Sabotajdan beter!
Önce, sabotaj gibi yangınlar ve Sultangazi 75.Yıl Polis Merkezi’ndeki intihar bombacısının akıttığı kanlar vesilesiyle İstanbul’a ve tabii bütün Türkiye’ye geçmiş olsun diyelim.
Ardından da asıl konumuza dönelim.
Yapılan açıklamalara bakılırsa, Afyonkarahisar’daki patlama “sabotajdan beter” bir patlama...Hem de iki sebepten...Önce birinciyi izaha çalışalım..
Başbakan, Azerbaycan’a giderken Afyonkarahisar’daki patlama sebebiyle 4 askerî yetkilinin görevden alındığını söylediği anlarda internet ortamına , “Normalde bir arada bulunmaması gereken el bombaları ile top mermilerinin birlikte istif edildiği tespit edildi” diye başlayan ve “El bombalarında fünyelerin, top mermilerinde ise tapaların takılı olmaması gerektiği halde sevkiyat esnasında takılıydı” diye, insanın tüylerini diken diken eden bir haber düştü.
Gerçekten de patlamanın gerekçesi el bombalarının fünyeli, top mermilerinin tapaları takılı sevkiyatı ise, inanın bu, sabotajdan da beter bir “ihmal” dir. Ve açık söyleyelim, böyle bir sevkiyat için “ihmal” teşhisi “ölüm” hadisesine “nezle” demek kadar hafif kalmaktadır. Bir depo dolusu yani binlerce el bombası (150 bin adet) ve havan mermisi bir yerden bir yere sevk edilecek. Sevk için bombaların fünyeleri ve top mermilerinin tapaları takılı iken sökülmesi şart iken, sen tut, tam tersini yap, sökülü fünyeleri ve ayrı sandıklardaki tapaları mermilere tak, yola öyle çık...
Bu sabotajdan beter, izahı asla mümkün olmayacak bir fiil değil midir? Sonra, top mermisi fünyesi takılı olduğu halde yere düşse bile patlamaz ki! Patlaması için kovanın ateşlenmesi, merminin namludaki yivlerden hız alarak çıkması ve bu dönüşün tapadaki mekanizmayı harekete geçirmesi lâzım. Bize, devletin açıklamalarına niye inanmıyorsunuz itirazları yapılıyor. Kardeşim, öyle açıklamalar yapılıyor ki, biz, “İnşallah bu açıklama devlete ait değildir” diye dua ediyoruz. Çünkü biz devletimizi seviyoruz ve böyle, kimsenin inanmayacağı, aklı zorlayan izahların devletten sadır olmasına gönlümüz razı olmuyor. İster istemez, “Ne gizleniyor?” sorusu vicdan ve aklımızda cevap arayıp duruyor...Gelelim bu patlamaya “sabotajdan beter” dedirten ikinci sebebe..
Bize, sevkiyatın Susurluk’taki depolardan yapıldığı söylendi. Yukarıda gördük ki, böyle bir sevkiyat için fünyeler takılı bile olsa sökülmesi gerekirken tam 20 bin sökülü fünyenin takılarak sevkiyata başlanması neredeyse “imkânsıza yakın” bir askerî hata...Geriye başka bir ihtimal kalıyor..
O da, “tapalar zaten takılı idi, sökmeye üşenildi, yola öyle çıkıldı”.. Bu durumda sevkiyat Susurluk’tan değil, başka yerdendir.. Çünkü böyle bir cephane depoda el bombaları fünyeleri, top mermileri de tapaları takılı olara muhafaza edilmez. İyi de, o zaman “Nakil Susurluk’tan” niye dendi?
Muhtemelen o el bombaları ve o top mermileri nerede kullanıldılarsa işte oraya Susurluk deposundan nakledildi, kullanılacağı kadar kullanıldı, geri dönüşü ise Afyonkarahisar’daki depolara yapılsın kararı alındı. Ve yola tapaları takılı top mermileri, fünyeleri takılı el bombaları ile çıkıldı..
İşte “sabotajdan beter” durum budur!
Bu hal üzere sevkiyat esnasında kamyonlar kim bilir nüfus yoğunluğu yüksek hangi yerleşim yerlerinden geçtiler! Hangi kışlalarda mola verip yemek yediler, dinlendiler.. Bunları bilmiyoruz ve böyle bir infilak oralarda olsaydı verilebilecek can ve mal kayıplarını tahayyül bile edemiyoruz...Allah 25 şehidimize Cennetini, yakınlarına ve bizlere de sabrını ihsan buyursun... Lâkin bu hamur daha çok su kaldıracak gibi gözüküyor...