Sanal alemden kongreye...
Velileri bilmem ama benim gibilere hergün bayram. İnsanın yüreğine kan damlarsa bayramların bayram olması da mümkün olmuyor. Ömrü boyunca muhalif olan bu satırların yazarına bazı dostlar muhalefet etmeye başladı. Siyasi konularda duyarsızlıkla itham ediliyorum. Bayram vesilesiyle bu konuya açıklık getirip muhalefet yaptığını zannedenlere muhalefet şerhi koymalıyım. Türkiye’de şu sosyal medya denilen olay derhal yasaklanmalı. İnternet üzerinden yayın yapan sosyal paylaşım siteleri bir taraftan değer yargılarımızı törpülerken diğer yandan enerjilerimizi tüketiyor. Facebook, twitter ve bilmem kaç türlü sosyal ağda insanımız oturup üç beş satır yazınca vatandaşlık vazifesini yerine getirdiğini sanıyor. Klavyenin tuşlarına basıp enerjisini harcayarak manevi tatmin yaşıyor. Başını yastığa koyarken de “oh be ne güzel de yazdım... tepki koydum... haddini bildirdim!” gibi rahatlama içine giriyor. Ne ala memleket, sokağa çıkma, gösterilere katılma insanları uyandırmak bilgilendirmek için hiç bir çaba harcama, sonra da internet üzerinden rahatlama seanslarına katıl.
Şüphesiz internet çağın en önemli buluşlarından birisi ancak, bıçağın bir doktor eliyle ameliyat esnasında hayat kurtardığı gibi, bir katilin elinde cinayet silahı olabileceğini unutmamak lazım. Sanal alemle aram iyi değil, bazı zamanlar bile gazete yazılarımı eski usul el ile yazıp yolluyorum. Allah eksikliğini göstermesin e-posta adresine günlük üç beş yüz mesaj geliyor. Hepsini okumam mümkün değil, en fazla bir saatimi ayırabiliyorum. Facebook’taki hesapları bizim ince Metin yönetir. Gruplardan gelene de o bakar. Her gün pıtırak gibi yeni haber ve yorum sitelerine vakit ayırmam imkansız. Hele hele kod adı kullanan fotoğrafı bile sahte olanlar çıldırtıyor beni, bir de seviyesiz tipler var ki evlere şenlik. Ağızlarından küfür eksik olmuyor. İktidar adına muhalefete, muhalefet adına iktidara belden aşağı saldırılar ancak mide bulandırır.
MHP’de kongre günü yaklaşıyor. Son derece seviyeli bir yarış var iken ne idüğü belirsiz tiplerin sanal alemde ellerindeki karayı önüne gelene çalma hırsındakilerin saldırıları, bırakınız ülkücülüğü Türk milliyetçiliğini, insanlığa sığmaz. Türkiyemizin bütünlüğünün sigortası olan MHP’ye sadece MHP’lilerin değil Türk milletinin ihtiyacı var. Kavga olan eve gelin verilmez, tartışmaların seviyeleri düşürdüğü ortamda cazibe merkezi olunmaz.
12 Eylül 1980’de babalarının aklında bile olmayan yeni yetme gençlerin bir kısmı ne yazık ki ülkücü terbiyeden haberdar değil. Tercih ettikleri lider adayı adına diğer aday adına kin ve iftira kusmak kimseye fayda getirmeyeceği gibi camiayı yaralar. “Ben padişah değil miyim, padişahsam benim dediğim olur” diyen Tayyip Erdoğan’ın “bitaraf olan bertaraf olur” sözlerine Türk milleti adına karşı çıkmayan var mı?
Kongrenin sonucu ne olursa olsun kazanan MHP olmalıdır. Gelelim gözlemlerime, masa başında oturup ahkam kesmeyi hiç beceremedim. Geçmiş yıllardaki kurultay çalışmalarının fiilen içinde olduğumdan duygularımın ağır bastığını, sağlıklı analiz yapamadığımı itiraf etmeliyim. Bu defa uzaktan takip ediyorum. Son aylarda çeşitli vesilelerle onbeş-yirmi il gezdim. Günde en az yüz telefon görüşmesi yapıyorum. Sonunda MHP’de değişim heyecanı ve talebi tuttu. Siyasi partiler yasası ve parti tüzüğündeki olumsuzluklara rağmen seçmen de, üye de, delege de partisine sahip çıkıyor. Bugün kongre olsa Koray Aydın kazanır. Nitekim kendisi de aynı düşüncede. Görüştüğüm delegelerin büyük çoğunluğu Koray Aydın’ın MHP genel başkanı olacağına inanıyor. Yine de “kongre salonunda kazanılır, sandıklar açılmadan hüküm vermek olmaz” ilkesi gözardı edilmeden kongre gününe kadar yoğun şekilde çaba harcamanın ve çalışmanın kaçınılmaz olduğunu hatırlatıyorum.
NOT: Silivri-Hasdal-Hadımköy-Maltepe-Mamak ve Sincan cezaevlerindekilerin Kurban Bayramlarını kutluyor, Allah sabır versin temennilerimi iletiyorum.