Rus ajanlar ve Başbakanın uçağı
Yeniçağ yazarları, Karabağ işgalcisi Ermenistan’la Türkiye arasındaki sınırı açmak üzere olan AKP iktidarına dur demek için, Kars’a uçtu sınırdan seslendiler: Aklınızı başınıza toplayın!
Sağlığımız elvermediği için fizikî varlığımız yoktu amma kalbimiz elbette oradaydı.
Doğrusunu söylemek gerekirse, Türkiye olarak çok ayıp ediyoruz, çook..
Türkiye, Ermenistan ile iki yıldır İsviçre’de gizli görüşmeler yapıyor. Moskova yönetimi Dış İstihbarat Servisi’ne, “Bu görüşmeleri takip et!” talimatı veriyor. Azerbaycan’da yayımlanan Müsavat gazetesinin haberine göre, Rus ajanlar, kendilerine verilen talimatı başarı ile yerine getiriyor, Türk ve Ermeni yetkililer aralarında ne görüştüler, ne konuştular ve nasıl bir anlaşmaya vardılar ise, bir bir not ediyor, işler imza aşamasına geldiğinde, topladıkları bilgileri Kremlin’e arz ediyor: Türkiye, Ermenistan’la arasındaki sınırını açmak üzere!
Peki, sonra ne oluyor? Ne olacak, Moskova fırsatı nîmete çeviriyor, Bakû’ye, Türkiye seni sattı diyor, Ankara’yı devreden çıkarıyor, Ermenistan, Azerbaycan ve Rusya arasında üçlü görüşmeler başlıyor. Azerbaycan’ın doğalgaz ve petrol gibi millî servetleri, Türkiye üzerinden değil de, Rusya üzerinden Avrupa’ya pazarlanmak üzere. Rusya, Karabağ sorunu çözülsün diye Ermenistan’a maddî yardım, Azerbaycan’a ise füze dahil, ağır silahlar vermeyi ve Ermenistan’ı Karabağ’dan çekmeyi vaat ediyor.
Ne tuhaf değil mi?.. Türkiye, ABD baskısı ve Obama büyüsü ile hiçbir şey almadan istediği her şeyi Ermenistan’a vermek için taşları döşemeye başlamışken, Rus gizli servisi devreye giriyor, tabiri caizse, Ankara’dakilerin ve tabii Türkiye’nin başına çuvalı geçiriveriyor.
Şu hale bakın.. Rus istihbarat servisinin Türkiye ile Ermenistan arasında Cenevre’de sürdürülen görüşmeleri dinleyip, elde ettiği bilgileri Kremlin’e sunduğu ve Kremlin’in bu bilgileri Bakû yönetimi ile paylaştığı haberleri gündeme düşeli neredeyse bir hafta oldu, Ankara’dan çıt çıkmadı. Ne Dışişleri Bakanlığı, ne Hükümet sözcüsü, “Hayır, böyle bir şey yok” demediler, diyemediler. Azerbaycan’dan da yalanlama gelmedi..
Artık bu haberin doğruluğuna inanabiliriz.
Ve o zaman Ankara’ya sorarız:
“- Siz, doğru dürüst bir iş yapamaz mısınız?”
Yani “gizli” dediğiniz görüşmeler, Türk milletine gizli de, Rusya’ya aşikâr mı? Bu ne beceriksizliktir? Hadi, dinlendiniz, yani, Ermenistan ile güya “gizli” yaptığınız görüşmeleri yüzünüze gözünüze bulaştırdınız, hiç olmazsa Rusya’ya, bir nota vermeniz gerekmez miydi? Rusya gibi hantal bir yapı Türkiye’nin bir başka devletle yaptığı görüşmeleri BBG evine çevirdi ise, Türkiye’nin başka ülkeler, mesela İran’la yaptığı gizli görüşmelerin “gizli” bir yanı kalmış olabilir mi?
Ankara’nın bu tutumu Türkiye ve Azerbaycan halkları arasında büyük bir sükutu hayale sebep olmuş durumda. Kimse olup bitenlere inanmak istemiyor. Halk, kendilerini arkadan hançerlenmiş hissediyor.
Azerbaycanlı kadın milletvekilleri kalktı, Ankara’ya geldi. Meclis Başkanı, MHP ve CHP Genel Başkanları ile görüştüler. Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanı ve Başbakan’dan randevu talebinde bulundular.
Cumhurbaşkanı görüştü, görüşme sonrası gazetecilerle karşılaşmasınlar diye misafirlerini arka kapıdan kaçırdı. Dışişleri Bakanı önce yurt dışındayım diye randevu vermedi. ABD’li bir heyet gelseydi, Dışişleri Bakanı’ndan görüşme talebinde bulunsaydı, sayın Babacan iki arada bir derede de olsa gelip o heyetle görüşmez miydi? Görüşürdü. Neyse, heyet, ısrar etti, dönüşünü geciktirdi de, Babacan Tiflis dönüşü kendileri ile görüşme lütfunda bulundu. İyi de, Başbakan niye günlerce randevu vermedi?
Cevap hazır: Ankara’da değil, Antalya’daydı da, ondan! Kardeşim, sen, devletin uçağını; kaplıcalara gitmek için çoluk çocuğunu taşımada kullanıyor, evladının düğün davetiyesini vermek için Ürdün’e gönderiyorsun da, Azerbaycan’dan gelmiş, seninle görüşmek isteyen dost ve kardeş ülke milletvekillerini Antalya’ya getirmek için niye havalandırmıyorsun?