Robert Levinson...
Haydi, bugün biraz zihin jimnastiği yapalım...
Apar topar Varlık Fonu'na devredilen Halkbank'ın Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla, ABD'de gözaltına alındı. Hakkındaki iddialar çok vahim!.. ABD'de İran'a yaptırımları delme, kara para aklama ve dolandırıcılıktan tutuklanan, Türkiye'de 17/25 Aralık'ın en kilit ismi Rıza Sarraf ile direkt bağlantısı kuruluyor. ABD basınından takip edebildiğim kadarıyla önceki gün gece Türk medyasına haberin düşme saatinden çok önce gerçekleşti operasyon. Türkiye referandum uykusundayken ABD'de yer yerinden oynuyordu. Bu satırların kaleme alındığı ana kadar ilgili kurum yöneticilerinin ve siyasilerin açıklamaları hayret vericiydi. "Gelişmeleri yakından takip ediyoruz" çerçevesinde sıkıştı kaldı. Hollanda'ya, Almanya'ya bağıran çağıran, en ağır hakaretleri savuranların yerinde yeller esiyordu. Gözaltına alınan ve hakkında ağır suçlamalar isnat edilen, Türkiye'nin en büyük kamu bankalarından birinin en üst düzey yöneticisiydi. ABD'de birine yumruk atmaktan veya küfür etmekten tutuklanmamıştı. Üzerinde bulunan kamu görevine yöneltilen ağır suçlamalar aynı zamanda Türkiye'yi direkt olarak töhmet altında bırakıyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na yaptırılan açıklamayı şaşkınlık içinde izledim. Sıradan adli bir vatandaş vakası gibi olayı anlatıyordu.
Neyse!.. İktidarın sıkışıklığı hepinizin malumu.. Bu tutuklama öncesi kısa zaman kesiti içinde gelişen olaylara dikkatle bir göz atalım;
ABD/YPG ittifakı ile Rakka'ya operasyon devam ediyor. Türk ili Kerkük çapulcubaşı Barzani'ye teslim edildi. New York'ta tutuklu olarak yargılanan Rıza Sarraf, ABD Başkanı Trump'a yakınlığı ile bilinen eski New York Belediye Başkanı Rudolph Giuliani ile eski ABD Adalet Bakanlarından Michael Mukasey'i avukatları olarak savunma ekibi kattı. Vee!.. Bugün, ABD Dışişleri Bakanı Tillerson Türkiye'ye geliyor. Mehmet Hakan Atilla'nın gözaltına alınmasının ardından hiç vakit kaybetmeden... Sizce, bunlar birer rastlantı mı? Hiç sanmıyorum!.. Görüşmede ana başlığın "Rakka operasyonu" olduğunu hiç düşünmüyorum. Hatır için, dostlar alışverişte görsün babında en kenar başlıklardan biri olabilir.
***
Tam bu noktada sizleri biraz daha geçmişe götürmek isterim... Robert Levinson ismini hatırlar mısınız?.. CIA casusu. 9 Mart 2007'de İran'ın Kish adasını "ziyaret ederken" ortadan kaybolmuştu. İki ülke arasında büyük bir gerilime ve tartışmaya sebep olmuştu. ABD, İran tarafından tutuklandığını iddia etmişti. İran'ın yöneticileri önce reddettiler fakat sonradan yapılan açıklamalarda ortaya çıktı ki, bu çok önemli CIA casusu ellerinde.
Robert Levinson, ABD'nin en uzun süre bir başka ülkede tutsak kalan casusu unvanına sahip. Trump'un başkanlık seçim kampanyasının en önemli maddelerinden biri de "Levinson'un kurtarılması"ydı. Levinson, ABD medyasının hâlâ ana gündem maddesi. Geçenlerde oğlu çıktı, "Trump babamı eve getirebilir" diye açıklama yaptı. Tüm televizyonlarda ve yazılı medyada çok geniş yer buldu. Daniel Levinson, "İki ABD başkanının yapamadığı bir şey yapabilir" dedi. Levinson, "yıllardır İranlılar üzerinde baskı oluşmadığını düşünüyorum. Trump, İran'la sert bir dille konuşma konusu olmayan anlaşma üreticisidir" diye ekledi. Ardından, Beyaz Saray Basın Sekreteri Sean Spicer, yaptığı açıklamada, yönetimin, Robert Levinson'u bulmak ve onu eve getirme konusundaki kararlılığını dile getirdi.
***
Teker teker tekrar edip sıralamayacağım. Irak ve Suriye'de, ABD-Rusya-İran'ın paylaşımlarına ve yeniden şekillenen dengelere dikkatle bakın!.. ABD'nin eline kuzu gibi giden Rıza Sarraf'ın neler itiraf ettiğini ve ABD'ye neler verip teslim ettiğini biliyor veya tahmin edebiliyor musunuz?.. Halkbank'ın Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla, ABD'ye nasıl ve neden gitti?.. Sarraf, çok önemli belgeler teslim etmiş olmasaydı Atilla gözaltına alınabilir miydi?..
Hiç unutulmaması ve göz ardı edilmemesi gereken diğer hayati nokta. İran'da idam cezasına çarptırılan Sarraf'ın iş ortağı Babek Zencani hâlâ cezaevinde yatıyor.. Olup bitenleri art arda sıralayıp zihin jimnastiği yapıyorum. Çok çeşitli boyutlarda takas ihtimalleri aklıma geliyor. Mesela, bunlardan bir süre sonra, herkes alacağını aldıktan sonra, Sarraf ve Levinson'un takas edilmesi.. ABD-İran ilişkilerinin yeni bir boyuta gelmesi!..
Peki, Türkiye!..
Halkbank Genel Müdür Yardımcısının gözaltına alınması çok büyük bir skandal. Sadece Halkbank değil, tüm bankacılık sistemimiz ve kırmızı alarm veren ekonomimiz için büyük bir tehdit.
Referandum sonrasında Türkiye'yi çok zor günler bekliyor. ABD'nin elinde birden fazla çok ciddi dosyaların olduğunu görmemek için kör mü olmak lazım?.. Münbiç, Rakka diye boş keseden savuruyorsunuz... Adamlar sahada kendi çıkarları doğrultusunda dilediği gibi at koşturuyor. Bankanızın Genel Müdür Yardımcısı tutuklanıyor. Mesaj net; "elimde ciddi belgeler var, yarın sizin için de iyi olmaz..."
ABD Dışişleri Bakanı, Trump'un en derin ve samimi sevgilerini iletmek için mi Türkiye'ye geliyor!.. Yoksa, Suriye sınırımızda tamamlanacak sözde Kürdistan'ı döve döve kabul ettirmek için mi?.. Referanduma kadar siz de benim gibi zihin jimnastiklerine devam edin!. Sonra...