Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Cahit Armağan DİLEK
Cahit Armağan DİLEK

Rusya Güvenli Bölge Planını Destekliyor mu?

Güvenli bölge aldatmacası…

Görünen o ki Türk Milletinin hatta bazı yandaşların anladığını iktidar anlamamış. MSB dün "Türkiye'nin daha önce açıklanan ve halen geçerliliğini koruyan görüşlerinde herhangi bir değişiklik mevcut değildir." açıklaması yaptı.

Ama Çavuşoğlu'nun ortada bir ön mutabakat olduğunu, detaylandırılması gereken birçok konu olduğuna ilişkin açıklamaları kamuoyundaki haber ve yorumların haklılığını teyit ediyor.

Çavuşoğlu bölgede gözlem noktaları olacağını da söyleyerek ABD-PKK planı olarak medyaya yansıyan sınır boyunca 5-6 km. derinliğindeki şeridin (bu bir tampon bölgedir, güvenli bölge değildir) varlığını da teyit etmiş oluyor.

Harekat yapılacak bölge, dost ve düşman unsurlar hedefler tehditler, kullanılacak kuvvetler vs üzerinde mutabakat olmadan bir harekat merkezi kurmak kimin aklı belli de kabul etmek neyin nesi anlamak mümkün değil.

Türk kamuoyunda sanki hemen harekat yapılacakmış algısı oluşturmak üzere alınmış bir karar.

ABD açısından ise Türkiye'nin muhtemel bir harekatını engellemek, TSK'nın hareketlerini izlemek kontrol etmek üzere kurulmuş bir merkez.

TSK'nın Fırat doğusundaki muhtemel bir operasyon başlatacağı yerlerin başında Tel Abyad geliyordu. Ve şimdi ABD geldi Tel Abyad'ın tam karşısına Şanlıurfa (Akçakale)'ya ortak harekat merkezi kuruyor. Böyle bir mutabakat ve merkezi harekatı engellemek için kurduğunu daha nasıl anlatsın?

Türk İHA'larının bölgede uçuş yaptığı söyleniyor. Bu da kamuoyunu teskin etme açıklaması. Suriye kuzeyinde uçsaydı bu açıkça söylenmez miydi? Halbuki bölgede deyip geçilmiş. Hangi bölge? Milleti değil ABD'yi ikna edin!

Çavuşoğlu "Menbic gibi olmayacak, izin vermeyiz" diyor. Ama öyle olacak gözüküyor sayın Bakan. İkinci bir Menbic kandırmacası fiilen sahada.

Haziran 2018'de Menbic yol haritasının detaylarını TSK ile ABD'nin Almanya'daki Avrupa Kuvvetleri Komutanlığından (USEUCOM) askeri heyetler ile yürütmüştü. Evet Türkiye USEUCOM sorumluluk alnındaydı ama harekat yapılacak Menbic CENTCOM sorumluluk alanındaydı. Asıl belirleyici olan CENTCOM iken Türkiye'nin USEUCOM ile muhatap edilmesinin oyalamanın ve kandırmanın başlangıcı olduğunu 13 Haziran 2018'de Yeniçağ'da söylemiştik.

Şimdi de öyle olacak. Çünkü CENTCOM sorumluluğundaki Fırat'ın doğusu için kurulacak ortak harekat merkezini konuşmak üzere yine USEUCOM/Almanya'dan ABD askerleri geldi.

ABD Türk tarafını çok iyi çözmüş ama Türk Dışişleri ve MSB halen ABD'nin nasıl iş yaptığını kavramış değil.

Güvenli bölge sanki sadece ABD-Türkiye arasında bir konuymuş gibi ele alınıyor. Ama perde arkasındaki Rus-ABD işbirliğinin emareleri de var.

ABD ve Türkiye Suriye toprağında bir şeyler planlıyor ama Suriye devletini yok sayıyorlar. Aslında ABD Fırat doğusundaki gayrimeşru varlığını Türkiye'ye rol veriyormuş gibi yapıp yanına alarak meşrulaştırmaya da çalışıyor.

Güvenli bölge müzakereleri ABD üzerinden Türkiye ile SDG/YPG arasında dolaylı görüşmelerin de önünü açıyor. Sonrasında ver elini Barzani tipi ilişki.

SDG bunu ne zamandır dillendiriyor zaten ABD'li yetkililer de zaman zaman bu tür açıklamalar yapmıştı. Tipik ABD politikası. Bir taşla birden fazla kuş.

Nitekim Rusya'dan uyarı geldi. Rusya Suriye topraklarındaki herhangi bir operasyon için Şam yönetimiyle koordine kurulmalı, izin alınmalı dedi.

Güvenli bölge hareketlenmesiyle birlikte İdlib'te Rusya/Suriye operasyonu yoğunlaştı. Bunu Rusya'nın güvenli bölge yanıtı olarak görebiliriz.

İdlib'in güneyi (M4 karayolu güneyi) düşmek üzere. Türk gözlem noktaları Suriye kontrol alanında kalacak. Türk sınırına yüzbinlerce Suriyeli yığılmış durumda. Yani İdlib'deki gelişmeler Fırat doğusundaki güvenli bölge operasyonlarını boşa çıkartabilir. Türkiye İdlib kaynaklı çok daha büyük tehditlere hazır olması lazım.

Tam da bu esnada Tel Rıfat'taki Türk-Rus ortak devriyesi Rusya'nın Türkiye'nin İdlib'teki gerilemeye karşın Tel Rıfat'a yönelik bir operasyonuna izin vermeyeceğinin mesajı.

Rusya'nın konuya dahli bu kadar değil. Yerel medyada çıkan haberlerde SDG-YPG heyetinin Rus ve Suriyelilerle Moskova, Şam ve Lazkiye'deki Rus Hmeymim üssünde görüştükleri, güvenli bölge uygulamaları kapsamında ortak neler yapılabileceğini, karşılıklı isteklerini görüştükleri bildiriliyor.

Haseke ve Kamışlı'da Suriye ordusunun alanının genişletilmesi karşılığında Suriye'nin yaralı YPG'lileri tedavi ettirmesi gibi. Şam'da 700 YPG'li bulunduğu da diğer iddialardan.

En önemli iddialardan biriyse Rusya himayesinde Suriye Savunma Bakan Yardımcısı ile PKK'lı elebaşı Sabri OK'un Kamışlı'da görüşmesi. Ana konu ABD'nin Türkiye'yi tatmin etmek amacıyla YPG içindeki Kandil'den gelen PKK'lıların Menbic ve sonrasında Fırat doğusundan gönderilmesi konusunda adım atması halinde bu PKK'lıların Suriye'nin kontrol ettiği bölge yakınlarına nakledilmesinin sağlanması.

Rus ve Suriyeliler ne cevap verdi bilmiyoruz ama ABD-PKK'nın planı güvenli bölge kandırmacasının içinde Ruslar da perde arkasından rol almış gibi gözüküyor. Yani Türkiye'nin Suriye'de Rusları da ABD'lileri de idare ederiz (mavi boncuk) politikası çökmüş durumda. Ve yalnız Türkiye'nin karşısında sanıldığından daha büyük bir ittifak var.

Yazarın Diğer Yazıları