Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

Rumlar gerçek niyetlerini ifşa ediyor bizde ise birileri hâlâ uyuyor!

Rumları sevmem, ancak beğendiğim bir yönleri vardır. Anılarını yazan Rum siyasilerin adada yaşanan gerçekleri olabildiğince açık bir şekilde ortaya koymaları hoşuma gitmektedir. Muhakkak her şeyi yazmıyorlar, söylemiyorlar. Fakat yazabildikleri ve söyleyebildikleri bile bizlerin Rumların gerçek niyetlerini anlamamıza yetip de artmaktadır. İlle de Rum, ille de Rum’la Birleşik Kıbrıs kuracağız diye tutturanların Rumların ders alınacak ifşaatlarını dikkate almalarında fayda olacaktır.
Örneğin Rum Yönetimi eski liderlerinden Glafkos Klerides’in 4 ciltlik İfadem adlı yapıtında Rum’un adayı Yunan yapma hayallerini ve Enosis için her şeyi göze alabildiklerini; adayı nasıl kan gölüne çevirdiklerini dehşetle okuyabilirsiniz. Akritas Planı’nı ayrıntılarıyla öğrenirsiniz. Makarios’un Türk düşmanı, entrikacı, uzlaşmaz, eli kanlı bir katil olduğunu anlamanız daha da kolaylaşır.
Geçtiğimiz hafta, eski Rum Dışişleri Bakanı Yorgos Lillikas’ın ’Kıbrıs Sorununun Çözümü-Gerçekler, İkilemler ve Seçenekler’adlı kitabı ve bu kitabı okuduktan sonra bir süre önce ölen faşist EOKA’cı Papadopulos’un yorumları ile ilgili haberler Rum basınında yer aldı. Rum basınındaki haberlere göre Papadopulos, Lillikas’ın kitabını okuduktan sonra, Lillikas’a endişelerini içeren bir not gönderir. Lillikas kitabının tanıtım etkinliğinde Papadopulos’un kitapla ilgili notundan bir alıntıyı okuyarak, eski Rum Başkanı’nın Kıbrıs sorunundaki gerçek tezlerini ifşa etmiştir. Lillikas’a göre Papadopulos:
-Siyasi eşitliği, dolayısıyla da federasyonun kabul edilmesini reddetmektedir.
-Annan Planı’nı en başından beri tamamıyla reddediyordu.
-8 Temmuz Anlaşması bir numaraydı.
Tassos Papadopulos gönderdiği notta, ’bir çözüm bulunsa bile’, devletin işleyişindeki aksaklıklar, bütünlüğünü tehdit edecek çıkmazlara neden olacaktır diye yazıyordu. İşleyişinde aksaklıklar meselesi, eski Rum Cumhurbaşkanına göre Kıbrıs sorununun en önemli boyutuydu. Çünkü: ’Etkili bir ’karar alma’sürecinin eksikliği veya BM kararları tarafından belirlendiği şekliyle ’eşitlik’ruhunda, karar almalarda birçok daimi çıkmazlar için reçete idi ve bu gelişme ülkeyi doğrudan ’zorunlu’ayrılığa götürmekteydi’.
Hatırlanacağı gibi Tassos Papadopulos ile KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat 8 Temmuz 2006 tarihinde ünlü anlaşmayı imzaladılar. Bu anlaşmanın 1. maddesi şöyle idi: ’İki bölgeli, iki toplumlu federasyon ve Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararlarında belirlendiği şekliyle siyasi eşitlik doğrultusunda Kıbrıs’ın yeniden birleşmesine ilişkin taahhüt’verilmektedir.’Papadopulos inanmadığı bu belgeyi o zaman niye imzalamıştı?
Papadopulos’un 8 Temmuz Anlaşması’nı imzalamasının arkasındaki gerçek siyasi hedefini Lillikas’a gönderdiği nottan öğreniyoruz. Lillikas, Papadopulos’un notuna dayanarak 8 Temmuz Anlaşması’nı, Annan Planı’ndan uzaklaşmak için bir araç olarak kullandığını açıklamıştır. Daha sonra bunu süreç içinde öldürdüğünü söylediğini de anlatmıştır..
Faşist Papadopulos, Genel Sekreter’e, Güvenlik Konseyi’ne, AB’ye ve 2003 seçimlerinde Kıbrıs halkına karşı verdiği sözlere rağmen, gerçekte ne iki bölgeli federasyonu, ne de siyasi eşitliği kabul ediyordu. Sadece bunları, Annan Planı’nı öldürmek için ’kabul etti’ve bunu süreç içinde yaptı. Bunları Lillikas’tan, bir Rum’dan öğrenmek önemlidir.
Kıbrıs Türkü ile 40 yılı aşkın bir süredir sürdürülen müzakerelerde Rum’un ne kadar samimiyetsiz olduğunu ve esas hedeflerinin ne olduğunu Rumların yazdıklarını okuyarak, onların beyanlarını takip ederek çok kolayca öğrenebilmemiz mümkündür. Rumların bazı gerçekleri gizlemeden açıklamalarını bu yüzden beğenmekte ve bazen de takdir etmekteyim!!! Tek dileğim içimizdeki barışsever!!! Türk kardeşlerimizin Rumların ifşaatlarından gerekli dersleri almalarıdır. Daldıkları Birleşik Kıbrıs hayalinden bir an önce uyanmalarıdır...

Yazarın Diğer Yazıları