Tek bir kişiden, kurumdan, gruptan, camiadan söz etmiyorum; toptan, ülke olarak kaybettiğimiz bazı şeyler var; "değer" mi demeli, "hassasiyet" mi, "öncelik" mi adını siz koyun.
*
Bazı başlıklar var mesela; yıllardır yazdığımız, tekrar tekrar, bıkmadan, usanmadan, bazen de bıkarak ama yazmanın lazım geldiğine olan inancımızı koruyarak paylaştığımız, vicdani temeli olan başlıklar, ahlaki temeli olan başlıklar, "milli felaketimiz"e yol açabilecek başlıklar, hukuka dair, adalete dair, hak ve hürriyetlerin gaspına dair başlıklar…
Günde on beş vakit de haykırsak;
Gözleri var, görmezler!
Kulakları var, duymazlar!
Kalpleri var, hissetmezler!
Beyinleri var, akletmezler; muhatapları!
*
Ve fakat…
Bir de başka bazı başlıklar var ki; dilinizin ucuyla ifade etmeniz yeterli…
Arayanlar… Soranlar… Açıklamalar… Ve dahi yargılamalar…
İş ki birinin kârlı tekeline, çok pardon tekerine çomak sokmaya-görsün, ucundan kenarından olsa bile.
*
Yukarıdaki satırlar, İYİ Parti''li Yasin Öztürk''le yaptığımız "şeker krizi" yayını ve akabindeki yazımdan sonra gelen tepkilerin neticesi; farkında olmadan neye bastık biz?
Zemin tramboline dönmüş gibi; birbiriyle alakasız gibi görünen ne çok kişi eş zamanlı olarak hoplayıverdi.
Neden?
*
Bu hengamede ulaşan bir de resmi açıklama var elime; Tarım ve Orman Bakanlığı, Şeker İzleme, Denetim ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığı''ndan geldi.
Ki yanlış anlaşılmak istemem, buna değil tepkim.
TBMM''de aylarca tek satır cevap bekleyen önergeler dağ olmuşken, memlekette birilerinin de "açıklama yapma" ihtiyacı duymaya başlaması olumlu bir gelişme.
Ama keşke istisna olmaktan çıkıp da devleti yönetme makamlarının rutini haline gelse.
Özellikle de "adalet" ile ilgili meselelerde;
Zira malum "gecikmez, tez tecelli ettirilmeli!"
*
Bakanlığın açıklamasına gelince…
İYİ Parti''li Öztürk, şeker kotası tahsislerinin özellikle imalatçıyı nişasta bazlı şeker kullanımına yönelttiğini ve bu alanın da azımsanmayacak oranda küresel sermayenin elinde olduğunu ileri sürmüştü.
Tarım ve Orman uzmanı Ramazan Özcan imzasıyla yollanan açıklamada savunulan da;
- Ülkemizde mısırdan elde edilen glukoz ve früktoz şurubunun kristal şekerin muadilli olmadığı…
- Bununla birlikte früktoz şuruplarından F-55 (içecek sanayisinde kullanılan)''in kristal şekerin doğrudan kullanıldığı mamullerde doğrudan kullanılabildiği…
- Ülkemizde tahsis edilen NBŞ kota miktarının %50 sinin glukoz olarak pazarlanmasının, 4634 sayılı Şeker Kanunu ile ilgili mevzuat ile hüküm altına alındığı…
- Yurt içinde pazarlanan glukozun büyük bir bölümünün yüksek dönüşümlü glukoz olması nedeniyle, tatlılık oranı 100 baz olan sakaroza göre 65 olarak baz alınırken, früktoz şuruplarından F-42 ve F-55''in tatlılık hesaplamalarında 120 baz alınarak hesaplama yapıldığı…
- Toplam ticari bazda sıvı olarak pazarlanan NBŞ''nin kuru maddesi hesaplanarak analizi yapılan tatlılık oranının yaklaşık olarak 50.205 ton sakkaroz şekere tekabül ettiği…
- Bu miktarın da ülke toplam kristal şeker kotası olan 2 milyon 681 bin 250 ton ile kıyaslanamayacak kadar eser miktarda olduğu yönünde…
////////////////////////
SORU-YORUM
-------------------
Ne zaman, kimden duyarsam duyayım her defasında kafamı kurcalıyor; insanoğlu, herhangi birinin "İki dünyasını da kaybettiğinin" kararını nasıl verebiliyor? Takdiri Allah''In olan bir konuda hüküm vermek şirk değil mi?
///////////////
İHALE FARKI
--------------
1915 Çanakkale Köprüsü''nü yapan konsorsiyumun Türk ortaklarından biri, "bütün büyük ihalelerinin hep aynı şirketlere verildiği" söyleminin bir şehir efsanesi olduğunu çürütmek için zahir, kendisinden örnek vermiş ve "Mesela İzmir''deki metro ihalesini alamadıklarını" söylemiş…
Yorumu size bırakarak, şu ayrıntıya dikkat çekmekle yetineyim;
Eleştirinin konusu, iktidarın ihaleleri…
Eleştiriye cevabın konusu, muhalefetin büyükşehir belediyelerinden birinin ihalesi…
/////////////////////
EKMEK KAVGASI
----------------
Vatandaş hem biliyor, hem söylemeye dili varmıyor, "Ayçiçek ve şekerden sonra sırada ne var" diye sormayı tercihe diyordu.
Toprak Mahsulleri Ofisi''nin un sanayicilerine sattığı buğdaya yüzde 22 zam yaptığı haberi "sıradaki"nin ilanı gibi;
Ekmek var sırada!
Beslenmeye yetmese de "doymanın" temel gıdası olan ekmek!
Bakalım etin yerine ot önerenler, unun yerine ne yememizi salık verecek!
"Ecdad" gibi yokluktan ağaç kovuğu kemirsek uyar mı acaba!
