"Saddam mezarında dönüyordur"
Başlıkta kullanılan söz, ABD Başkan Yardımcısı Biden’e aittir. 4 Temmuz’da Bağdat’ta işgalci ABD askerleriyle yemek yiyen Biden “Töreni Saddam’ın sarayında yaptık, bundan daha iyisi olamaz. O... çocuğu şimdi mezarında dönüyordur” demiş.
Biden, Amerika’nın dünyaya yeni bir soluk, renk ve anlayış getirdiği iddiasıyla pazarladığı yeni başkanı Barack Hüseyin Obama’nın yardımcısıdır. Bilindiği gibi Irak’ın işgali siyasi bir entrika, yalan ve komployla Başkan Bush döneminde gerçekleştirilmişti. Yeni ABD Başkanı Obama da bu durumu seçim kampanyaları sırasında eleştirmişti. Şimdi Onun yardımcısı Amerikan askerlerinin işgali altındaki ülkede ABD’nin Bağımsızlık gününü kutluyor. Bu kutlamayı da Irak’ı otuz yıla yakın yönetmiş olan eski Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in sarayında yapıyor.
ABD demokrasisinin öldürdüğü insanlar!
Elbette Saddam, katildir, diktatördür, zorbadır ve Irak halkını topyekün inanılmaz kötü ve baskıcı bir rejim altında yıllarca yönetmiştir. Yönetimden elbette gitmesi gerekiyordu. Ancak Saddam’ın Irak’ın başından gitmesinin ABD’nin işgaliyle gerçekleşmesi, Irak’ta durumu her anlamda daha da kötüleştirmiştir. Saddam’ın ve rejiminin, Irak’ın işgali için ABD tarafından gerekçe olarak gösterilmesi ise daha alçakça olmuştur. Nitekim ABD’nin Irak halkına işgal sırasında ve sonrasında reva gördüğü muamele Saddam’ı mumla aratacak kadar kötü olmuştur.
Amaç İsrail’i kurtarmak!
ABD, kuşkusuz Irak halkını değil İsrail’i, diktatör Saddam’ın tehdidinden kurtarmak için Irak’ı işgal etti. Irak’ın işgal senaryosunu yazanların 11 Eylül sürecini mükemmel bir biçimde yöneten ABD’deki Yahudi lobisi olduğundan herkes emin olabilir. Hatırlanacağı üzere ABD, kendisinin ve İsrail’in çıkarlarını tehdit etmeyen Saddam’dan daha gaddar rejimleri olan ülkelere demokrasi getirmek için işgal etmeyi aklından dahi geçirmemiştir. ABD’nin Irak’ı işgal etmesinin gerçek nedeni, Saddam’ın kontrol edilemez bir diktatör olmasıdır. Bir sabah Saddam’ın İran’a ve Kuveyt’e olduğu gibi İsrail’e de saldırabileceği yolundaki ABD ve Yahudilerin duyduğu endişe, işgale neden olmuştur. Zengin enerji kaynaklarıyla jeopolitik durumu da ABD’deki neokonların işgal iştahını artıran diğer faktörlerdir.
Görüldüğü gibi ABD Başkan Yardımcısı Biden, ABD’de hemen her politikasını eleştirdiği Bush yönetimini Irak’ın işgali dolayısıyla adeta kutsuyor. Bunu Saddam’ın sarayında tören yapmanın ne denli iyi olduğundan söz ederek yapıyor. Diğer yandan Biden, Ortadoğu gezisi sırasında “İsrail’in İran’a yönelik herhangi bir harekâtına engel olmayacakları” anlamına gelen sözler de ediyor. “İsrail’in önünü kesmeyiz” diyerek adeta Netanyahu yönetimini İran’a karşı harekete geçmek için teşvik ediyor. Kısacası ABD’nin yeni başkan yardımcısının tutumu eski başkan yardımcıları olan Cheney ve Rumsfeld’den çok da farklı değil. ABD’nin operasyonlarında da Obama’yla birlikte değişen bir şey yok. ABD savaş makinesi Ortadoğu ekseninden daha çok bu kez de Asya Pasifik ekseninde kan dökmeye devam ediyor. Aradaki fark bu kadardır.
ABD Başkan Yardımcısı Biden’in dediği gibi “Saddam mezarında dönüyor” ama ABD emperyalizmi yoluna devam ediyor. Umulur ki emperyalizmin hizmetkârlığını yapanlar -henüz azat kabul etmez köle haline gelmemişler- olan bitenden ders alırlar.