaş eski tulumbacılar gibi "nara" atmakta; "Yangın vaaar."
Vakti zamanında "nerede" diyenlere, analı, ebeli cevap verilirdi. Şimdi ise" mutfakta" demek yeterli. Hem de ne yangın.
YSK'dan ne karar çıkacak bilmiyorum. Bildiğim tek şey dolar, avro ve altının duvarı delmesi kesin.
Vaziyet bu. Mekânı cennet Demirel'le bağlayalım; "Silkeleyin, düşecekler..."
***
Altın Elma
Bildiğiniz gibi Amasya'da belediye başkanlığını MHP'li Mehmet Sarı kazandı. Türk müziği camiasında merak geleneksel "Altın Elma Beste Yarışması"nın ne olacağı. Türk Sanat Müziği tutkunları bu konuya cevap bekliyor. Benim kanaatim bu işin devam ettirileceği yönünde. Yine de Başkan Sarı'nın ağzından yapılacak bir açıklama insanları rahatlatacaktır.
***
Barış Harekâtı'nın sembolüydü
Türk Sanat Müziği'nin önemli icracıların Yaşar Özel'i kaybettik. Sanatçının bariton sesiyle okuduğu şarkılar ortada. Özel'i hafızalara kaydeden beste "Bir gece ansızın gelebilirim"di.
Kıbrıs'ta Rumların, Türkleri katletmesi sırasında bu beste sıkça çalınırdı. Bilindiği gibi rast makamındaki bu şarkının sözleri Ümit Yaşar Oğuzcan'a bestesi, Rüştü Şardağ'a aitti.
Rum tarafından yapılan yayınlarda ise karşılık olarak "Bekledim de gelmedin?" ile gönderme yapılıyordu.
Sonunda beklenen gün geldi ve silahlı kuvvetlerimiz Özel'in şarkısı eşliğinde Kıbrıs'a çıktı. Bu defa şarkının yanına Hasan Mutlucan'ın serhat türküleri eklendi.
Papatya ile evlilik
Özel'in hayatında Semra Özal'ın da önemli etkisi vardı. Dönemin Papatya'larından biriyle evlenmesine öncü oldu. Ancak bu beraberlik uzun sürmedi.
Bu muhteşem bariton sese rahmet, yakınlarına ve TSM camiasına baş sağlığı diliyorum. Mekânı cennet olsun.
GÜNÜN SÖZÜ
Mutlu olan, başkalarını da mutlu kılar. Anne Frank
