Sağlam dur Davutoğlu!
Bence AKP'yi "geometrik" bir yapı ele geçirmeye çalışıyor. Davutoğlu buna karşı "sağlam durmalı." Çünkü onun duruşu ülkemizin geleceğini doğrudan etkileyecek.
Sinan Oğan'ın tavsiyesine ben de katılıyorum. Gemerek, Tosya fark etmez muhakkak ki bu ülkenin bir köşesinde vatanını canından aziz bilen bir mahkeme vardır, ümitsiz olunmamalıdır, o her neredeyse bulunup önüne konulan olağanüstü kongre planına karşı dava açılmalıdır.
Davutoğlu ancak bu şekilde "oyunu bozabilir."
Kardeşlerim!
Her vatansever Davutoğlu'na sahip çıkmalı.
Çünkü...
Davutoğlu devletin ve milletin bekası için çok şey yaptı. Devletin ve milletin geleceği söz konusu olunca parti menfaatlerini elinin tersiyle itti.
"Millet derken?" demeyiniz, isim sormayınız. "Aziz milletimiz" işte detaya inmemize gerek var mı?
Her daim "önce ülkem" dedi. Ülkesi için tüm "süfli" makamları elinin tersiyle itti.
Emin olun eğer "millî irade" olağanüstü kongre istemeseydi de o "önce ülkem" düsturu mucibince makamı elinin tersiyle 3B 1M'den birinin önüne doğru itecekti.
Bu millet için yaptığı şey sadece bu değildi...
Annelerinin çeyizleri için ayırdığı en güzel dantelli çarşaflarına kıyıp vatan içün, din içün sokağa inen Dantellileri sokaktan çekti.
Evet, onlar vatanlarını seviyorlardı ama dış mihraklar tarafından kandırılıp sokağa çekilmişlerdi fekat o, bu kardeşlerimizi sokaktan çekti.
Hakkını teslim etmek lâzım onun döneminde Dantelliler "ölmeye ölmeye geldik!" sloganlarını bırakarak klasik Türk Musikisi dinlemeye, ellerindeki çubukları bir kenara bırakıp bilgisayar kullanmaya başladılar.
Çarşaf rengine kadar bu zapta gelmez haytaları düzene soktu.
Şimdi gizli bir el bunları tekrar sokağa indirmek, Reis'in bile evlerinde tutmaya zorlandığı kardeşlerimizi evlerinden çıkartmak için düğmeye basmış durumda...
Memleketini her şeyin üzerinde tutan, dinini canından aziz bilen Türkiyeli Gardaşlarım!...
İşte bu sebeplerledir ki kendisinin AKP'nin başında devam etmesi faide izhar etmektedir.
Davutoğlu'nun bu özelliklerinin farkında olan "dış güçler", "geometrik" odaklar işte bu yüzden onu partisinin başından uzaklaştırmak istiyor.
Ey okur!
Türkiye zor günlerden geçiyor. Bu zor günlerde AKP'ye ve onun liderine her şeyden çok ihtiyaç var. O yüzden ona sahip çıkmak vatana sahip çıkmaktır.
Ancak bu şekilde "oyun bozulabilir."
Lakin oyun sadece bizim desteğimizle, dualarımızla bozulacak bir şey değildir. Davutoğlu da bu dualara "amin" demelidir.
İşte tam da bu sebeple diyorum ki: Sağlam dur Davutoğlu!
***
Efendim?
Bana ne mi, başka bir partinin iç işlerinden...
Ne?
Siyasi ahlaka sığmaz mı başka bir parti hakkında, üstelik benim gibi adı başka bir partiyle ayyuka çıkmış birinin...
Olur mu canım, AKP sadece AKP'lilerin değildir.
AKP bu memleketin can simididir. Her ne kadar oy vermesek de, başımız belaya girdiği zaman namluya süreceğimiz son kurşundur.
Cepheye sürecek "gönüllü" askere ihtiyaç olduğu zaman başvurulacak askerlik şubesi gibi bir şeydir.
Nasıl onu kendi haline bırakabiliriz?
***
"Ciddiyet efendi!" dediğinizi duyar gibiyim.
Neyi ciddiye alacağız?
Türk demokrasisinin bir kişinin elinde oyuncak olmasını mı?
Bırakın demokrasimizi memleketin bir kişinin elinde oyuncak olmasını mı?
Kendi partisini bırakın kendi dışındaki partileri bile tanzim etmeye çalışmasını mı?
Kendi partisi hakkında Bakanlar, hükümet sözcüleri ağzı dolu dolu açıklamalar yaparken susanların, AKP söz konusu olunca siyasi etiği hatırlamalarını mı?
Neyi, kimi ciddiye alacağız?
"Zaaflarımızdan çiviliyiz hayata"
Hiç mi seveni yoktu Davutoğlu'nun...
Eminim ki çoktu...
Peki nerede bu adamlar?
Nerede parti yöneticileri, delegeler?
Bu sessizliği, "itaat" kültürünü, "matah" bir şeymiş gibi sunan bazı arkadaşlar var. Hayır arkadaşlar bu "matah" bir şey değil.
Siyasi parti böyle bir şey değil. "Dava" adamlığı hiç değil...
Bu suskunluk, bu "zaaflardan" menkul itaat ne demokrasimiz ne de memleket için iyi bir şey değil...
Cemil Meriç üstadın da dediği gibi "zaaflardan çivili hayatların" hâkim olduğu bir siyasi harekette zaafı besleyen şeyler devam ettiği sürece ses çıkmayacaktır, çıkmaz.
O yüzden MHP'deki "değişim" AKP'yi de demokratikleştirecek, itaat kültürünü en azından zayıflatacak. Türk demokrasisi dengesini bulacak.
İşte bu sebeple birileri AKP'de kongre isterken MHP'de istemiyor...