Rusya yine askerimizi mi vuracak ve Patriot iddiası!
İdlib'de askerimizin vurulmasının üzerinden çok geçmedi.
Saldırının hemen sonrasında Rusya'dan "Türkiye bize bilgi vermedi" ve sonrasında "Türkiye, İdlib'de verdiği sözü tutmadı" şeklinde gelen açıklamaları hatırlarsınız.
Askerini kaybeden Türkiye'ydi ve buna rağmen tepki gösterilen de yine Türkiye olmuştu.
Türkiye'den Rusya'yı yalanlayan "koordinat açıklamaları" gelse de işin rengi çok geçmeden anlaşıldı.
Rusya, Türkiye'nin İdlib'de takındığı tutum ve politikadan rahatsızdı. Bunu da açıkça ifade ettiler ve etmeye de devam ediyorlar.
Türk Dışişleri S-400 aldığımız ve devlet başkanları statüsünde neredeyse her gün görüşme yaptığımız Rusya'nın bu şekilde davranmasına anlam veremiyor ya da bazı konulara müsamaha göstermesini bekliyor olabilir. Ama Rus tarafında işler öyle yürümüyor.
Ruslarda bu gibi bir duygusallık olmadığı gibi anlaşmaya uyulmadığını iddia ederek Türkiye'yi neredeyse bir kez daha vuracaklar!
İdlib'de olanları doğru okumamız gerekiyor.
Çünkü ilerleyen günlerde şehirlerimize, sokaklarımıza ve evlerimize kadar yayılan yeni bir sığınmacı akınıyla karşı karşıya kalabiliriz. Ordumuz büyük bir savaş girebilir!
Rusya'nın iddiası şu; "Türkiye verdiği sözü tutmuyor, bölgeyi terörist unsurlardan temizlemiyor. Sabrettik ve bu sabır bitti. Artık her hamleye hazırlıklı olun".
Bu açıkça Türkiye'ye tehdittir! "Eğer verdiğiniz sözü tutmazsanız Suriye kendi topraklarını korumakta kararlıyız, gerekirse vururuz" demek istiyorlar.
Açıklamayı bu kadar net yapan isim de Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov… Geçtiğimiz hafta tam olarak şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye'de çoğunluk Rusya'yı ve güya mutabakatı 'ihlal eden, saldıran, sivil hedefleri bombalayan' 'Suriye rejimini' suçluyor. Gelin işin aslına bakalım:
Öncelikle, bazıları için Şam'daki hükümet meşruiyetini kaybetmiş olabilir, ama bazılar için de meşrudur, kaldı ki böyle düşünenlerin sayısı az değil. Uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler (BM) üyelerinin büyük kısmı bu hükümeti meşru görüyor. Şam'ı her fırsatta eleştiren ama yine de iletişimi koruyan ve farklı konularda işbirliği yapanlar da var. 'Savaş ekonomisi', bilirsiniz, çok kurnaz ve ilginç bir şey.
Ocak ortasında Türkiye ile birlikte İdlib'de bir kez daha 'ateşkes' ilan etmeye çalıştık. Ne oldu? Ocak ayının sadece son 2 haftasında binden fazla saldırı meydana geldi, yüzlerce Suriyeli asker, sivil öldü veya yaralandı. Silahlı insansız hava araçları ile Hmeymim'e saldırı girişimleri de devam etti.
Burada da sabır tükendi ve Suriye ordusu kendi topraklarının her bir karışını geri alma kararı verdi. Altını çizerek söylüyorum, kendi egemen topraklarını. Suriye ordusu kendi topraklarında, kendi halkı için savaşıyor. Birtakım sakallı yabancıların dikte ettiği kurallara göre değil, atalarının yaşadığı gibi yaşama hakları için savaşıyorlar."
Rus Büyükelçi, Türkiye'yi açıkça tehdit ediyor. "Sakallı yabancılar" diyerek hem İslam düşmanlığı yapıyor hem de Türk hükümetinin teröristleri koruduğunu iddia ediyor.
Peki bu sözlere ne tepki geldi?
Hükümet cephesi sineye çekti.
Rusya ile kriz büyüdü
İdlib konusunda hem Türkiye hem Moskova'da kritik görüşmeler gerçekleşiyor. Masanın bir tarafında Türkiye diğer tarafında ise Rusya vardı. "Dı" diyorum çünkü dün itibariyle karşılıklı çok sert mesajlar geldi.
AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında İdlib'de her an operasyona başlayabiliriz diyerek hem Esad'a hem Rusya'ya mesaj verdi.
Erdoğan'ın bu açıklaması Moskova'da bir anlaşma sağlanamadığına işaret ediyordu. Tam o dakikalarda Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov "Türkiye terörist unsurlar ile muhalif unsurları ayırt edemiyor. Suriye konusunda anlaşma sağlayamadık" ifadelerini kullandı.
Kremlin'den gelen açıklama ise açıkça bir tehdit içeriyordu. Kremlin Sözcüsü Peskov, "Türkiye'nin İdlib'e operasyonu yaşanacak en kötü senaryodur" diyerek operasyona karşı olduklarını söyledi.
Saatler geçmeden TSK bölgeden görüntüler paylaşarak İdlib'de yeni mevziler oluşturulduğunu ve bu mevzilerin çok namlulu roketler ve fırtına obüsleriyle güçlendirildiğini açıkladı.
ABD'den Türkiye'ye dolaylı Patriot
Türkiye ve Rusya arasındaki kriz büyürken gazeteci Murat Yetkin önemli bir iddiayı dile getirdi. "ABD YPG'yi uyardı: Türkiye ile çatışırsanız korumayız" başlıklı yazısında ABD'li kaynağıyla yaptığı görüşmeyi şu şekilde aktardı:
"Kaynağım, 'Sınıra, mesela Hatay bölgesine yerleştirilecek Patriot bataryaları hava savunmasını sağlayabilir' dedi. 'Nasıl?' diye sordum; 'S-400'lere rağmen Türkiye'ye Patriot göndermeye mi karar verdiniz?' 'Biz değil' dedi, 'Ama bazı NATO üyeleri gönderebilir. Göndermek isterlerse ABD olarak bizim itirazımız olmaz.' "
Erdoğan da partisinin grup toplantısından sonra gazetecilerin "İdlib'de ABD ile bir ortaklık olabilir mi, Trump'ın açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna "Her an her türlü dayanışmamız olabilir" cevabını vererek Rusya ile krizin hangi boyutta olduğunu gözler önüne serdi.
Rusya, Türkiye'yi İdlib'de teröristleri kollamakla suçlasa da Esad ve Rus güçlerinin sivil yerleşim yerlerini bombaladığı çok açık.
Sınırımızdaki 2 milyon insanın tamamı çatışmazlık ilan edilen İdlib bölgesinden geldi.
Türk dış politikasında ikinci kez çok büyük bir kırılma ve krizle karşı karşıyayız…
Ve yine aynı çıkmaz: "Rusya ile mi hareket edeceğiz ABD ile mi?"