Sazan avı

Değerli okurlarımızdan sürekli, "çok ağır konular yazıyorsun", "hep siyaset hep siyaset mi...", " ara sıra da gülücük yazıları yazsan..." diye eleştiri ve tepkiler alıyorum. Haklısınız!.. Hem de yerden göğe kadar. İnanın, ben de çok özledim, güzel insan, yaşam yazıları yazmayı. Hatta içim o kadar sıkıldı ki bir TV kanalından "gezginci yemek programları gel yap" teklifi alsam parasına puluna bakmadan balıklama atlayıp "evet" diyeceğim. Ben de, şu dünya boğaz ve yemekten ibarettir kervanına katılsam... Sizlere, ekranlardan, ağzımı şapırdata şapırdata yurdumun dört bir yanından ünlü aşçılardan yemek tarifleri yollasam... Ne de hoş olur!.. Ben yerim siz bakarsanız... Ben yerim siz bakarsınız...

Ancak öyle olmuyor işte. Dünkü yazımızda da belirttim ya; Ankara gazetecilerinin makus talihi midir nedir?.. Türkiye'nin kurşun gibi ağır gündeminde bizim payımıza o içeriğinden sıkıldığınız yazıları kaleme almak düşüyor. Hani ünlü ozan demiş ya; "Ankara'da kainat güzeli haberi vardı da yazmadık mı" diye...

Fakat, dünkü yazıma gelen tepkilerden anlaşıldı ki artık kaçışım yok. Bugün bir yaşam yazısı döşenmem gerekiyor. Aslında beni rahat bıraksaydınız, büyük bir vakıfta buhar olan milyonlarla ilgili bir yazı kaleme alacaktım. Neyse!.. Az sonra değil de daha sonra olsun...

Sazan gibi atlamak

Evet!.. Deniz memleketinde doğup büyüdüğümden olsa gerek balık avına çok meraklıyımdır. Müthiş keyif alırım. Deniz, göl, ırmak, nerede bir su birikintisi görsem ellerim misina arar. Amatör bir balıkçı olarak -müsaade ederseniz- yanlış bildiğiniz bir hususa açıklık getirmek isterim; "sazan gibi atlıyor", "sazan gibi oltaya geldi" deyişinize.

Feysbukta, insanların ellerinde kuzu gibi salladıkları sazanları görünce bunun basit bir av olduğunu sanabilirsiniz. Ama kazın ayağı öyle değil!.. Sazan balığı avlamak çok meşakkatlidir. Bu yüzden de iyi bir ön hazırlık gerektirir.

Sazan avlarken kullanılacak yem kesinlikle çevre şartlarına göre olur. Çünkü balığın beslenme evrimi o bölgenin şartlarına göre oluşur. Bazılarına göre Sazan balığı lezzetsiz, bazılarına göre ise en lezzetli balıktır. Sazan yakalamak kadar insanı dinlendiren başka bir balık yoktur. Çünkü, Sazan balığının av alanları genelde sakin ortam, oksijeni bol durgun su ve gölgelik ağaç kenarlarıdır. Rahatlığın başka bir nedeni ise av sırasında oltayı elinizde tutma zorunluluğu olmamasıdır. Çünkü balığımız çok ürkek, kurnaz bir o kadar da dikkatlidir. Hemen hemen her hareketi hisseder, gürültüden hoşlanmaz, öyle yemi görünce hızla dibine gelip hemen kapıp oltaya yakalanmaz (istisnalar hariç tabii). Yemle oynar. Bir an yutar sonra tükürür, yemi alır başka yere koyar ufak bir olta hareketi hissederse de anında oradan uzaklaşır. O yüzden bizim yapacağımız şey oltamızı kenara bırakmak ve doğanın sessizliği içinde balığın oltaya sağlam şekilde asılmasını beklemektir.

Yem konusuna gelince... Öncelikle şunu belirteyim, bu balığın yem yelpazesi geniştir. Başta mısır olmak üzere her türlü tahıl (özellikle buğday), esanslı özel yapılmış hamur çeşitleri, solucan ve yemcilerde satılan özel yem çeşitleri kullanılabilir. Bunların başında tabii ki Boili Topu gelmektedir. Avrupa'da sıkça kullanılan Boili Topu özel olarak hazırlanmış ve kurutulmuş boyutları hedef yaptığınız Sazanın kilosuna göre boyutlanmış hamur toplarıdır...

Sazan balığının en sevdiği yem şüphesiz mısırdır...

Diğer yandan daha başka bir çok yöntem de kullanılabilir. Mesela hamur... Evde çeşitli esanslarla hazırlayabildiğiniz bu yöntem sayesinde küçük bütçelerle güzel bir av yapabiliyorsunuz. Tabii hamur ile av yapmak için size bir de Sazan yayı gerekir. Hazırladığınız hamuru yay görülmeyecek şekilde yedirip iyice sıkarak suya atıyor sonrada balığın vurmasını bekliyorsunuz... Hamuru sert yapmak önemli çünkü atacağınız mesafeye göre iğneden düşme tehlikesi var. Oltanızı daha uzağa atmak isterseniz gezer kurşun veya iskandil kullanabilirsiniz.

Eğer bulunduğunuz av yerinin altı böcek bulunabilen yapıda ise dip oltası kullanıp iğnelere de solucan takıp suya atarsanız çok güzel avlar yapabilirsiniz. Çünkü solucanlar iğnelere tam anlamıyla giydirebilindiği için balık 2-3 oynamada oltaya yakalanacaktır...

Kısacası balık tutmak çok keyiflidir. Bir başladınız mı müptelası olursunuz. Sazan avlamak ise çok ayrı bir keyiftir. Şimdi soracaksınız bana "Ankara'da Sazan var mı?" diye. Meşhur Mogan Gölü'müzü ıslah çalışmaları çerçevesinde bir kaç tane bırakmışlar. Arkadaşlarla, ara sıra takılıyoruz işte!..

Yazarın Diğer Yazıları