Rum, çözüm rayından tamamen çıkmıştır
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı EOKA'cı faşist Nikos Anastasiadis'in, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın İnsani Zirve dolayısıyla düzenlenen akşam yemeğine katılmak üzere İstanbul'a gitmesi ve BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon'la görüşmesini bahane göstererek masadan kalkmasından sonra, Rum tarafının, bugün yeniden başlaması beklenen müzakereleri iki eksenli bir zemine oturtmaya çalışacağı duyuruldu.
Güney Kıbrıs'ta yayımlanan gazeteler, Rum tarafının müzakereleri oturtmaya çalışacağı zeminin iki ekseni bulunduğunu yazarak, "iki eksen" konusunda izahatta bulundular. Buna göre "Birinci eksen, Kıbrıslı Türk lider Akıncı'nın, tavrını sertleştirmesini isteyen ve 'hiçbir taahhüt verme' diyen Ankara'dan her ne baskı görürse görsün, şu ana kadar uzlaşılan ve uzlaşılacak konularda tutarlılığının korunması konusunda ikna edilmesidir. İkinci eksen ise bütün tarafların, müzakerelerdeki ilerlemeye ve dolayısıyla müzakerelerin anlaşmayla sonlanmasına dair muhtemel takvimle ilgili acele değerlendirme yapmaktan kaçınmasıdır."
***
Gazetelere göre Anastasiadis'i, İstanbul olayından önce dahi kaygılandıran şeyin, Davutoğlu'nun istifasının ardından "Ankara'nın tavrındaki sertleşme ve bu sertleşmenin Cumhurbaşkanı Akıncı'ya kadar uzanması olduğu" iddia edilmektedir.
Cumhurbaşkanı Akıncı'nın, iki federal devletçiğin sayısal nüfus denetimi gibi şu ana kadar uzlaşılmış addedilen konuları yeniden masaya getirdiğini belirten Rum gazeteleri, bu konuyu "tartışma kaldırmaz" gören Rum Yönetimi'nin bu durumu Akıncı'nın "gördüğünü" iddia ettiği "baskıya" bağladığına işaret etmektedir.
Yine Rum tarafındaki yayınlara göre New York'ta temaslarda bulunan Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis'in, Anastasiadis'in emriyle Rum tarafının pozisyonunu, uzlaşılmışlar veya karşılıklı anlayış sağlanan konulardaki "bu akrobasiden duyulan kaygıyı" açıkça ortaya koymak, BM ve Amerikalı yetkililerden "Akıncı'ya baskı yapmaktan vazgeçmesi için Ankara'ya baskı uygulamalarını" isteyecektir.
Kıbrıs gündemini yakından takip edenler Rum tarafının yeni bir taktiksel yapılanma ve manevra içerisinde olduğunu çok iyi görebilecektir. Kıbrıs müzakerelerinde sona gelindiği bir dönemde gerilim siysetini bir kez daha buzluktan çıkaran Anastasiadis, müzakere sürecini sekteye uğratacak eylem ve bahanelerini artırma gayesindedir.
***
Olası bir anlaşmazlık halinde daha şimdiden tüm sorumluluğu Türkiye'ye yüklemek üzere temaslar başlatılmıştır. İşte bu maksatla Rum Dışişleri Bakanı Kasulidis ve Rum Yönetimi Sözcüsü Nikos Hristodulidis apar topar ABD'ye gönderilmiştir.
Kasulidis'in ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve diğer üst düzey yetkililerle görüşmesi beklenirken, Hristodulidis'in ise BM, ABD Dışişleri yetkilileri ve diğer diplomatik çevrelere Türkiye'nin sözde uzlaşmaz tutumunu devam ettiren bir politika sürdürdüğü konusunda propaganda amaçlı görüşler aktarması bekleniyor.
Bu kara propaganda Rum uzlaşmazlığının son hamleleridir ve sürdürülmekte olan müzakere sürecine katkı koymaktan uzaktır. Anastasiadis rolünü çok iyi oynamaktadır. Bir taraftan anlaşma ve barış ister gibi görünmekte diğer taraftan ise anlaşma zeminini torpilleyecek her türlü yola başvurmaktan da çekinmemektedir.
Faşist Enosisçi Anastasiadis 2018'de yapılacak başkanlık seçimlerinde yerini korumak amacıyla çirkin pazarlıklara girişmiş ve Rum Meclis Başkanlığı'na federal çözüm karşıtı Dimitris Şilluris'i seçtirmiştir. Soruyorum: Çözüm isteyen bir lider federal çözüme inanmayan birini protokolün 2. mevkiine niye seçtirir, niye destek verir?
Rum yönetiminin, bir yandan 2016 içerisinde çözümden söz ederken bir yandan da 3 bin profesyonel asker alacak olmasının amacı ne olabilir?Adanın askersizleştirilmesi ve garantörlüklerin kalkması gerektiğini her fırsatta tekrarlayan Rum tarafının, Rum Milli Muhafız Ordusu'nun (RMMO) savaş kabiliyetini artırmaya yönelik bu girişiminin sürdürülmekte olan sürece katkı koyması mümkün müdür? Kriz yaratarak, süreci gerdirerek ve Türk tarafını suçlayarak Rum tarafı bir kez daha anlaşma konusunda samimi olmadığını göstermiştir. Rum çözüm rayından çıkmıştır. Sözde barış treni bir kez daha Rum emellerinin ve uzlaşmazlığının kurbanı olmuştur.