Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Seçim Yasaları MHP - Ensar Kılıç

Türkiye’nin yeni bir anayasa ihtiyacını hiç kimse inkar etmiyor. Ancak anayasalar yazboz tahtası olmamalı. Her fırsatta batılı ülkeleri ileri, demokrasiyi örnek gösteren siyasiler en az bizim kadar Almanya, Fransa, İngiltere gibi ülkelerde anayasaların bin 700’lü yıllardan beri küçük değişikliklerle yürürlükte olduğunu bilirler. Ancak gelecek nesiller yerine, gelecek seçimleri hesapladığı için her seçim öncesi anayasa ile beraber seçim kanunlarını da değiştireceği sözünü verir, verir ama hiç birini yerine getirmez. Turgut Özal iktidarda kalabilmek için seçim kanunlarını defalarca değiştirmiş lakin kurucusu olduğu partinin siyasi mezarlığına defnedildiğini görememişti.
Sonuçları 5-10 yıl sonra daha belirgin ortaya çıkacağı için çocuklarımızın yakamıza yapışacağı AKP anayasası yürürlüğe girdi. Erdoğan’ın “13 Eylülde yeni anayasa hazırlayacağız” sözünün havada kaldığını gören CHP lideri “seçime kadar yetiştirilir” restinin aceleciliği ince bir taktik mi yoksa 2011 seçim sonuçlarından duyduğu endişe mi henüz anlayamadık.
Deniz Baykal’dan sonra aldığı rüzgarı fırtınaya çeviremeyen Kılıçdaroğlu’nun yeni anayasa için Erdoğan ile aradığı mutabakat bana göre nafile çabanın ötesine gidemez. Referandumda oy dahi kullanamayan Kılıçdaroğlu öncelikle “değişen yasalar bir seçim sonra yürürlüğe girer” maddesini kaldırmak için masaya oturmalıdır. Elini güçlendirmek içinde en başından AKP ile mutabakat aramak yerine başta MHP olmak üzere diğer siyasi partiler, memur ve işçi sendikaları ile görüşmeleri başlatmalıdır. Yeni anayasa ile beraber yeni ve adil seçim kanunlarını hazırlamak sanıldığı gibi aylar sürecek zorlukta bir iş değildir. Padişahlardan daha fazla yetkilerle kendisini donatmış olan Erdoğan ve AKP’sini köşeye sıkıştıracak olan yegane konu parti içi demokrasi ve adil seçim yasalarıdır. Sayın Kılıçdaroğlu kaybettiği prestiji ancak bu yönde yeniden kazanabilir.

MHP’nin 1 Ekim Harekatı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 1 Ekim’den itibaren seçim çalışmalarını başlayarak Anadolu’yu karış karış gezeceklerini beyan etti. Son derece önemli görmekle beraber Bahçeli’nin öncelikle referandum sonuçlarını sorgulaması, teşkilat içindeki sıkıntıları araştırarak ciddi bir kan değişikliğine gitmesinin şart olduğu kanaatindeyim. Aksi halde bundan önceki örneklerde olduğu gibi parti tabanının “karış karış gezme” açıklamasını; “üç-beş mitingle yetinme” olarak algılayacağını, heyecanın ancak değişikliklerle yakalanabileceğini inandığımı belirtmekte fayda görüyorum. “Ülkücülerin düşünme zamanı” başlıklı yazımdan sonra gelen mektup ve e-postalar da “MHP’nin hareket zamanı” başlıklı bir yazıya zorladı beni. Bunu önümüzdeki haftaya bırakırken bu yöndeki okuyucu düşüncelerini beklediğimi de ifade etmek istiyorum.

Ensar Kılıç’ın ardından
Milliyetçi- ülkücü hareketin zaten zayıf olan sanat dallarından biri daha kırıldı. Kanser illetine karşı mücadeleyi son ana kadar bırakmayan Kılıç ile en son 3 Mayıs Türkçüler gününde buluşmuştuk. İçindeki heyecanı hiç yitirmeyen Ensar oca ile sineme filmi projemiz de vardı. Çocukluk yıllarında başladığı ülkücü mücadele esnasında son yıllarda haksızlıklara uğramıştı. Kimsenin olmadığı günlerde MÇP’nin MHP’nin mitinglerinde yaptığı konuşmalar vecazetli hitaplar, vefaya dair düşünceleri gözlerimiz önünden film şeridi gibi geçerken Karşıyaka mezarlığına uğurladık onu. Mekânı cennet olsun, fatihalarınızı esirgemeyin.

Yazarın Diğer Yazıları