Seçim günü Ankara'ya dikkat!
İktidar, 31 Mart seçimlerine büyük bir önem atfediyor. Süreci, varlık-yokluk mücadelesine döndürmüş durumdalar.
Özellikle büyükşehirlerde hiçbir kayıp istenmiyor.
Ancak buna rağmen Ankara başta olmak üzere birçok ilde işler bir türlü istedikleri gibi gitmedi.
Ülkücüler aleyhine söylediği sözlerle bilinen Mehmet Özhaseki, 'Ülkücü' ilan edildi, Milliyetçi söylem benimsendi, Özhaseki'nin PKK'lılar için kullandığı "gerilla" ifadeleri jet hızıyla internetten sildirildi.
Bunların hiçbirisi karşılık bulmadı. Bu sefer devreye bakanlar sokuldu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve birçok AK Partili ilçe ilçe gezip, oy istedi. Ama yine istenilen hava oluşmadı.
Ortaya senet iddiası atıldı. Hükümete yakın medyada söz konusu şahıs ile ilgili oldukça fazla haber yapıldı. Ancak ortada bir sorun vardı. Bu kişi sabıkalıydı ve birçok suçtan yargılanıyordu.
Hatta konuyla ilgili Erdoğan'ın çok tepkili olduğu "Bula bula böyle sabıkalı birini mi buldunuz? Bunun üzerine birçok söz söyledik. Sizin açıklarınızı ben kapatmak zorunda kalıyorum" dediği belirtiliyor.
Senet iddiaları da yetersiz kalmış olacak ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara dışındaki illerde bile Mansur Yavaş'ı hedef almaya devam etti.
En son önceki akşam katıldığı canlı yayında "Biz bu adamlara Ankara'yı nasıl teslim ederiz, böyle şey olur mu. Burası Ankara, Başkentimiz yahu…" ifadelerini kullandı.
Tüm bu gelişmeler gösteriyor ki AK Parti, Ankara'da akla gelebilecek her yolu, yöntemi ve propagandayı deniyor.
Ankara Sokaklarına Dikkat!
1 hafta kadar önce çok önemli bir istihbarat aldım.
İddiaya göre, Yavaş'ın seçimi önde götürmesi durumunda ve yüksek oy çıkacak bölgelerde sandık itirazlarının önüne geçilmesi için birtakım olaylar tertiplenecek.
Gelen bilgi notunda şok ifadeler var… Aynen aktarıyorum:
"Yüzlerce insandan bahsediyorum, iri kıyım, eşkali bozuk paralı askerler... Seçim günü bu insanlar, 2014 seçimlerinde olduğu gibi oyların düşük olduğu bölgelere gönderilecek. Herhangi bir itirazda, bunlar vatandaşa saldıracak ve geçen seçimde olduğu gibi oyları çalacaklar. Pazar günü ben de bu ekibin içinde olacağım zaruri sebeplerden dolayı. Lütfen rica ediyorum bunu Mansur Bey ve ekibine ulaştırın."
Anlaşılan o ki bu istihbarat Mansur Yavaş'a da iletilmiş.
Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, iddiaların bir kısmını Yavaş'ı kaynak göstererek şu ifadelerle köşesine taşıdı:
"'Yoğun bir şekilde, seçim akşamı için ellerinde sopalar ve beyzbol sopalarıyla dışarıya çıkacak şekilde belediye personelinden gruplar oluşturulduğu ve görevlendirmeler yapıldığı bilgisini alıyoruz. Bu kişiler isim isim bize bildiriliyor, hepsinin bilgisi var elimizde. Emniyetin ve Valiliğin bu ihtimale karşı önlem almasını bekliyoruz. Bu kişileri de kanuna aykırı harekette bulunmamaları yönünde uyarıyoruz.'
İnsan duyunca bile ürperiyor. Bir gazeteciden öte, bu şehirde yaşayan bir insan, bir vatandaş olarak bu iddianın yalan çıkmasını diliyorum."
Bu süreçle ilgili bir ekleme daha yapmak istiyorum. İddialara göre, yüzlerce kişinin bu iş için kullanılacağı, güvenlik işiyle uğraşan bu kişilerin "gönülsüz" olma gibi bir tercihlerinin bulunmadığı ifade ediliyor.
Kullanılacak sivil araçların listesinin bile oluşturulduğu, otellerde misafirlerin tanınması için kullanılan plastik bilekliklerden 50 bin adet sipariş edildiği, binlerce fular, atkı ve yeleğin hazırlandığı, 3 tane mobil baz istasyonun kurulduğu gelen bilgiler arasında.
Bu iddiaları sadece "vahim" diyerek geçiştiremeyiz; araştırılması ve önlem alınması gereken son derece çarpıcı süreçlerdir.
31 Mart akşamı Ankara'da bu gibi bir tablonun yaşanmamasını ümit ederiz.
Yoksa olan sadece vatandaşın iradesine olmaz, Türkiye'nin uluslararası imajına da büyük bir zarar verir.