Silivri’nin isyanlı kitapları
Gazetelerin manşetine baktıkça yüreğim kanıyor... “Bombacının kapıyı çaldığı an”, “Yeğen Barzani’de 2 bin 500 fişek”, 12 Eylül’den Beter”, “35 bin dolara bombaladılar”, “İki yıl sonra evlerine döndüler” ve de “Tasfiye Harbiye’ye kadar uzandı” vs.. gibi manşetler benim gibi tüm okuyucularımla beraber hepimizin ruh sağlığını bozuyor. Açılım, saçılım derken striptize dönüşen ve terörist başı ile Erdoğan’ı neredeyse “eş başkan” yapan son mütareke girişimleri tüylerimizi diken diken etti. Şimdi birileri “kanıma dokunuyor” ibaresinden derhal “ırkçı” bir söylem çıkarabilir. Kazın ayağı öyle değil, keşke Kürt’ün faşistleri bizler kadar “milliyetçi” olabilse. En azından anayasada “kendi dili ile savunma hakkı” konusunda Kürt için çıkarılan yasa var... Kaldı ki bu satırların yazarını takip edenler Diyarbakır’da ünlü “faili meçhul cinayetler” davasından yargılanan Cemal Temizöz’ün duruşmalarında Türkçe bilmeyen tanıkların, “RojTv’den duydum... Avukatlar AHİM’den para alacağımızı söyledi.. Oğlum gelip O’nun aleyhinde ifade verirsen davamıza hizmet edersin deyişleri ile buraya geldim” gibi, “yalancı tanıklar kahvesi” başlıklı yazımı hatırlarlar... “Diyarbekir” yani “Bekir’lerin diyarı” bir başka deyimle “Akkoyunlu”nun diyarının gözünü seveyim. Devran ABD’nin emri ile döndü ya... Diyarbakır’da “Avşar” olarak bilinen aşiretler bile güç devletten örgüte döndüğü için “önemli olan Avşar değil insanlık” diyerek asimilasyona ayak uydurup güce tabi olmaya başladılar.
Bölücülüğün daniskasını “CHP ve MHP Sivas’ın öte yanına gidemiyor” diyerek kendisini tapu müdürü sanan Başbakanın söylemleri yüzünden “temkinli” davranmak zorunda kalan muhalefetin “devlet anlayışı” sorumluluğunu yargılamak kimin haddinedir..
Bu arada ana ile yavru muhalefetin tutumlarını da mercek altına alalım. J. Kur. Alb. Erdal Sarızeybek en az on kitap yazmış. Son seçimlerde MHP’den aday adayı olmuş. MHP’nin Türkiye’nin bütünlüğünün sigortası olduğunu ifade edip “Oylar MHP’ye” diyen bu yiğit dava adamına kapıların kapatılmasına anlam vermek mümkün mü? MHP ve Ülkü Ocakları’nın konferanslarında Erdal Sarızeybek’i yasaklamak hangi mantığın ürünüdür? Anlayabilen beri gelsin.
Kendi adıma Halk TV’de Erdal Sarızeybek’in katıldığı programlarda gelen mesaj, telefon ve e-postalara tanık olan kişi olarak bu konuda konan ambargoya akıl sır erdiremedim.
Adnan Özcan’ı hatırlayanlarınız var mı? Adnan benim fikir ortağım. Olağanüstü bilimsel bir mesaj atmış. Kız yurtlarında aynı odada kalan 20 genç kız ile ilgili ayrı ayrı araştırma yapılmış. Regl günleri hep ayrı olan kızlar aynı ortam, aynı sosyal ilişki, aynı beslenme sonucunda altı ay sonra aynı günlerde regl olmuşlar. Başbakan Erdoğan ile BDP’in eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın aynı anda hastalanıp; grup toplantılarını “Susun” anlamında iptal etmeleriyle, İmralı müzakerelerindeki senelerce süren mesailerine bilimsel sonuç oluşturmuş dostlar haksızlar mı? Adnan Özcan helal sana...
Silivri’de devam eden hukuksuzluk sürecini yeniden gündeme getirmek istemiyorum. Silivri’yi en iyi anlatan kitaplardan biri de el yazısı ile imzalayıp gönderen Kur. Alb. İkrami Özturhan’ın “Elveda” adlı eseridir. Yayına girmeden okudum. Dünkü Aydınlık gazetesinin “Tasfiye Harbiye’ye ulaşmış” manşetini bu sütunlarda aylar öncesinde yazdım. Bilgi Yayınevi’nden çıkan “Elveda”yı okuyun. İkrami Özturhan ile beraber diğer Balyoz sanıklarının gerçekleri her şeye rağmen haykırdığı kitapları tanıtmaya bu satırların yazarını takip edenlere tavsiye etmeye devam edeceğim.