Rezalet (04 Eylül 2010)
Hanefi Avcı’nın kitabını sonunda bulabildim. Daha ilk sayfalarındaki Haliç’te yaşayan insanlar örneği, bana göre yandaş medyanın saldığı koku yüzünden bugün Türkiye’nin her yerinde yaşanıyor. Aksi halde üzerine ölü toprağı serilmiş gibi gelişmekte olan olaylar karşısında insanımız bu kadar duyarsız kalır mıydı? Her gün yaşanan rezaletler karşısında böylesi sessiz beklermiydi?
Pişkinliğin, yüzsüzlüğün had safhaya çıkışına bugüne kadar rastlamamıştık. Ama gün geçtikçe kanıksar olduk. Lağım kokuları arasında nefes aldırıp yemek yediriyorlar resmen. Bir milyondan fazla öğrencinin girdiği üniversite sınavlarında tarihte ilk kez skandal yaşandı. Yanlış sorular, yerleştirme hataları gırla gitti. Milyonlarca insanın umudu, alın teri, emeği heba oldu. Resmi yetkililer olur böyle vakalar tarzında açıklamalar ile pisliği halının altına süpürdü. Yandaş medya suspus olduğu gibi dershane birincilerini sayfalarına taşıyarak anayasanın sosyal devlet ilkesine aykırı olan dershane sektörü ve bağılı olan kuruluşlara methiyeler düzerek görevlerini yerine getirdiler. Yurdun çeşitli yerlerinde kopya çekilen organize sınavların gerçekleştiğini söyleyen Prof. Dr. İlber Ortaylı aforoz edilmeye kalkışıldı.
Kadrolaşmayı kafasına koyan, devletin tüm kurumlarını eline geçirmeyi planlayanların bu denli pervasızca hareket ettiğine tanık olan milletimiz, üniversite sınavları gibi KPSS’de de torpil olmadığına inandığı için elindeki avucundakini dershanelere kaptırarak çocuklarının geleceğini kurtarmaya çalıştılar. Yazılı sınavda yüksek puan almak avantajdı ne de olsa. Bazı atamaların mülakat adı altında önceden belirlenmiş olması kendileri için engel olsa da umut yoksulun ekmeğiydi. Türk Eğitim-Sen ortaya çıkarmasa KPSS’deki organize hırsızlıktan kimsenin haberi olmayacak, yüz binlerce genç kaderine boyun eğip işsizler ordusuna katılacaktı. Ama rezalet çukurunu ısrarla örtmeye çalışanlar kanıt yok diye bas bas bağırıp organize kadrolara bir an önce yer açmanın telaşına düştüler. Kopyanın, organize hırsızlığın meydana çıkmasına rağmen suç örgütünün foyasını kapatmak için işi basit adli vaka haline getirip, “10 bin dolara satıldı... Son gün 1500 dolara kadar düştü...” haberlerini yaptı yandaşlar. Böylesi bir rezalet muz cumhuriyetlerinde bile olsa ilgili bakanı, hükümeti derhal istifa ederdi. Ama pişkinlik prim yapıyor AKP döneminde. Referandum gündemi yüzünden bu organize suç da halının altına süpürüldü. Canı çektiği için baklava çalıp yiyen çocuklar hapse tıkılırken, soruları çalıp dağıtanlar ellerini kollarını sallayarak dolaşıyor. Üstelik çoban diye masum göstermeye çalıştıkları Ispartalı Baki S’nin amcası gazetecilere “Biz kimseye hesap vermek zorunda değiliz. Savcı çağırırsa ifade veririz” diye meydan okudu memlekete. Nitekim ifadesi alınan Baki soruları “Bilmediğim birisi göndermiş” beyanında bulununca serbest bırakıldı. Ne alâ memleket değil mi? Kimileri hayali darbe suçundan tutuklanıp, savunma bile yapamadan yıllarca hapiste tutuluyor, kimileri de suçüstü delillere rağmen serbest bırakılıyor.
Hata yapmaz sanılan bilgisayarların programlarını ele geçirenlerin bankaları nasıl dolandırdıklarına yıllardır tanık oluyoruz. Devlet kontrolündeki sınavlarda da nelerin olduğu açığa çıktı. 2007 genel seçimlerinde YSK bilgisayarlarında hile yapıldığı iddiaları şimdi yine gündemde. CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, bilişim uzmanı olarak referandum sonuçlarının şimdiden yüzde 53’e programlanabileceğini belirterek, karşılaşabileceğimiz yeni rezalete de dikkat çekti. Referandum sandıklarında görev yapacak olan sandık kurulu üyeleri ve başta CHP ve MHP’nin müşahitlerine çok iş düşecek. Sandıktan çıkan sonuçlar her an katakulli ile değiştirilebilir. Gemi azıya alanlardan her şey beklenir. “Hayır çıkması durumunda Türkiye kaybeder” diye aba altından sopa gösterenler, ABD ve AB’nin desteğiyle evet çıkartıp aldıkları talimatı yerine getirmeye çalışacaklar. Bu oyunu bozmak vatandaşın elinde. Oy iradedir, namustur. İradenize sahip olun, namusunuzu koruyun.
NOT: Avcı’nın kitabını okumaya başladım. Kendisinden son yıllardaki polislik sınavlarında dönen dolaplarla ilgili açıklamaları, bazı emniyet mensupları ile beraber okuyucularımız da bekliyor. Göreceğiz inşallah.