Salgının şok edici dersi!..

Tarihin en büyük kitlesel sarsıntısını yaşıyor dünya...

Artık yaşamanın en önemli girdabı ölüm korkusu...

Çünkü sinsi bir virüs en geri kalmış coğrafyadan, dünyanın en gelişmiş ülkesine kadar yeryüzünü tamamen kuşatmış ve yaşamın bütün dengelerini altüst etmiş durumda..

Corona illeti yüzünden sonu belirsiz bir gidişata sürükleniyor insanlık... Tablo çok vahim;

Milyonlarca vaka, yüzbinlerce can kaybı...

Belki de son 100 yılda yaşamın bütün reflekslerini, bütün devinimini bu kadar sert yıpratan ve yine yaşamın bütün gerekçelerini bir çırpıda öteleyen, üstelik acımasızlığıyla insanlığın yaşam standartlarını alt üst ederek, bir numaralı gündem maddesi haline gelen bir illet yaşamamıştı tarih...

Baksanıza; her an pusuda dehşet saçan bir virüs belası yüzünden artık ne geçmişi düşünebiliyor insanlar, ne de gelecekle ilgili planlarını...

Aslında gafil avlanmadı dünya... Çünkü tv dizilerinden sinema filmlerine, araştırmalardan konferanslardaki konuşmalara ve hatta Dünya Sağlık Örgütü'nün 10 yıl önceki uyarılarına kadar, Coronanın gelişi yıllardır bilinmesine rağmen, teknolojinin sınırsız gücüne inanan insanlık, kahredici bir başıboşluk ve bananeciliğe sığınınca, işte gözle görünmeyen bir virüs tarafından teslim alındı herkes...

Corona artık uyarı zili!..

Coronanın dünya ekonomisini altüst etmesi, tarımdan eğitime kadar yaşamın bütün gereklerine darbe vurması, kısacası hayatı her alanda durdurması artık bilinen bir gerçek... Ya bundan sonrası?..

Evet; virüs bir gün tamamen kaybolursa, dünyanın karşılaşacağı sosyo ekonomik tahribatın bilançosu hiç kuşkusuz çok sarsıcı olacak...

Ancak gözden kaçan bazı gerçekler de var ki; bilim bu illete karşı aşı ve ilaç geliştiremediği sürece, mutasyon geçirmesi ve sonbaharda grip salgını ile birlikte ikinci dalga olarak geri gelme ihtimali bile hep korkutmalı insanlığı...

Corona salgını, yaşamın cana incecik bir iple bağlı olduğunu bir kez daha gösterdi insanlığa...

Ve geçmişte yaşadığı savaşlardan doğal afetlere kadar en büyük acıları bile unuttu insanlık...

Toplum öylesine sarsıcı ve kahredici bir afetle karşı karşıya kaldı ki, yaşanan acıklı olaylar sırasında, acılarını bile rahatlıkla yaşayamayan insan portreleri çıktı ortaya!!! Çünkü cemaatsiz gömüldü kurbanlar ve her kayıp ne yazık ki basın toplantılarında açıklanan birer kahredici rakamdan ibaret hale geldi... Coronadan ölen bazılarının mezarlarının bile bilinmemesi, belki de toplumsal sarsıntının en büyük travması...

Bir kez daha soralım; Peki ya bundan sonrası?.. Kimse artık kendini kandırmasın- oyalamasın... Corona sadece insanlığı derinden sinsice vuran bir salgın afeti değil, aynı zamanda dünyanın artık kendine gelmesi gerektiğine işaret eden, tehlike çanları çalan bir uyarı zili olarak da sürekli çınlamaya, gündemde olmaya devam edecek...

Çünkü Afrika'dan Amerika'ya kadar insanlık artık büyük topraklar kazanmak, büyük savaşlara girişmek, iktidarları korumak ve paraya- güce tapmak konusundaki çabalarından kendini alıkoymak zorunda kalacak...

Bir virüs zerreciği; geleceğin silahlara- nükleere- füzelere- savaş planlarına hizmet eden bir düzene değil, barışa- mutluluğa ve en önemlisi de sağlığa yatırım yapılması gereken bir döneme vurgu yaptığını sert bir tokatla duyuruverdi insanlığa!..

Milyarlarca dolar harcanarak rant uğruna geliştirilen teknolojinin insanları yok etmeye değil, insanları var etmeye ve yaşatmaya hizmet etmesi gerektiğini de kafalara sokuverdi Corona...

Evet; şimdilik 300 bine yakın can alan ürkütücü salgın, bilimin- sanayinin- teknolojinin ve internet devriminin kötülüğe değil, iyiliğe, mutluluğa, insana hizmet etmesi gerektiğine de çarpıcı biçimde dokunuverdi...

Gaflete düşme Türkiye!..

Bakınız; dünyanın tek gündemi Corona olduğu gibi, Türkiye'de de insanlar bu salgın dışında hiçbir şey konuşamıyorlar artık...

Türkiye'nin son 20 yıldır korkusunu yaşadığı ve tehdidini her gün arttıran deprem bile geri plana düştü...

Bilim adamlarının bu konudaki ürkütücü açıklamalarını da kimse artık önemsemiyor...

Terör denilen bela Corona korkusu yüzünden inine çekilirken, ne yazık ki bu vahim ortamda alçakça şehit edilen güvenlik görevlileri bile gündemde hak ettikleri yeri bulamıyor...

Emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş önceki gün bir canlı yayında,

"Kozmik oda açıldı, 848 vatan evladı tek tek katledildi" diyor ama birkaç sosyal medya paylaşımının içinde sıkışıp kayboluyor bu dehşet verici açıklama...

Evet; salgının son 2 aydır gündemin gerisine ittiği öylesine ürkütücü ve sarsıcı olaylar yaşandı ki, bunlar bazen haber olmadı, bazen de virüsün karmaşasında zerre kadar görülmedi...

İşte her coğrafyada yaşamın en önemli devinimini de, en yaşamsal toplumsal hareketlerini de, en kritik ve en karmaşık olaylarını da gündemin gerisini atan Corona, insanlığın geleceğinin bir virüs zerreciğinin insafına kaldığını çarpıcı biçimde gösterdi...

Velhasıl, salgın,

sadece Türk toplumuna değil, tüm dünyaya sarsıcı- uyarıcı dersler vermeye devam ediyor...

İşte bu yüzden de; bilim adamları, sonbaharda grip salgınıyla birlikte ikinci Corona dalgası tehdidine dikkat çekmeye devam ederken, Türkiye'de önlemleri gevşetme peşindeki iktidarın elinde çok gerçekçi ve olumlu veriler bulunmuyorsa, gaflet hiç kuşkusuz yeni facialara yolaçabilir...

O halde bir kez daha uyarıyoruz;

Önlemlerdeki en küçük, gereksiz- yersiz-dayanaksız gevşetme toplumda ürkütücü bir pervasızlığa da yol açar ki, salgın daha tehdit edici boyutlarda karşımıza çıkabilir...

Binlerce can kaybı da kanıtladı ki, bu gidişatın hiç şakası yok!...

Yazarın Diğer Yazıları