Silivri nöbet çadırlarının isyanı
Ona Silivri Valisi adı verildi. Silivri’deki hukuksuzluğa isyan ederek ilk nöbet çadırlarını kurdu. İki yıl 138 gündür adalet bekleyenlere umut oluyor. Hıdır Hokka’dan bahsediyorum. Yüreğinin bir köşesinde vatan sevgisi olanlar adına Silivri’de nöbet tutan adamdan... CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye seslendiği mektubu dostu olarak benimle de paylaşmış. Ben de özetleyerek sizlerle paylaşıyorum. Ne diyelim eline diline sağlık Hıdır Abi..
***
Sincan’a, Silivri’ye, Hasdal’a, Hadımköy’e, Şakran’a, Poyrazköy’e, Maltepe’ye; sırça köşklerinizden bakmayın. Adaletin, hukukun, vicdanın var olduğunu sananlar; Bir gün içeride yattınız, bir gün hücrede kaldınız mı ki; özgürlüğünden men edilmiş, eşinden, çocuğundan, dostlarından, halkından, ordusundan koparılmış, halkı, milleti için hayal ettiği hizmetlerden uzaklaştırılıp tel örgülerin arkasına, dağların tepesine kurulan özel görevli mahkemelerin önüne atılan vatanseverler için ne yaptınız? Bundan sonra ne yapacaksınız? Haydi anlatın da, biz de anlayalım. Ziyaretlere geldiniz gittiniz. Kafanızı uzatıp duruşma salonuna bakmadınız; içeride neler oluyor bitiyor. Ziyaretlere gelirken, örgütlerinize “gelmeyin” diye genelgeler yayınladınız. Biz şunu çok iyi biliyorduk CHP ve MHP: Balyoz ve Ergenekon tertipleri ile içeri atılan vatansever generallerimiz, bilim adamları, İşçi Partisi Genel Başkanı, İşçi Partisi yöneticileri, Ulusal Kanal ve Aydınlık yöneticileri sizin bu olumsuz tutumunuz yüzünden içeride kaldılar. Kuddusi Okkır’ın, Ali Tatar’ın ölüm sebepleri, Kozinoğlu’nun tertibe kurban edildiği ortadayken, ölümün eşiğinde bekleyen Sayın Rektörümüz Fatih Hilmioğlu, iki buçuk yıldır Çapa’da Azrailleboğuşan Levent Ersöz Paşa, A.Kerim Kırcı paşalar sizleri hiç ilgilendirmiyor mu? Böyle giderse nicelerine şahit olacağız.
Sizlerin tuzu kuru. İçeride yatanlar, yatanların kapısında bekleyenler bilir. O ailelerin her hafta, sabahın erken saatlerinde yollara düştüğünü, ziyaret kuyruklarında bekleyip her ziyarette soyunup giyinmenin, eşlerine, babalarına güler yüzlü, moralli görünmek için görüşlerde geçen 45 dakikanın ne demek olduğunu bilemezsiniz. Çünkü yaşamadınız. Yaşayanlar, yatanlar bilir. Yatanların yakınları, ziyaretçileri bilir. İçeriden, anasının, babasının, oğlunun iki günlüğüne cenazesine gidip gelenler bilir. Korkmayın, kesmeyin TBB Başkanı Prof. Metin Feyzioğlu’nun yolunu. Altı, yedi yıldır bir şey yapmadınız. Yapmak isteyene mani olmayın. Yapabildiği her şeyi yapsın. Yapamazsa da yapamasın. En azından bu yola çıkmış. Yolunu kesmeyin.
Daha nereye kadar, neyi bekleyeceğiz? İçeridekilerin tek tek ölmesini mi? Neyi bekleyeceğiz CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli? Dereye su gelene kadar, deredekiler ölecek. Onların içeride ölmesi, bizi de, sizleri de mutlu etmez. Yasa, hukuk diye oyalanmayınız. Seçimlerle bu mesele çözülmez. Çünkü hukuksuz alındılar. Yargısız infaz edildiler. Beklemeyin. Sayın Feyzioğlu’nun çözümüne destek veriniz. İş işten geçiyor. Aileler, sizleri, içeriden çıkacak olan cenaze merasimlerine sokmayacaktır. Taziyelerinizi kabul etmeyeceklerdir.
Hıdır Hokka / Silivri