Rumun uzlaşmazlığında uzlaştılar...
KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş ve 2. Cumhurbaşkanı Talat geçtiğimiz hafta kritik açıklamalarda bulundular. Üç Cumhurbaşkanı da Rum tarafının uzlaşmazlığı konusunda ilk kez görüş birliğine vardılar.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, “21. Yüzyılda Türk Dünyası Uluslararası Sempozyumu”nda yaptığı konuşmada, KKTC kurulurken ortaklığa kapıları kapatmadıklarını ancak bugüne kadar bu iyi niyetlerine karşı taraftan olumlu yanıt verilmediğini, müzakerelerin halen sürdüğünü dile getirdi. Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs Türk halkının istenci ve hedefinin belli olduğunu ifade ederek, bunları “kendi kendini yönetmek, egemenliğini korumak, iki bölgeliliğin devamı, 1974 sonrası oluşan sosyo-ekonomik yapının darmadağın edilmemesi, güven içinde yaşayabilmek için Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamı” olarak sıraladı. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Rumların Kıbrıslı Türklerden “Yunan Devleti’ne dönüştürdükleri Kıbrıs Cumhuriyeti’ne geri dönmelerini, Rum egemenliğini kabullenmelerini, en önemli yerleşim birimlerini almayı, 1974 sonrası oluşan iki bölgelilik ve bu bağlamda Kuzey’de meydana gelen sosyo-ekonomik yapıyı darmadağın etmeyi ve bir kısım KKTC vatandaşı hakkında söz sahibi olmayı” istediğini anlattı. Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum tarafı bu kafayla giderse, bir anlaşmaya varılmasının mümkün olmayacağını da söyledi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi konferans salonunda düzenlenen “AB Müzakere Sürecinde Kıbrıs’ın Önemi” konulu konferansta kalabalık bir öğrenci grubuna hitap eden Denktaş, Kıbrıs meselesinin tarihsel süreci hakkında bilgi vererek, devam eden görüşmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu. Annan Planı’nın yanlış olduğunu anlattıklarını, şimdi bu plana destek koyanların aldatıldıklarını açıkladıklarını, haklı çıkmalarına çok üzüldüklerini belirten Denktaş, 7 yıl geçmesine rağmen çözümün gelmediğini, ’Ayrı egemenlik istemem’diyerek Rumlar’ın önündeki en büyük engeli kaldıran eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın dahi “Denktaşlaşmakla” suçlandığını kaydetti. “Şimdi Eroğlu, ’Devletim, egemenliğim’diyerek görüşmeleri devam ettiriyor. Ona da ’Denktaş’tan daha sert çıktın’diyorlar. Adam mecbur olmuş Türkiye öyle istediği için Talat’ın bıraktığı yerden görüşmeler devam ediyor” diyen Denktaş, Rum tarafının tek isteğinin, Türk askerlerinin adadan çıkarılması ve garantörlüğün kaldırılması olduğunu; Cenevre’de baskıyla Rum’un yaklaşımını kabul ettirirlerse Kıbrıs meselesi bitti, teslim olduk demektir. Rum Cumhuriyeti’ni Kıbrıs Cumhuriyeti diye kabul ettik demektir. İnşallah Sayın Eroğlu bu yola gelmez, Türkiye de, Annan’da olduğu gibi ’Kabul edelim de Rum varsın reddetsin’diye baskı yapmaz. Bunu temenni ediyoruz diye uyarılarda bulundu.
Alman Friedrich Ebert Vakfı’nın Brüksel temsilciliğinin düzenlediği toplantıda konuşan 2. Cumhurbaşkanı Talat, Kıbrıs’taki müzakerelerin Rum tarafının mülk paylaşımı konusunda gösterdiği katı ve uluslararası yaklaşımla çelişen tutum nedeniyle çıkmaza girmek üzere olduğunu belirtti. AB’nin Rumları çözüme zorlamaya yetecek güç ve imkana sahip olduğunu belirten Talat, Annan Planı’na ‘evet’ diyen KKTC’ye taahhüt edildiği şekilde izolasyonların kaldırılması ve özellikle Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nün derhal onaylanarak uygulamaya sokulması halinde Rum yönetiminin çözüme teşvik edilmiş olacağını kaydetti. Talat, Kıbrıs sorununun çözümünün her geçen gün daha da zorlaştığını ve zamanın kimseye çalışmadığını da belirtti.
Görüldüğü gibi üç Cumhurbaşkanımız da yaptıkları doğru tespitlerle Rumun mevcut tutumunu değiştirmeyeceğine vurgu yapmaktadırlar. Rum tarafı ile elli yıldır uzlaşmak mümkün olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. Ocak sonunda müzakerelerden sonuç alınamayacağını hep beraber göreceğiz. Şimdiden Ocak sonrası için çalışmaların başlatılması ve KKTC gerçeğinin devamlı surette vurgulanması en doğru yol olacaktır.