Bazen internette basında göremediğimiz çok önemli haber veya yorumlar yer alıyor. Bu haber ve yorumlar internet aracılığı ile geniş kitlelere ulaşsa dahi gazetelerde yayınlanmadıkça kazanması gereken etkiyi ve bazen de ciddiyeti kazanmıyor. Bu günlerde internette okuduğum önemli bir haberde “bir kanun düzenlemesi ile 1925’te kabul edilen Türkiye’nin saat ayarlarının değiştirileceği” ifade edilmektedir. 1925’te Türkiye zaman ayarını İzmit yakınlarından geçen 30. Boylam (GMT+2) olarak tanımlanan referans meridyeni üzerinden yapmıştır.
Habere göre “Yeni yapılacak düzenlemeye göre saatlerin ayarlandığı referans noktası değiştirilerek Iğdır iline yakın ama sınırlarımızın dışından (İran’dan da) geçen 45.Boylam (GMT+3) meridyeni referans alınarak saatlerimiz 45. Boylam üzerinden ayarlanacaktır.” Böylece Türkiye; Ermenistan, İran, Irak, Suriye ve Suudi Arabistan’la aynı saati kullanmaya başlayacaktır. Bu zaman uygulamasına geçince “şimdi kullandığımız saatlerden 1 saat ileri olan bir zaman bantı kuşağını kullanacağız. Buna göre Edirne’de güneş 08:30’da doğacak, doğuda ise 07:00’de.”
Şimdi bunda ne var diyebilirsiniz? Ne güzel daha erken uyanacağız ve gün ışığından daha fazla faydalanarak enerji tasarrufu yapacağız diye düşünebilirsiniz. Ne yazık ki öyle basit değil. Neden mi? Çünkü, “Güneş Edirne’de 08:30’da doğuyor, doğuda ise saat 07:00’de doğuyor. Buna bir çare bulmak lazım ülkeyi iki zaman dilimine bölelim. Doğu başka saati kullansın batı başka bir saati. İtiraz eden olursa biraz beklet sonra bir gece torba kanunla sessizce Meclisten geçir. Uyanan olmazsa ülke zaman olarak iki zaman dilimine bölünecek.”
Dünyada farklı zaman dilimlerinde olan ülkeler var. Rusya, ABD gibi coğrafi olarak çok büyük ülkeler. Ancak bu ülkeler için farklı zaman dilimlerinde olmak bir tercih değil bir zorunluluk. Üstelik bu ülkeler federasyonlar ile yönetiliyor. Türkiye için ise farklı zaman dilimleri bir çılgınlık. Neden mi? İnternetteki haber şöyle devam ediyor:
“Zaman farkına alıştık en iyisi her zaman dilimine ayrı bir yönetim verelim denilecek... Saatler zaman değişince bir süre sonra yaşadığımız gerçek-gerçeklik de değişecek. Toprağı bir, vatanı bir, dili bir, zamanı bir ve birlik içinde yaşayan ülkemizin yarısının bir bakmışsınız bir gece elimizden alınmış olduğunu göreceksiniz.”
Haber/yorum haklı olarak soruyor: “Saat ayarı için niye 30. Boylam seçilmiyor da sınırlarımızın dışındaki bir başka ülkeden geçen 45. Boylam meridyeni saat ayarı olarak seçiliyor. Neden 30 değil de 45. Boylam seçiliyor?”
Bütün bu sorular meşru sorulardır. Bazı adımların AKP Hükümetine AKP Hükümetinin bile farkında olmadığı bir güç tarafından attırıldığını düşünüyorum zaman zaman. Bu kadar büyük hataları AKP Hükümeti bile yapamaz. Yapmak istemez. Ancak bu tür adımlar başka görünümler içinde hükümete sunuluyor ve üzerinde çok düşündürülmeden adımlar hızla atılmaya çalışılıyor. Makalenin başlığını “Saatlerle neden oynanıyor?” diye koydum. Aslında saatlerle değil, devletin ve milletin yapısı ve dokusu ile oynanıyor.
Türk milletinin geleceğini ilgilendiren, menfaatlerini ilgilendiren, milletin menfaatlerinin savunulması gereken her konuyu olduğu gibi bu konuyu da değerli dostum MHP Ankara Milletvekili Prof. Dr. Özcan Yeniçeri’nin gündemine getirdim. O zaten bu konuda bir soru önergesi hazırlıyormuş. AKP’nin en büyük şansı TBMM’de beş Özcan Yeniçeri daha olmamasıdır. Allah yardımcısı olsun.
