Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

Rum ve İngiliz'in oyununa düşmeyin

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar''ın cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte Rum-Yunan ikilisinin ve bunların destekçileri AB ile ABD''nin Kıbrıs, Doğu Akdeniz ve bölgeyi ilgilendiren konulardaki planlarının bozulduğunu defalarca bu köşede yazdım. Cumhurbaşkanı Tatar''ın Anavatan Türkiye tarafından da desteklenen egemen eşitlik temelinde iki devletin işbirliğine dayalı siyaseti Rum-Yunan ikilisinin 2 asırlık Megali İdea ve Enosis hayallerini yıkmıştır. Kıbrıs''ı ve Doğu Akdeniz''i kendi hedef ve planları doğrultusunda kullanmak isteyen emperyalist ABD ve AB ülkelerinin tezgahları altüst olmuştur.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi''nin tüm propaganda gücü, adanın kuzeyinin işgal altında tutulduğu iddiası, Türk tarafının kapalı Maraş''ın uluslararası hukuk çerçevesinde hak sahiplerine açılması önerisiyle kökünden sarsılmıştır.

Şok içerisinde olan Anastasiadis ve Rum Yönetimi ne yaptığını bilemez durumdadır. 27-29 Nisan''da Cenevre''de gerçekleşen BM gayrı resmi 5+1 toplantısında Türk tarafının egemen eşitlik ve iki devlet politikasını ilgili taraflara resmen sunması ve resmi müzakerelere başlamak için KKTC''nin eşit uluslararası statüsünün tanınması talebi Anastasiadis''i adeta köşeye sıkıştırmıştır.

Rum basınına yansıyan haberlere göre Anastasiadis ne yaptığını,ne yapacağını bilmeden Kıbrıs sorununa çözüm için her gün başka bir formülü ortaya atmakta ve saçmalamaktadır.

Göreve geldiği ilk günden itibaren Kıbrıs Türk halkını eşiti olarak görmediğini gizlemeyen Anastasiadis, KKTC 3. Cumhurbaşkanı Eroğlu ve 4. Cumhurbaşkanı tavizci/teslimiyetçi Akıncı ile sürdürdüğü müzakerelerde siyasi eşitliğimiz reddetmiş ve üniter yapıdaki ''Kıbrıs Cumhuriyetine'' Kıbrıs Türklerinin yamalanması için varını yoğunu ortaya koymuştur. Anastasiadis''in ''desantralize federasyon'' ve ''1960 Anayasal düzenine'' dönüş gelgitleri martavaldır ve ciddiyetsizliği ile samimiyetsizliğini ortaya koymaktadır. Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitliğine her zaman karşı çıkan,karar almada 1 tek Türkün bile olumlu oy kullanmasına tahammül etmeyen Anastasiadis, içinde Kıbrıs Türklerinin veto hakkını barındıran ''1960 Anayasal düzenine'' nasıl dönecektir? Anastasiadis her zaman karşı çıktığı ve çağdışı dediği Türkiye''nin etkin ve fiili garantörlüğünü kabul eder bir noktaya mı gelmiştir!? Anastasiadis rol yapmaktadır ve yeni oyunlar peşindedir. İngiliz Anastasiadis''i, Anastasiadis de İngiliz''i kullanmaktadır. Anastasiadis''in 15 Eylül tarihinde İngiliz Yüksek Komiseri Lillie''le gerçekleştirdiği görüşmede, İngiliz formülünün ne olduğunun da netlik kazandığı Rum medyasına yansıdı. Anastasiadis''in görüşmede, "iki toplumlu iki kesimli federasyon çerçevesi dışına çıkmaması kaydıyla İngiliz formüllerini görüşmeyi kabul ettiğini" öne süren Politis gazetesi, İngiltere''nin "yapıcı belirsizlik" şeklinde izlediği tutumun ise Kıbrıs Rum tarafını rahatsız etmekte olduğunu savundu. Gazetenin haberine göre Kıbrıs Rum tarafı, "Kıbrıs''ta devletçiklerin, siyasi eşitliğe sahip olmaları durumunda otomatik olarak ayrılma hakkına da sahip olacakları, Kıbrıs Türk devletçiğinin federasyondan ayrılma kararı alması durumunda Kıbrıs Cumhuriyeti ve Kıbrıslı Rumların statüsünün ne olacağı konusunda endişe taşıyor". Gazete, İngilizlerin ise, "kendi ülkelerinde geçerli olmayan bir şeyi önermediklerini, İskoçya örnek gösterilirse, egemen eşitliğe sahip olan İskoçya''nın ayrılma hakkının da olduğu, Kuzey İrlanda için ise ''Hayırlı Cuma Anlaşması''nın'' maddelerinin geçerli olduğu" yanıtını verdiklerini belirtirken Kıbrıs Rum tarafının ise İngiltere''den, "önerilerini yaparken tüm tarafları tatmin edecek netleştirme ve dengelemeleri yapmasını" istediğini aktardı. Haberde ayrıca, Anastasiadis''in "1960 Anayasası''na geri dönüş" önerisini "tamamen unuttuğu", İngiliz Yüksek Komiseri Lillie''le gerçekleştirdiği görüşmede bu öneriye hiç değinmediği öne sürüldü.

Rumlar ve İngilizler kendi fantezi dünyalarında şer planlar kurarken önemli olan Türk tarafının mevcut yeni siyasetimizden geri atmamasıdır.

Cumhurbaşkanı Tatar ve Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Birleşmiş Milletler 76. Genel Kurul çalışmaları çerçevesinde temaslarda bulunmak üzere New York''a gitmezden önce yaptıkları ayrı ayrı açıklamalarda egemen eşitlik siyasetimizden geri adımın söz konusu olmadığını bildirdiler. 27 Eylül''de gerçekleşmesi beklenen Tatar, Anastasiadis ve Guterres 3''lü görüşmesinden ise ileriye dönük herhangi bir olumlu sonucun çıkması beklenmemelidir. Rum medyasının "Gündemsiz ve Taahhütsüz Gayrı Resmi Yemek" olarak duyurduğu görüşme dostlar alış verişte görsün niteliğinden ileriye gidemeyecek; taraflar bilindik pozisyonlarını korumaya devam edecektir.

Rum basını Kıbrıs Türk tarafının, 3''lü görüşmenin gayrı resmi, gündemsiz ve herhangi bir belge veya açıklama yapılacağı taahhüdü istenmeksizin gerçekleşmesi şartıyla görüşmeyi kabul ettiğini yazmıştır. Doğru olan da budur. Rumun ve BM''nin maskarası olmaktan ve kendimizi müzakere süreçlerinden uzak tutmamız gereken hassas bir dönemden geçmekteyiz. Tezlerimize bağlı kalır ve direnirsek, sabırla mücadele verirsek kazançlı çıkacağımızdan kuşku duyulmamalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları