Şaşırdıkça batıyorlar...
Bayramın son günü. Sahilde insan kaynıyor. İnsanların çoğu Suriyeli. Bunların arasında çekirdek bir aile dikkatimi çekti. Anne, baba ve kimi çocuklar. Bazı küçüklerin ellerinde Ak Parti flamaları var.
Tam CHP çadırının önüne gelindiği an, "İzmir Marşı" çalmaya başladı. İki çocuk başladılar "Yaşa, Mustafa Kemal Paşa Yaşa"yı söylemeye. Bir taraftan da ellerindeki Ak Parti flamalarını sallayıp duruyorlar.
Bu sahneyi görenler başladılar alkışlamaya. Anne ve babaları da başladı kahkahalar atmaya. Çocukları zorla çekiştirip oradan uzaklaştırdılar. Uzaklaşırken bile marş söylemeye devam ettiler.
Esas tepki
Karadenizliler müthiş kızgın. Hele yörenin bayanlarının infialinin gizlenmesi mümkün değil. CHP çadırından dağıtılan eşantiyon lokumları istemiyorlar. "Bize kalıcı bir şeyler verin. Yani İmamoğlu posterleri ve flamalar verin" diyorlar. Zaten ilk tükenen bunlar oldu. Bulabilenler evlerine iş yerlerine bunları astılar.
Bu sahneyi görenler bastırdıkça bastırıyor.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu başta olmak üzere "kulak çınlatılan" epey isim var. Hiç unutulmayanlar arasında Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu da hedeftekilerden.
Ya Vali
OR-Gİ Havaalanı'nda Ekrem İmamoğlu'na VIP'e girişi yasaklayan kararına büyük infial var. Sizce bunda Süleyman Soylu'nun hiç mi suçu yok? Seddar Yavuz'un sizce suçu var mı? Adam emir kulu.
Unutmadık
Bu arada yıllar önceki bir anıyı aktarmak istiyorum. Fındık fiyatını beğenmeyen üreticiler, protestolara giriştiler. Hatta ana yolları kestiler. Zamanın emniyet müdürü Rıdvan Güler "dağıtın bunları" emirlerini dinlemedi.
Sinirlenen Başbakan Erdoğan müdürü görevden aldı. Bir daha da ortalarda gözükmedi.
Son andaki bu durum benzeşmedi. Emri dinledi koltuğu kurtardı.
Aynı gün
Sahilde daha sonra bir bakkala girdim. İçeride üç kişi var. Dükkân sahibi Trabzonlu bir adam. Yaşlı ama sesi gümbür gümbür çıkıyor. Önüne gelene saydırıyor. Sonra çıktım. Adamın hükûmet cenahına saydıklarını yazmam mümkün değil.
Onun önceliği Tevfik Göksu'nun sözlerini bağıra bağıra eleştiriyordu.
Trabzon başta, Giresun ve Ordu'dan yükselen homurtuları durdurmak mümkün değil.
Hele Ekrem İmamoğlu'nun annesini izleyince, kadının azminin büyüklüğünü daha iyi anladık.
Son barut
Bazı medya gruplarına bakınca yalan dolanın haddi hesabı yok. İftiralarla kampanyayı sürdürüyorlar. İmamoğlu'na "uydurma, kaydırmalarla" uğraşıyorlar.
Hedefleri belli, İBB galibinin sinirlerini bozmak için resmen saldırıyorlar. Hata yaptırarak malzeme çıkarmaya uğraşıyorlar. Onda da "çelik gibi sinirlere" çarpıp, çarpıp yıkılıyorlar.
***
Gelenler
O kadar çok mesaj birikti ki yer bulmakta zorlanıyorum. Aydın Yazlak, Bülent Ozançoban, İsa Yıldırım, Düsseldorf'tan Hüsnü Özdilek'e saygılar.
Hakkı Koç, "Siz benim için sadece gazete yazarı değilsiniz. Çocuklarıma örnek gösterebileceğim nadir beyefendi insansınız" diyor. Armağan Üreten, "Doğup büyüdüğüm semtin takımı Karagümrük'e başarı dileklerimi yolluyorum" diyenlerden.
Umur Hazangil, Ömer Karabay ve meslektaşımız İskender Özsoy'un mesajlarını da aldım. Özsoy "Basın Kartlarının kullanım süresi dolmak üzere" diye uyarıyor. Bunu da Cumhurbaşkanlığı Basın Sorumlusu Fahrettin Altun'a iletiyoruz.
Biraz da Pandispanya Gazetesi'nden devam edelim. Hızır Zorlu, "Türkiye Okçuluk Federasyonu varken, sırf Bilal Erdoğan'ı mutlu etmek adına Türkiye Geleneksel Türk Okçuluğu Federasyonu kuruldu. Alın size paralel devlet" diyor.
Cengiz Aktar, Trabzon'un "Tonya, Maçka, Of, Çaykara gibi kimi yerleşme bölgelerine fazla dokunulmaması önemli. Bunları patlatmamak lazım" diye ikaz ediyor.
Gelen mesajlar arasında bir de iddia var. İstanbul Havalimanı'nın iki yıllığına ertelenen 1 milyar avroluk kirası nasıl ödenecek? Dikkat edilmesi gereken bu ötelemenin tam 25 sene sonraya yapılması.
GÜNÜN SÖZÜ
Bastırmaya çalıştığımız düşüncenin yanlış bir düşünce olduğundan hiçbir zaman emin olamayız; emin olsak bile, bir düşünceyi bastırmak kötülük olur. Cohn Stuart Mill