Rusya ile anlaştık Rakka'dan caydık
Türkiye'nin dış politikası merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, "dün dündür" sözüne doğrular nitelikte yürüyor.
Erdoğan, 7 Eylül 2016 tarihinde Çin'deki G-20 zirvesinden dönerken uçakta seçerek götürdüğü gazetecilere "Obama, özellikle Rakka konusunda beraber bir şeyler yapmak istiyor. Bizim açımızdan bir sıkıntı olmayacağını belirttik. Askerlerimiz bir araya gelsinler, görüşsünler, ne gerekiyorsa bu yapılır dedik" açıklamasını yaptı.
El Bab'da şehitler verdiğimiz ve IŞİD ile savaştığımız o günlerden bu yana hala El Bab'da yok edemedik bu terör örgütünü.
Aslında Türkiye Suriye politikasında da IŞİD ile mücadelede de Amerika ve koalisyon güçleri tarafından yalnız bırakılmaya başlandı.
Rusya'nın savaş uçağını düşürmemizin ardından özür dileyerek iyileştirdiğimiz ilişkiler sonucunda bu kez baktık ki Türkiye Rusya ile Suriye'de IŞİD konusunda çok yakın işbirliğine başladı.
Ateşkes dahi bu işbirliği ile sağlandı ki Astana zirvesi dışında kalan Amerika yerine Rusya ile çok sıcak ilişkiler ve ortak politika yapmaya başladık.
Geçtiğimiz günlerde, "Suriye'ye Amerika ile girdik, Rusya ile çıkalım" diye yazdım.
Afrika gezisi dönüşü beraberindeki gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "El Bab'da bundan sonraki süreçte süratle mesafe almak suretiyle oradaki işi bitirmek, daha derinliğine gitmemek lazım. Yapılan çalışma bu istikamettedir" diye konuştu.
4 ayda Türk dış politikasında işte bu hızla bir değişiklik oldu.
4 ay önce Amerika ile Rakka'ya askeri operasyon sinyalleri veren Erdoğan, 4 ay sonra bu fikrinden vaz geçerek, "Daha derinliğine gitmemek lazım" diyor.
Aslında daha da önemlisi, "El Bab'da bundan sonraki süreçte süratle mesafe almak suretiyle oradaki işi bitirmek" cümlesi.
Cumhurbaşkanının, "işi bitirmek" sözcüklerini Türk Silahlı Kuvvetleri'nin El Bab temizliğinden sonra Suriye'deki Fırat Kalkanı Harekâtı'na son verileceğinin ilk sinyali diye algıladım.
Uçakta bulunan gazetecilerin bu "işi bitirmek" sözlerini açıklaması için Cumhurbaşkanı Erdoğan'a neden soru sormadıklarını düşünebilirsiniz ki ben "Bir daha uçağa alınmazlar ki" diye size yanıt vereyim.
Erdoğan'ın, "Temennim odur ki Cenevre süreci, Rusya ve İran'la birlikte Astana'da başlatılan süreç, inşallah rejimi olumlu bir noktaya çeker ve El Bab hallolmuş olur" şeklindeki temennisi de El Bab'daki IŞİD temizliğinden sonra Fırat Kalkanı Harekâtı'na son verileceğinin teyidi anlamı taşıyor.
Erdoğan'ın, "rejimi olumlu noktaya çeker" cümlesi ise El Bab'ın rejim güçlerine değil, rejim muhaliflerine teslim edilmesi şekline daha önce yaptığı açıklamalarla örtüşüyor.
Dün Amerika ile Esad'ı devirme, IŞİD'i temizleme, Rakka'ya askeri harekâtı kaydırma hedefleri olan Türkiye bugün Esad ve Rakka hayalinden geri adım atmış durumda.
Sonuç olarak üniversitelerde tez konusu yapılabilecek dış politika değişiklikleri yaşanıyor Türkiye'de ve Suriye batağına saplanmadan Türk askerinin yuvaya dönmesi de işin en sevindirici tarafı bence.