Rüzgâr sert esiyor
Meclis'i tatile sokan oyların bir bölümü MHP'ye ait. Bu kararın alınmasındaki AKP ısrarının ve ona destek veren MHP'in paspas olmasının önemli bir nedene dayandığı ortaya çıktı.
Meğer amaç, 695 ve 696 sayılı KHK'ların apar topar çıkarılmasını sağlamakmış...
* * *
Meclis çalışıyor olsaydı her iki KHK'nın içerdiği hükümleri getiren tasarılar, kavgalı gürültü oturumlara yol açacaktı...
İş uzayacaktı...
Belki de tehlikeye düşecekti...
Sandılar ki bu suretle antidemokratik ilkeler içeren KHK'lar, fırtınaya neden olmadan çıkar...
Çıktı ama daha sert fırtınaya neden oldu...
* * *
İlk tepkiyi Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu koydu. Onu İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in tepkisi izledi...
Ardından da 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül değerlendirdi ve tehlikeli gelişmelere neden olunmamasını isteyerek iktidarı aklıselime çağırdı...
Gül, "696 sayılı KHK'nın yazımındaki hukuk diliyle bağdaşmayan muğlaklık, hukuk devleti anlayışı açısından kaygı vericidir. İleride hepimizi üzecek olaylara ve gelişmelere fırsat vermemek için gözden geçirileceğini ümit ediyorum" dedi.
* * *
Ana Muhalefet Partisi de bütünüyle ayağa kalktı...
Sözcüleri, KHK yoluyla oldu bitti yaratılmasının tehlikeli olduğunu söyledi...
Yurttaşların en ufak bahanelerle, hayatlarına kast edilebileceği, faillerin ise 696 sayılı KHK hükümlerine sığınabileceği hatırlatılarak böyle bir kışkırtıcı hükmün demokratik ülkelerde görülemeyeceği vurgulandı.
KHK'daki hükümlerin 15 Temmuz direnişine katılanlar için bir af niteliği taşıdığına da dikkat çekildi.
İşin en acı tarafı ne biliyor musunuz, bu kararnameleri savunanların ortaya sağlam dayanaklar koyamamaları.
* * *
İki kararname AKP içerisinde de memnuniyetsizliğe neden oldu...
Milletvekilleri "Biz seçmenimize bu kararları nasıl izah edeceğiz" diyerek KHK'ların çekilerek yerlerine tepkiye neden olmayacak ve uygulamayı antidemokratik zemine taşımayacak yeni KHK'lar getirilmesini ya da Meclis'in tatilden dönüşünün beklenmesini istiyor...
* * *
TÜSİAD önemli bir sivil toplum kuruluşu...
Yayınladığı bildiriyle KHK'ların ucu açık düzenlemeler olduğunu vurguladı ve bunların, hukuk devleti ilkelerine uygun düşmeyecek neticelere sebep olacağını ve toplumu sıkıntılara sokacağını hatırlattı...
DERKENAR
15 Temmuz günü ve de ertesi sabah darbecilere canı pahasına direnen sivillerin cezai sorumluluğu ortadan kaldırıldı. Terörle bağlantısı olmayan yurttaşların herhangi bir endişesi olmasın diyen neden sakin ve sessiz Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, o da anlaşılamadı... Ülkede tepkiye yol açan bu KHK'lar için görüşler farklı... Direnenlerin cezai sorumluluğu olmayacağı kararının, kuvvetler ayrılığına da ters düştüğü belirtiliyor... Öte yandan bu KHK hükmü, af niteliğinde bulundu ve yargıya da müdahale olarak kabul edildi...Tek tip kıyafete gelince, o da masumiyet karinesine aykırı olarak yorumlandı.
Siyaseti taşıyamıyor artık
Bahçeli de devreye girdi. 696 sayılı KHK'ya karşı siyasi ve ideolojik provokatörler tartışmaya katılıyor diyen Bahçeli "Hep aynı simalar, aynı nakaratlar, hep aynı itham ve iftiralar" sözüyle yine AKP'nin yanında yer aldı...
Sonra da "Alayına yazık, hepsine yazıklar olsun" dedi.
Hedefinde 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de vardı...
Yetinmedi, hepsini -Gül dahil- fetonun kurşun askeri ilan etti...
GÜZEL LAF
Hukukçu Kezban Hatemi CNN'de çok bir güzel laf etti, KHK'cılar da öğrensin diye adalette intikam olmaz uyarısı yaptı.
Susun biraz beyler
Ağızlarını her açtıklarında millet adına konuşuyoruz diyorlar...
- Milletim bizi iktidara getirdi...
- Milletim öyle istiyor...
- Milletim emaneti bize verdi...
- Benim milletim...
Basma kalıp laflar; yani klişe haline gelmiş bir dizi "Benim milletim" sahiplenmesi...
Oysa milletin yarısı bunlara karşı...
Demek ki millet diye yandaş topluma diyorlarmış...