Rumun kurbanı olmayacağız...
HABER 1: Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın, Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin Kıbrıs’taki büyükelçileri onuruna Cumhurbaşkanlığı’nda verdiği yemeğe sadece 9 AB üyesi ve İsviçre katıldı. Edinilen bilgiye göre yemekte, İsviçre’nin yanı sıra İngiltere, İtalya, Hollanda, Polonya, İsveç, Finlandiya, Danimarka, Avusturya ve Çek Cumhuriyeti büyükelçileri yer aldı. Politis gazetesi; diplomatik kaynaklardan edindiği bilgilere dayanarak, söz konusu yemeğe 9 büyükelçinin katıldığını, geriye kalan büyükelçilerin ise; yemeğe katılmalarının yol açacağı “hoşnutsuzlukla” ilgili olarak Rum Dışişleri Bakanlığı’nın kendilerine yönelik yaptığı tavsiyeleri ve uyarıları “ciddi anlamda göz önünde bulundurduklarını” öne sürdü.
HABER 2: Rum Savunma Bakanı Kostas Papakostas, Lizbon Antlaşması’nın karşılıklı yardım başlıklı maddesinden faydalanıp, Türkiye’nin, Kıbrıs’tan çıkarılmasını hedefledikleri mesajını verdi. Fileleftheros gazetesinin haberine göre Papakostas, önümüzdeki ay içerisinde uygulamaya konulacak olan Lizbon Antlaşması’nın “karşılıklı yardım” maddesine değinerek, bu antlaşma ile “bugünlere kadar gelen yayılmacı Türk politikasının” yeniden ele alınabileceğini savundu.
HABER 3: ALİTHİA, AB üyesi 26 devlet başkanına gönderdiği mektuplarda Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’a yönelik çok ciddi suçlamalarda bulunan Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ın Londra’da yayın yapan Rum radyosuna (LGR) yaptığı açıklamada Türk tarafını ve Cumhurbaşkanı Talat’ı doğrudan müzakereler prosedürünü “hakemliğe sürüklemekle suçladığını” bildirdi. Haberi “Hristofyas’ın Çok Ciddi Suçlamaları... Talat, Aleyhime Oyun Oynuyor... Hristofyas 26 Lidere Mektup Göndererek Onlara, Muhatabının Oyuna Karıştığı Bilgisini Verdi” başlık ve spotlarıyla yansıtan gazete özetle şunları yazdı: “Başkan Hristofyas AB liderlerine gönderdiği mektupla; son haftalarda Türkiye’nin, müzakerelerdeki gecikmelerin sorumluluğunu Cumhurbaşkanına yükleme oyununa giriştiği şikayetinde bulundu ve ‘Maalesef Kıbrıs Türk toplumunun lideri ve müzakerecisi Mehmet Ali Talat da bu oyunun içindedir’ dedi. Gazete Rum Yönetimi Başkanı’nın Kıbrıs sorununa yaşayabilir ve işleyebilir çözüm bulunması için gereken öne şartları şu şekilde sıraladığını yazdı:” 1-Kıbrıs’ın iki tarafının anlaşması. 2-Türkiye’nin askerlerini çekmesi, kolonizasyona son vermesi, uluslararası camiaya, Avrupa Birliği’ne ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ne karşı yükümlülüklerini yerine getirmesi.
HABER 4: SİMERİNİ ve diğer gazeteler Rum meclisinin, dünkü toplantısında TC kökenli KKTC vatandaşları konusunu görüştüğünü ve bu konunun Avrupa’da en iyi şekilde öne çıkartılması gereğine işaret ettiğini bildirdiler. Haberi “2030’da Türk Yerleşikler Yarım Milyon Olacak... Kıbrıs’ın Tamamının Kansız Alınması Tehlikesi” başlığıyla yansıtan gazete, Rum meclisinin TC kökenli KKTC vatandaşlarını “Kolonizasyon politikasının parçası” olarak gördüğünü ve “Kolonizasyonun insanlığa karşı işlenen savaş suçu olduğu, bu konunun Avrupa’da en iyi şekilde öne çıkartılması için Cuco ve Laakso raporlarının değerlendirilmesi gereğine” vurgu yaptığını belirtti.
Rum tarafının uzlaşmazlığını, saldırganlığını ve Türk düşmanlığını görmeniz açısından son birkaç gündür Rum basınında yer alan bazı haberleri sizlerle paylaştım. Rumun değişeceğini sanıp müzakere masasında onlarla vakit kaybeden bizi yönetenlerin artık gerçekleri görmeleri şarttır. KKTC Cumhurbaşkanı Talat’ın bir taraftan ‘Esas hedefim KKTC’yi yüceltmektir’ diyerek diğer taraftan da ‘Tek devlet, tek halk, tek temsiliyet’ siyasetiyle tek hedefi adayı Yunan yapmak olan Rumlarla müzakerelere devam etmesi kabul edilemez. KKTC Cumhurbaşkanı Talat ve ilgili herkes bilmelidir ki Kıbrıs Türkü Rumun hedeflerine kurban edilmeyecektir. Bağımsız -özgür- Devletimiz KKTC’nin var olduğu, nice mutlu ve huzurlu bayramlar dileklerimle...