Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Saray'ın bahçesinde kongre...

Lafı evirip çevirmeye gerek yok. MHP'nin Genel Başkanı partisinin genel kurul delegelerinin büyük çoğunluğu tarafından istenmediği halde o koltuğu işgal etmeye devam ediyor. Dahası orada ısrarla oturabilmek için hükümet erkine sığınıp, olağanüstü kongreyi yapmamaya direniyor. Hem hükümetten hem de Saray'dan kongre kararı veren hakimlere alenen baskı yapılıyor. Yetmiyor cadı avına dönüşen operasyonlarda bir çok MHP'li görevden alınıyor ve MHP'nin yöneticileri kendi mensuplarının haklarını korumak için parmaklarını dahi kıpırdatmıyor. Dahası ram oldukları Saray otoritesine ana muhalefet partisinin de boyun eğmesini talep ediyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun siyasi nezaketini sanırım kimse tartışamaz. Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli'ye dönüp "Sen kendi işine bak... Partililerin seni istemiyor, sen kime akıl veriyorsun" bile demedi. Ancak partilerinin iç işlerine karışmaya kalkışan Bahçeli'ye CHP'nin sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke son derece kibar bir dil ile cevap verdi.

1 Eylül'de adli yıl açılışı yapılacağına değinen Böke, "Adli yılın açılışı kaçak saraya taşınıyor. Bu hiçbir şekilde kabul edilemez. Çünkü demokrasilerde yargı asla kabul etmez. Siyasetin gölgesinde yargı olmaz. Yargı bağımsız, herkese eşit mesafede, kimliklere ve farklılıklara kör olmak zorundadır. Kendi yapımı dahi hukuka aykırı olan bir kaçak sarayda yargı yılı açılamaz. Bu açılış asla kabul edilemez. Sayın Bahçeli'nin adli yıl açılış törenlerine dair CHP'ye yönelik çağrılarını ciddiye alıyoruz. Bu nedenle de kendisine yanıt verme ihtiyacı hissediyoruz. 15 Temmuz'da Türkiye'de olağanüstü bir durum yaşandı. Bu olağanüstü durum karşısında CHP bu devletin kurucu partisi olma bilinciyle Türkiye'ye omuz verdi. Oysa bugün anlaşılıyor ki CHP Türkiye'ye omuz verirken, Sayın Bahçeli, Erdoğan rejimine omuz vermeyi tercih etmiş. Türkiye'de kuvvetler ayrılığına güçlü bir parlamenter demokrasiye ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu 15 Temmuz'da bizzat hepimiz yaşayarak gördük. Şimdi hepimize düşen en temel görev de saray rejimine omuz vermek değil, yargının bağımsızlığını savunmaktır. Biz CHP olarak bunu yapmaya ısrarla devam edeceğiz. Bahçeli isterse kendi parti kongresini sarayın bahçesinde yapabilir" açıklamasında bulundu.

Haksız mı?

Sonuna kadar haklı...

***

Gelelim Saray bahçesinde kongre konusuna. Mahkeme kararı ile kongre yapan MHP'nin üst kurul delegelerini hain ilan ederek, 10 Temmuz'da kongre yapacağını ilan eden Bahçeli, Türkiye'nin her yerine "10 Temmuz'da kurultay" afişlerini astırmıştı. Ankara Arena Salonu'ndaki kurultay kararından döndüğüne göre, kongre için yeni adresi Saray bahçesi olarak belirleyerek, olağanüstü kongre talebinde bulunan 659 delegeyi de içeri almayarak bir ilke imza atabilir. Sarayın sayesinde koltuğunu muhafaza edebilir. MHP de azınlıkta kaldığı için artık kendisi muhalif konuma düşen Bahçeli böylece Saray bahçesinde kongre yapan Genel Başkan olarak tarihe geçer. Tarih yanılmaz... Tarihin yargısından da kaçılmaz.

Yazıyı tarihi bir tespit ile bitirelim:

"Vay mağlupların haline ..."

Yazarın Diğer Yazıları